SİYASET

Alper Tan : Ayrışma değil birleşme günüdür

Tarih
13 Mayıs 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Alper Tan

Sisli ortamlarda kafa karışıklığı çok olur. Kritik durumlarda sorumluluk sahibi insanların konuşmasının da susmasının da bedelleri vardır. Kargaşa ve kaos derdinde olan güruh için belirsizlik atmosferi en verimli ortamdır. Türkiye gibi kutuplaşmanın ve gerilimin yüksek olduğu ülkelerde konuşmaların, anında bağlamından kopartılıp çarpıtılması ihtimalleri de fazladır.

Böyle ortamlarda herkesin daha sorumlu konuşması ve davranması gerekir.

Ankara’daki ani Başbakan değişikliği sürecinde de suyun bulandığı düşüncesiyle balık avlamak isteyenler, sahneye çıktılar. Elbette böyle bir gelişme, tartışmaya ve üzerinde konuşmaya değer bir durumdur. Herkesin farklı görüşlerinin ve tercihlerinin olması normal karşılanabilir. Ama bu tartışmaları, düşmanca ve kasıtlı olarak köpürtenleri bir tarafa koyarak, samimi niyetlerle sürdürenlere dostane söyleyeceklerimiz var.. Bu, nereden çıktığını anlamakta zorlandığımız “Hocacılık” ve “Reisçilik” tartışmalarının tadını kaçırmamak gerekir. Bu ülkede zaten yeterince ve hatta fazlasıyla ayrışma ve kutuplaşma konularımız varken buna yeni ilaveler yapmayalım. Bu memleketin ayrışmaya ve ayrıştırmaya değil “Birleşmeye” “vifak ve ittifaka”ihtiyacı var.

Görünen o ki, Başbakan değişikliği sürecinde bazılarımız Amerikancı, bazılarımız AB’ci oluvermişiz. Nerden çıktı bunlar? Bu tartışmaların, bu kutuplaşmaların bu memlekete ne faydası var? Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı yıllarında da aynı hastalıklı tartışmalar yok muydu? Bazıları Amerikan mandasını, bazıları İngiliz mandasını savunmuyor muydu? Şimdi bir düşünün; bunların hangisi doğruydu? İkisi de yanlıştı..

Batı dünyası Haçlı ordularıyla hep beraber üzerimize çullanmışlardı. Hepsi de canımıza, ülkemize, dinimize ve bağımsızlığımıza kastetmek istiyordu.

Şimdi olanların, yüz yıl önce olanlardan ne farkı var? AB kötü de ABD mi iyi? Ya da ABD kötü de AB mi iyi? Hangi mantıkla üretiliyor bunlar?

Birileri çıkmış Avrupa ile ABD arasında Üçüncü Dünya Savaşı yaşandığına inanmamızı istiyor. “ABD iyidir, AB kötüdür”ü anlatmaya çalışıyor.. ABD ile Avrupa arasında ne fark var? Hiçbir fark yok. Adını net ve doğru koyalım. AB’siyle, ABD’siyle, İsrail’iyle; karşımızda topyekün, birlikte hareket eden “Haçlı-Siyonist ittifakı” var. Kimse bizim “Avrupa-Amerika savaşı” yalanına inanmamızı beklemesin.

Bu savaş, Avrupa-Amerika savaşı değil. Bu savaş, Amerika ve Avrupa’nın İsrail’i de yanlarına alarak İslam’a ve Müslümanlara karşı başlattıkları bir savaştır. Yani biz, ya Avrupa’dan ya da Amerika’dan yana olmak durumda değiliz. Mevcut durumda hepsine karşı mantıklı bir mücadele vermek zorundayız. Elbette düşmanlar dahil herkesle görüşülüp, diyalog kurulabilir. Ama düşmanların bir kısmını şeytanlaştırıp diğer kısmını sevimli göstermenin hiçbir anlamı yok. Bize karşı düşmanca politikalar yürüten bazı ülkeleri bile sempatik göstermeye çalışanların, memlekete hizmet etmiş insanları bir anda şeytanlaştırma çabalarını ise tarih affetmez...

Avrupa’dan veya Amerika’dan medet beklemeye ihtiyacımız yok. Bu savaş bir Haç-Hilal savaşıdır. Nihayetinde sadece biri değil, Avrupa da kaybedecek Amerika da.. Yeter ki biz kendimiz olalım.. Yeter ki biz kendi değerlerimize sahip çıkalım. “Bölünüp parçalanmayalım.” “Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım.”Kur’an’da inananlara açık uyarılar ve öğütler var. Bakınız neler söyleniyor..

“Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat Suresi, 10)

“Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” (Al-i İmran Suresi, 103)

“... Eğer mü'min iseniz Allah'tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah'a ve Resulü'ne itaat edin.” (Enfal Suresi, 1)

“Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Enfal Suresi, 46)

“İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (yani birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (yani fesat) olur.” (Enfal Suresi, 73)

Kırgınlıkları, küskünlükleri bir tarafa bırakalım. Anlamsız tartışmalardan derhal çıkalım. Önümüze bakalım. Gün, ayrışma günün değil birleşme günüdür. Sadece Türkiye’de değil, tüm İslam topluluklarının birleşme günüdür.

Kanal A Haber
13 Mayıs 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;