Sesli Makale

Türkiye, terör örgütlerine destek veren Avrupa ülkelerine, geçen yıl imzalanan “Geri Kabul” anlaşmasını iptal edebileceğini söylüyor. Slovenya Dışişleri Bakanı Karl Viktor Erjavec, geri kabul anlaşmasının iptal edilmesinin Balkan ülkelerinde istikrarı bozacağını söyleyerek Avrupa ve Balkan ülkelerinin korkularını yeniden dile getirdi.

AB ise “Yok oluyoruz!” itirafında bulundu. Avrupa Parlamentosu'nun Brexit müzakerecisi Guy Verhofstadt, Avrupa Birliği'nin reform yapmaması durumunda "yok olma" tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi. Avrupa için Liberal ve Demokrat İttifakı (ALDE) Başkanı Verhofstadt, birliğin değişik kaynaklardan gelen baskılar altında bulunduğunu belirtti. Birlik açısından sorunun büyüklüğüne dikkat çeken Verhofstadt, "Şu anda AB üzerindeki baskıya bakacak olursak, Trump AB'nin parçalanacağını düşünüyor, aynı zamanda AB'yi bölmek isteyen Vladimir Putin var" dedi.

Avrupa'nın aynı zamanda terörizm, AB içindeki milliyetçiler ve İngiltere'nin AB'den çıkması ile de karşı karşıya olduğunu belirten Verhofstadt, "Dolayısıyla mevcut durum, AB açısından var oluşsal bir an. Reform yapma zamanı geldi. Aksi takdirde AB yok olabilir" diye konuştu.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da geçen hafta birlikten ayrılma kararı alan İngiltere hariç üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına gönderdiği mektupta, Trump'ı AB'nin karşı karşıya olduğu dış tehditler arasında saymıştı. ABD’ye gelince..

ABD Başkanı Trump, İran'ı bir numaralı terörist devlet olarak niteleyerek, önceki yönetimin Tahran'la imzaladığı anlaşmayı "hayatımda gördüğüm en kötü anlaşma" diyerek eleştirdi.

Sürekli tartışmalı kararlarıyla gündemde olan Trump yine şok bir çıkış yaptı. Suriye, Irak, Yemen gibi yerlerde adını sık duyduğumuz İran Devrim Muhafızları Gücü'nü terör örgütü ilan etmeyi düşünen Trump, ilgili Amerikan hükümet kurumlarından bu konuda görüş istedi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney ise konuyu değerlendirirken “Trump ABD'nin gerçek yüzü” dedi. Hamaney,"Göreve yeni gelen kişiye (Trump) işimizi kolaylaştırdığı için teşekkür ederiz. Bu kişi, ABD'nin siyasi, ekonomik, sosyal ve ahlaki değerlerinin yozlaşmasıyla ilgili 30 küsur yıldır söylediklerimizin doğruluğunu seçim kampanyası döneminde ve sonrasında yaptıklarıyla kanıtladı, ABD'nin gerçek yüzünü gösterdi." dedi.

İsrail’de yayınlanan bir makalede Trump'ın bir savaşa ihtiyacı olduğu vurgulandı. "Seçim kampanyası sırasında ortaya attığı savurgan vaatleri yerine getirmek, ABD savunma sanayiini canlandırmak için bir savaşa ihtiyacı var. Savaşta öldüren taraf 'Hristiyan ve beyaz erkek' olursa, bu ABD güvenliğini tehdit eder. Bu yüzden daha önce görmediğimiz Müslümanları kullanacak" ifadeleri kullanıldı.

Makalede yer alan en dikkat çekici kısım ise bu savaşın 'din savaşı' olarak ifade edilmesi. Makale, Donald Trump’ın yıllardır 'din savaşı'nı dilinden düşürmeyen başdanışmanı Stephen Bannon'un 2014 yılında, Vatikan'da bir Hristiyan konferansında yaptığı konuşmaya da yer verildi. Trump’un Başdanışmanı Bannon, o konuşmada şunları söylemişti:

"Çok kanlı ve acımasız bir savaşın eşiğindeyiz. Kilise ordusu kurmak zorundayız. Bunu sadece inancımızı savunmak için değil, bizden olmayan herkesle savaşmak ve 2 bin yıldır gördüğümüz bu saçmalıkların kökünü kurutmak için yapmalıyız."

Bu makalenin yayınlandığı günlerde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden Milli Savunma Fikri Bakanı Işık, 41 ülkenin üye olduğu 'İslam Ordusu' merkezine ziyaret etti..

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Körfez ülkeleri Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’a resmi ziyarete hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez turuna pazar günü ada ülkesi Bahreyn ile başlayacak. Erdoğan Bahreyn’den, Körfez ve Arap Yarımadası’nın en büyük ve önemli ülkesi Suudi Arabistan’a geçecek. Erdoğan’ın Körfez turunda son durağı ise Katar olacak.

Bu arada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr başkanlığında Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi toplantısı yaptı. Toplantı sonrası Rakka Operasyonu'na ilişkin, "Bundan sonraki hedef Suriye'de Rakka operasyonudur. Biz bölgesel ülkeler ve koalisyonun içindeki ülkeler olarak özel kuvvetlerimizi devreye sokabiliriz, sokmamız gerekir"dedi.

Dünyadaki Doğu-Batı kamplaşması artıyor. Moskova’nın Avrupa ve ABD ile ilişkileri giderek kötüleşirken, Rusya ile Japonya arasındaki yakınlaşma hızlanıyor. Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Rusya ile barış anlaşması imzalamakta kararlı olduğunu söyledi. Yıllık Ulusal Kongre toplantısında konuşan Abe, Kuril Adaları'nın aidiyetiyle ilgili 2. Dünya Savaşı'ndan kalma sorunlara bir son vermek istediğini kaydetti.

Öte yandan, Suriye'deki operasyonlara katılmak için Ekim'den beri Akdeniz'de bulunan Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov Rusya'ya geri döndü. Akdeniz'deki görevi süresince Amiral Kuznetsov gemisinde bulunan iki jet uçağı, 2016’nın 14 Kasım ve 5 Aralık tarihlerinde düşmüştü.

Rusya 6 Ocak'ta Suriye'deki askeri güçlerini azaltma kararı kapsamında Amiral Kuznetsov uçak gemisinin bölgeden ayrılacağını açıklamıştı.

Bu konular gündemdeyken CIA Direktörü Mike Pompeo ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yaptı. Ziyaret kapsamında Ankara’yla Suriye, PYD ve FETÖ başta olmak üzere bazı konuları istişare edeceği öğrenildi.

Bölgemizde çok hızlı gelişmeler yaşanıyor. Suriye’de askeri operasyonlarımız devam ediyor. İçerde ise terör örgütleriyle mücadele var. Bu arada da referanduma gidiyoruz. Bu ortamda referanduma giderken siyasetin fazla kutuplaşmamasında fayda var.

Bölgenin siyasi ve toplumsal geleceğinin şekillenmeye başladığı bu tarihi süreçte, içerde harcanacak enerji dışarıya karşı harcayacaklarımızdan gider. Dikkatli olmalıyız.. 

Kanalahaber
11 Şubat 2017