SİYASET

Abdulkadir Selvi : Helalleşme mi tehdit mi karar verin

Tarih
19 Ağustos 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdulkadir Selvi

Balıklı Rum Hastanesi’nde yangın çıkmıştı.

Yangından sonra Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterdiği ilgi ve destekten dolayı teşekkür ediyor. Bütün parti liderlerinin kendisini arayıp geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söylüyor. O ana kadar Kılıçdaroğlu’nun aramadığını ifade ediyor.

Vay sen misin bunu söyleyen.

KAMERALARIN ÖNÜNDE TEHDİT

Ekrem İmamoğlu kameraların önünde Yuvanidis’i arıyor. Açıyor ağzını yumuyor gözünü. Kameraların önünde Yuvanidis’i tehdit ediyor, yetinmiyor bunu bir de sosyal medya hesabından paylaşıyor. Ben adamın aklını alırım havasında.

Rum vatandaşlarımızın hastanesinde yangın çıkmış. Ülkenin Cumhurbaşkanı hem yangını söndürme çalışmalarını yakından takip etmiş hem de yangından sonra Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Yuvanidis’i arayıp geçmiş olsun dileklerini iletmiş.

Yuvanidis ise yaşadıkları sıkıntı karşısında Cumhurbaşkanı’nın yakından ilgilenmesinden duyduğu memnuniyeti paylaşmış. Cumhurbaşkanı’nın bu tavrı başta Rumlar olmak üzere gayrimüslim vatandaşlarımız açısından olumlu değil mi? Türkiye açısından olumlu bir hava. Gayrimüslüm vatandaşlarımız ülkenin Cumhurbaşkanı’nın kendileriyle ilgilenmesinden dolayı memnun olmaz mı? Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, Cumhurbaşkanı’mız bizimle de ilgileniyor, bizim de başımızda bir devletimiz var diye düşünmez mi?

BÖYLE Mİ HELLAŞECEĞİZ

Peki İmamoğlu bunun neyinden rahatsız oluyor?

Ama İmamoğlu büyük adam. Nasıl olur da Yuvanidis başta kendisine teşekkür etmez. Kurmuş kameraları, açmış telefonu, tehdit etmiş Yuvanidis’i, sonra bunu da bir marifet gibi sosyal medya hesabından yayınlamış.

Ey Kılıçdaroğlu, sen helalleşme diye kapı kapı dolaşıyorsun ama kameraların önünde gayrimüslim vatandaşlarımızı tehdit eden İmamoğlu sayesinde mi helalleşeceksin?

KILIÇDAROĞLU’NU SABOTE

Helalleşme konusunda Kılıçdaroğlu’nun samimiyetini sorgulamak ya da geçmişe dönüp sen şunlara şunlara hakaret ettin, devletin bürokratlarını tehdit ettin, böyle helalleşme mi olur deme niyetinde değilim.

Ama Kılıçdaroğlu’nun helalleşme hamlesinin CHP tarafından sabote edildiğini düşünüyorum.

İşte CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un tweet’i.

Engin Özkoç, “Bugün CHP aleyhine konuşanları özellikle not ediyorum. Çünkü seçim sonrası ilk olarak ‘Biz de sizdeniz’ diye gelecekler onlar. Araya karışmasınlar! Bize rüzgârgülleri lazım değil, değişim için çalışacak neferler lazım. Son güne kadar azimle, kararlılıkla çalışmaya devam.”

Kafa bu işte. Not ediyorlarmış.

Onu not et, bunu not et. Peki kimden oy alacaksın?

Daha seçimi kazanmadan tehdit etmeye başladı bunlar. 

CHP’li Gürsel Tekin, 7 Haziran seçimleri öncesinde, “8-9 Haziran’da kirli gazetelerin tamamına el koyacağız” diye tehdit etmişti. Ümit Özdağ’ın babası Muzaffer Özdağ da 27 Mayıs’tan sonra, “Bab-ı Ali’den de geçeceğiz” demişti.

Kafa aynı kafa.

Bunlar tanklarla, cezaevi ile tehdit etmeye pek meraklılar.

NAGEHAN ALÇI’YA TEHDİT

Ekrem İmamoğlu ile röportaj yaptı diye Nagehan Alçı’yı hedef alan Fazıl Say, “Senin bineceğin tek otobüs cezaevine giden otobüs olmalı” diye tehdit etmedi mi? Nagehan Alçı ne yapmış, gazetecilik yapmış. Sanki vatanı bölmüş. Dünyaca ünlü bir sanatçımız dahi tehdit dilini kullanıyorsa bize de, “Kardeş, hani helalleşiyordunuz?” diye sormak düşer.


Önce milleti tehdit eden o elinizi indirin. Kemal Bey, benden uyarması. Sen helalleşelim diye çırpınırken, partin seni sırtından hançerliyor.

ERDOĞAN, ESED’LE GÖRÜŞECEK Mİ

SOÇİ Zirvesi’nden sonra Suriye rejimi ile ilişkiler konusunda hava değişti. Daha önce Esed’le doğrudan ilişki kurulmasını istemeyen Putin, rejimle doğrudan ilişki kurulmasını önerdi. Bunda Ukrayna’da sıkışan Putin’in, Suriye’yi İran’a kaptırmama kaygısı rol oynasa da Erdoğan pası aldı.

Ama hemen Erdoğan, Esed’le görüşecek mi yönünde bir tartışma başladı. İşi Esed-Erdoğan görüşmesine kilitlemek demek bu iş olmasın demektir. Sürecin olgunlaşması gerekiyor. Ama yine de en sonda yazacağımı en başta yazayım. Bu soruyu sordum. “Şu anda siyasi düzeyde öngörülen bir temas yok” yanıtını aldım. Ama dikkat edin, “şu anda” denildi. “Yok” denilmedi. Suudi Arabistan ve BAE ile de önce ilişkiler bir seviyeye getirildi sonra devlet başkanıyla önce telefonla görüşüp sonra karşılıklı ziyaretler oldu. Erdoğan-Esed görüşmesiyle ilgili bu soruyu ise ancak süreç olgunlaştıktan sonra sormak anlamlı olur.

DÖRT NOKTADA AÇILIM

1- Suriye ile ilişkiler istihbarat servisleri düzeyinde yürütülüyordu. Bundan sonra Dışişleri Bakanlığı tarafından atanacak bir özel temsilci ya da Dışişleri’nden bir birim tarafından yürütülebilir.

2- Suudi Arabistan ve BAE de, Suriye’deki İran etkisinden rahatsız. Onlar da Suriye’yi Arap ligine döndürmek istiyor. O nedenle 1 Kasım’da Cezayir’de toplanacak olan Arap liginde ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ilk toplantısına da Suriye davet edilebilir.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;