Metropoll’ün temmuz ayı araştırmasında, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylıyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 50.6’sı onaylıyorum yanıtını veriyor. Onaylamıyorum diyenlerin oranı ise yüzde 43.3’te kalıyor. 6.1 oranında ise fikrim yok yanıtı verilmiş.
Benim esas üzerinde durmak istediğim nokta farklı. Metropoll, Erdoğan’ın başbakanlığından başlayarak görev yapış tarzına ilişkin bulgularını bir araya getirip bir grafik hazırlamış. O grafik beni bir yere götürdü. Onu paylaşacağım. Erdoğan’a destek yüzde 71.1’le en yüksek seviyesine ne zaman ulaşmış? 17-25 Aralık sürecinde. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 37.5’e kadar gerileyen destek ikinci zirvesini yüzde 67.6’yla 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yapmış. Yani yine bir krizle mücadele sürecinde. Üçüncü zirvesini ise koronavirüsle mücadele sürecinde yakalamış. Tekrarlanan İstanbul seçimlerinde gerileyen destek, koronavirüsle mücadele döneminde yüzde 55.8’e yükselmiş.
KRİZ YÖNETİMİ
Bu veriler şunu ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kriz yönetiminde çok başarılı bir lider. Kriz dönemleri ya zirveye çıkarır ya da bitirir.
Koronavirüsle mücadele süreci Trump’ın ikinci kez seçilmesini tehlikeye sokarken, Putin sert eleştirilere maruz kalıyor. Erdoğan ise krizlerle birlikte büyüyor.
Erdoğan, kriz yönetimiyle milleti etrafında kenetleyebiliyor.
Erdoğan, 18 yıllık AK Parti iktidarı döneminde vesayetle mücadele etti, özgürlüklerin önünü açıp başörtüsü yasağını tarihe gömdü. 15 Temmuz’da ise darbeyi püskürten lider olarak tarihe geçti. Ayasofya’yı açarak milletin gönlünde taht kurdu.
ERDOĞAN’LI DÖNEMLER
Erdoğan’ın birkaç dönemi vardı.
Birinci Erdoğan dönemi İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı seçilmesiyle başlayıp, Pınarhisar Cezaevi’ne uzanan süreçti. Türkiye, İstanbul’da başarısını ortaya koyup, bir şiir okuduğu için cezalandırılan Erdoğan’ı sevdi.
İkinci Erdoğan dönemi ise Erbakan’a başkaldırıp AK Parti’yi kurduğu dönem oldu. Bu süreçte millet Erdoğan’a inandı. Türkiye’yi daha iyi yönetecek lider olarak gördü. Milletin güvenini kazandı.
Üçüncü Erdoğan dönemi 3 Kasım 2002 seçimleriyle başlayıp, Cumhuriyet mitinglerine ve 27 Nisan e-muhtırasına kadar devam eden dönemdi. Reformlar, özgürlükler, AB’ye tam üyelik hedefi ve ekonomik kalkınma gibi doğru hedefler üzerinde inşa ettiği AK Parti iktidarı bölgenin parlayan yıldızı oldu.
Erdoğan’ı siyasi lider yapan ise 27 Nisan e-muhtırası üzerine şapkayı alıp gitmek yerine muhtıraya karşı muhtıra vermesi oldu. Cumhuriyet mitingleri karşısında dik durdu, 367 kararıyla Cumhurbaşkanlığı seçimleri kilitlenince millete gitmeyi başardı. Böylece bunun sonu da Erbakan gibi olur diyenler hüsrana uğradı. Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden yüzde 47 ile güçlenerek çıktı.
Dördüncü Erdoğan dönemi AK Parti iktidarının ilk Cumhurbaşkanlığı seçimini gerçekleştirerek rüştünü ispat ettiği dönem oldu. Ergenekon’la mücadele ve Cumhurbaşkanı’nı doğrudan halkın seçmesini sağlayan Anayasa değişikliğini gerçekleştirdi. Bu süreç Gezi olayları ile tamamlandı.
Beşinci Erdoğan süreci ise 17-25 Aralık darbe girişimi ile başlayıp, 15 Temmuz’da darbe girişimini püskürtmesiyle devam etti.
Şu anda altıncı Erdoğan sürecini yaşadığımızı düşünüyorum. Başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte Erdoğan, Türkiye’ye yeni bir format attı. Türkiye’nin uluslararası arenada güçlü bir aktör olmasını sağladı. Buna aynı zamanda “Yeni Erdoğan süreci” de diyebiliriz.
GÜÇLÜ LİDER
YORUMLAR
698 kez izlendi
770 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.