Sesli Makale

Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığı için koyduğu bir ölçü var. Akşener, “Seçilecek aday” diyor.

İYİ Parti lideri bir süre önce birinci parti olma hamlesini yapınca, Kılıçdaroğlu’nun etekleri zil çalmaya başladı. Ardından da İYİ Parti’nin oylarının arttığı hatta CHP’yi geçtiği yönünde haberler yapılmaya başlanınca CHP Genel Merkezi’nde alarm zilleri çaldı. Gürbüz Evren, Avrupalı 13 diplomatla görüşmesini, “İlk kadın cumhurbaşkanı geliyor” başlığıyla aktardı. Avrupalı diplomatlar Kılıçdaroğlu ile seçimin alınamayacağını, Akşener’in partisini CHP’nin önüne geçirmeyi başardığının altını çiziyorlardı.

AKŞENER’İN NİTELİKLERİ

Meral Akşener’in kadın olması, milliyetçi, muhafazakâr gelenekten gelmesi, Sünni ve Türk olması nedeniyle Türkiye’nin dokunuşuna daha uygun olduğu tezini işlemeye başladılar. Bunun diğer yüzü Kılıçdaroğlu’nda bu özelliklerin bulunmamasıydı. Aslında Akşener’in üzerinden Kılıçdaroğlu’nun neden kazanamayacağı anlatılıyordu.

BİRİNCİ PARTİ YARIŞI

Kılıçdaroğlu sonunda birinci parti kriteri üzerinden ayağının altına karpuz kabuğu konulduğunu fark etti. Önce Faik Öztrak, “Anketlerde birinci partiyiz” dedi. Ardından Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi istikrarlı bir yükselişe sahip ve birinci parti. Oyumuz yüzde 40 veya yüzde 50 oldu diye bir iddiamız yok. Ama trende baktığınız zaman Cumhuriyet Halk Partisi dikkatli ve istikrarlı bir şekilde oyunu yukarı doğru taşıyor. Önümüzdeki süreçte oyumuz daha da yükselecek” diye açıklama yaptı.

MASA KURULDUĞUNDA

Kılıçdaroğlu’nun eylülde adaylığını açıklayacağı ya da kasımda erken seçim şeklindeki yorumlara kulak asmayın. Seçimler zamanında olacak. 6’lı masa YSK seçim takvimini ilan etmeden cumhurbaşkanı adayını açıklamayacak. YSK seçim takvimini şubat sonu açıklarsa şubat sonu ya da mart başı, mart ayında ya da nisanda açıklarsa o zaman 6’lı masa birer hafta arayla iki gündemle toplanacak.

6’LI MASANIN EN ÇETİN SINAVI

1- Seçim takviminin açıklandığı ilk hafta 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplanacak.

Ortak aday mı çıkarılacak yoksa ilk seçime çoklu adayla mı girilecek o zaman belli olacak.

2- İkinci hafta ise ittifaklar masaya yatırılacak.

Bakmayın iki madde halinde geçmeme, 6’lı masanın en çetin sınavı o zaman başlayacak. Seçimlere 6’lı masa ile mi girilecek yoksa 6’lı masa parçalanacak mı, o süreç belirleyici olacak.

İşte 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplandığında birinci parti kim, hangi adayla seçim kazanılıyor konusu önemli olacak. CHP ile İYİ Parti arasındaki birinci parti olma yarışı o güne hazırlık için yapılıyor.
‘SEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OL, BEN CHP GENEL BAŞKANI’ MESAJI MI

HALK Ekmek Fabrikası’nın açılışında Ekrem İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’na, “Sayın Genel Başkan’ımdan tekrar istiyorum, bütün açılışlarımızı sizinle yapmak istiyoruz. Vaktinizin yarısını İstanbul’a ayırmanızı istiyorum” diye seslenmesi kulislerde farklı değerlendirmelere yol açtı. Onları aktaracağım ama İmamoğlu, “Vaktinizin yarısını İstanbul’a ayırmanızı istiyorum” derken Kılıçdaroğlu, “İyi söyledin Ekrem Başkan. Ben de senin vaktinin yarısını İstanbul’da geçirmeni isterim” diye içinden geçirdi mi acaba?

NASIL DEĞERLENDİRİLDİ

Kulislere gelince. Kimi, “İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda pes etti. Kılıçdaroğlu’na siz cumhurbaşkanı adayı olun, ben CHP genel başkanı olayım mesajını verdi” şeklinde değerlendirdi. Ben bu yoruma katılmıyorum. İmamoğlu’nun son ana kadar cumhurbaşkanı adaylığı iddiasını sürdüreceğini düşünüyorum. Çünkü İmamoğlu hırslı bir siyasetçi. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığını son ana kadar zorlayacak. Oysa daha yaşı genç. Kılıçdaroğlu 73 yaşında, İmamoğlu 52 yaşında. Siyasi öngörüsü hırsından önde gelse, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını destekler, böylece doğal olarak CHP’nin genel başkanlığı koltuğuna oturur. Cumhurbaşkanı adaylığı şansını bir sonraki seçime saklar. Ama bunu tercih edeceğini zannetmiyorum.

CEM KARACA’NIN ŞARKISI

Son dönemde CHP Genel Merkezi ile ilişkileri iyice gerildi. Kılıçdaroğlu ile araları iyi değil. İmamoğlu açılış fırsatıyla Kılıçdaroğlu ile ilişkilerini tamir etme yönünde bir adım attı. Hatta ekmeğini bölüp yedi.

Bu durum bana Cem Karaca’nın buğulu sesiyle söylediği, “Ekmeğimi böldüm de yedim” şarkısını hatırlattı.