SİYASET

Abdulkadir Selvi : Kobani küçük oyun büyük

Tarih
04 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdulkadir Selvi
4 Kasım 2014...
Cemil Bayık sonunda ağzındaki baklayı çıkardı.
Aslında bir planı deşifre etti
O plan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla sorduğu, 'Kobani'de bu ısrar niye?' sorusunun da cevabını oluşturuyor.
Cemil Bayık, aynı zamanda KCK yönetimine geldiği günden bu yana, ikide bir 'Çözüm sürecini bozarız ha' tehditlerinin arka planını verdi bize.
KCK yönetimine geldiğinde ilk iş olarak geri çekilmeyi neden durdurduğunu, Öcalan'ın, 'Paralel devlet ayaklanması' dediği Gezi'yi neden selamladığını da anlatmış oldu.
Cemil Bayık'ın bu açıklamalarını okumadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Bir üst akıl var' diye dikkat çektiği yapıyı dikkate almakta yarar var.
Cemil Bayık bu konuşması ile bu üst aklı ortaya koydu:
'Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bizler Amerikalıları da (gözlemci olarak) kabul edebiliriz ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var.'
Bayık'ın söylediği gibi o yöne doğru yani çözüm sürecinde ABD ya da uluslararası gözlemcilerin yer alacağı şeklindeki bir gidiş Ankara'da gözükmüyor. Kandil ise başından beri, üçüncü tarafları sisteme dahil etmeye çalıştı.
Ancak bu sürecin daha başında reddedilmiş olan model.
Bu model Oslo sürecinde denendi.
Gözlemci ya da aracı olan ülkelerin bir süre sonra kendi belirledikleri bir zamanlama ile süreci sabote etme gücünü de ellerinde bulundurduklarını gördük.
Örnek mi istersiniz. İşte Oslo süreci.
Oslo tam böyle bir modeldi ve üçüncü ülkelerce sabote edildi.
Kandil'in olumsuz tavrına, Paris suikastine, 6-8 Ekim olaylarına, geri çekilmenin durdurulması ve Kandil'in tavrına rağmen, çözüm süreci devam ediyorsa, bu üçüncü tarafların olmamasından ve sürecin milli olmasından kaynaklanıyor.
Oslo sürecinden sonraydı. Oslo'nun mimarlarından olan bir isimle konuşuyordum. Belgenin nereden sızdığını merak ediyordum.
'Belgenin olduğu tüm taşların altını yokladık. Aracı ülke çıktı' demişti. Tabi usta bir redaksiyondan sonra PKK üzerinden servis edilmişti.
Hatırlarsanız, 'One minute' uzantılı olarak. O dahi bir mesajdı.
Ama Kobani üzerinden çözüm sürecinin sabote edilmeye çalışıldığı günlerde Kandil üzerinden aktardığım bir mesajı Cemil Bayık'ın açıklamaları üzerine yeniden hatırlatmak istiyorum. Bayık'ın,' ABD gözlemci olsun' şeklindeki çağrısı ile CIA tarafından Kandil'e ulaştırılan mesaj, bir birini tamamlıyor.
Çözüm sürecinin başlarında Kandil'e CIA'dan önemli bir faks metni ulaşıyor. Geçmişte CIA ile PKK arasındaki ilişkileri tanzim etmiş olan ABD'li yetkili, 'Çözüm sürecinde Türkiye Cumhuriyeti sizi aldatabilir. Biz de devrede olalım, sizin haklarınızı koruyalım' diyor.
ABD ve İngiltere hep buna oynadılar. Türkiye'nin tek başına çözüm süreci yürütmesinden rahatsız oldular. Bir yerden parmaklarını geçirip, sürecin aktörlerinden biri olmayı hedeflediler
ABD'nin, Kobani üzerinden Kandil'le girdiği işbirliği bunu ortaya koyuyor. Bunu bildiğim için Öcalan'ın pozisyonunun yeniden tartışılması gerektiğini önerdim. Çünkü İmralı'daki Öcalan'a sirayet edemiyor ama Kandil'le istedikleri gibi ittifaklar kurabiliyorlar.
Kobani üzerinden çift taraflı işleyen 'Büyük oyun' oynanıyor. Oyunun adı, 'Testere' yani testere gibi, giderken de kesiyor, gelirken de...
PKK, IŞİD'le mücadele üzerinden kendisini aklamaya çalışıyor.
Çünkü batı dünyası, metaforlarla düşünmeye alışkın. 11 Eylül'den sonra El Kaide ve Usame Bin Laden gibi bir öcü oluşturuldu. Sadece Usame Bin Laden korkusuyla Irak ve Afganistan'ın işgaline onay verdi. Hatırlarsanız bir dönemler Batı'da anneler uyumayan çocuklarını, 'Saddam geliyor' diye korkutarak uyutuyorlardı. Ne oldu? O Saddam kendini kurtaramadı. Bir çukurda bulunup, idam edildi. Ama o korku yönetildi.
IŞİD ise El Kaide'den daha tehlikeli bir örgüt olarak sunuldu. Radikal, İslamcı, her gün boğazlarını kestiği insanları internetten servis eden, kadınları köle gibi satan IŞİD'le kim mücadele ediyor? PKK-PYD... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'PKK-PYD ve IŞİD bizim için aynıdır. Terör örgütüdür' demesine rağmen ABD, PYD'nin kendileri için terör örgütü olmadığını açıkladı.
PKK, IŞİD'den yararlanıyor. IŞİD üzerinden kendisini terör örgütü listesinden çıkarıp, Batı kamuoyu ile yeni bir ilişki biçimi geliştirmek istiyor.
ABD ile seviyeli bir ilişki içinde oldukları Bayık'ın açıklamaları ile bir kez daha ortaya çıktı.
Peki Türkiye, IŞİD'le mücadele konusunda ABD'nin söylediklerini kabul etse bunlar olur muydu? Olmazdı. Ama o zaman Suriye'de kara savaşına girmemiz, üslerimizi kullandırmamız gerekirdi. Biz Kobani'de Mehmetçiğin kanının dökülmesini kabul etmediğimiz için ABD bizi PKK ve çözüm süreci üzerinden cezalandırmaya çalışıyor.
Kobani ve IŞİD bahane. Musul'u 1 günde alan IŞİD, 49 gündür Kobani'ye giremedi. Girmemesi gerekiyor.
Irak'ta Saddam'a karşı ABD'yle işbirliği yapan Kürtlere, otonom bölge kuruldu. Suriye'de buna benzer bir oyun tezgahlanıyor. ABD ile ittifak yapan PYD'ye otonom yönetime kavuşmuş Rojova'yı hediye etmek. Hedef Irak petrollerinin Türkiye üzerinden geçişini baypas edip, petrol borularını 36. Paralelin üzerinden Irak ve Suriye koridorunu kullanarak Akdeniz'e akıtmak.
Türkiye bu duruma göre bir ilişki geliştirmek zorunda kalacak Suriye'deki Kürt yönetimi ile.
Büyük oyun bu.
Şık bir tabir olmayacak ama ayı oyuna girdi ve Kobani üzerinden bölgeyi dizayn ediyor.
Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;