Sesli Makale

6’lı masa önemli toplantılarından birini 14 Kasım Pazartesi günü yapacak. Gündemlerinde dört başlık var.

1- Meral Akşener, başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini masaya getirecek. Ortak bir karar alınmasını isteyecek.

2- Akşener’in Hüseyin Baş önerisi gündeme gelecek.

3- Ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusu.

4- Geçiş dönemi stratejisi.

GERİLİM YAŞANABİLİR

Hüseyin Baş konusunda Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu ile Meral Akşener arasında bir gerilim yaşanabilir. Çünkü DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi, Hüseyin Baş’a sıcak bakmıyor. Hüseyin Baş masaya kabul edilmezse Akşener ilk mağlubiyetini yaşayabilir.

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI

Bu toplantıda ortak cumhurbaşkanı adaylığının gündeme gelmeyeceğini söyleyebilirim. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu açısından şartlar oluşmuş değil. Ortak aday konusu seçim takvimi başlayınca masaya gelecek.

Bu arada Kılıçdaroğlu’na üzüleceği bir haberim olacak. İYİ Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor. Çünkü seçilemeyeceğini düşünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu, ortak cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse ibre çoklu adaya dönebilir. İYİ Partililerin gönlünde Meral Akşener ya da Mansur Yavaş yatıyor. Mansur Yavaş’ın CHP’den istifa edip aday olmasına pek ihtimal verilmiyor. Mansur Yavaş cesur bulunmuyor. Bu durumda geriye Akşener’in adaylığı kalıyor. Meral Hanım “Başbakanlığa talibim” diyerek kendisini bağlamıştı.

İMZA TOPLANMASI YOK

Akşener’in 14 Kasım’da masaya İYİ Parti il başkanlarının imzalı desteğiyle cumhurbaşkanı adayı olarak gideceği yönündeki haberler doğru değil. İYİ Parti sözcüsü Kürşat Zorlu, “Ne böyle bir düşüncemiz ne de bu yönde bir çalışmamız var” dedi. Yalanladı. Ama imza işi yarım saatlik bir iştir. Önemli olan irade.

Alttan topla üstten topla, İYİ Parti’den Kılıçdaroğlu’na destek çıkmıyor. Ama Kılıçdaroğlu adaylıkta kararlı. Kılıçdaroğlu CHP’nin adayı olarak çıkarsa Akşener yeminini bozup aday olur mu?

CHP ve HDP’nin desteklediği Kılıçdaroğlu ile Akşener’in mücadelesine tanık olur muyuz? Neden olmasın?

BAŞÖRTÜSÜNDE İKİNCİ TUR OLABİLİR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği konusunda sık sık “Gelin birlikte çıkaralım” diye çağrı yapıyor. Hatta referandum kaygısını gidermek için, eğer Meclis’ten 400 milletvekilinin üzerinde geçerse referanduma gitmeyeceklerini deklare ediyor. Çünkü Erdoğan başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesini istiyor. Biz Meclis’e getiririz, destek vermezlerse seçimde millete hesap verirler arayışında değil. Maksadı bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. O nedenle de sonuna kadar uzlaşma arayışlarını sürdürmekte kararlı. Önümüzdeki hafta AK Parti heyetinin yine Meclis’te bir destek arayışına tanık olabiliriz.

OLUMLU SİNYAL ALINMIŞTI

Çünkü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkanlığında yapılan görüşmelerde CHP haricinde hayır yanıtını veren parti çıkmadı. Bu da Anayasa değişikliğinin referanduma gerek kalmadan geçeceği umudunu doğurdu.

MİLLETVEKİLİ SAYISI YETİYOR

AK Parti ve MHP’nin milletvekili sayısı 334 ediyor. Cumhur İttifakı tek başına Anayasa değiştirecek çoğunluğa ulaşamıyor. Ama HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Demokrat Parti destek verdiği takdirde değişikliğin 431 milletvekilinin oyuyla Meclis’ten geçmesi mümkün. CHP hayır oyu verse dahi.

FİLMİ ÇEKİLEN MİLLETVEKİLİNİN HİKÂYESİ

ÖNÜMÜZDEKİ hafta Meclis’te bir milletvekilinin filmi çekilecek. Size o milletvekilini anlatmak istiyorum. Aslında filmin önemli bir bölümü çekildi ama son bölümü de Meclis’te çekilecek. O milletvekilinin ismi Serkan Bayram.

AK Parti İstanbul Milletvekili.

Serkan Bayram’ın filminin çekilmesi ise insanlığa bir örnek olması açısından çok önemli. Serkan Bayram engelli bir milletvekili.

BUĞDAY TANESİ

Filmin adı, “Buğday Tanesi”.

Sevcan Orhan’ın, muhteşem bir şekilde yorumladığı, “Buğday Tanesi” şarkısında olduğu gibi.

Serkan Bayram’ın hikâyesi de buğday tarlasında başlıyor.

Aile İstanbul’da çalışıp yazları memlekete gidip tarlada bahçede çalışan Erzincanlı bir aile. Annesi tarlada çalışırken, 1 yaşındaki çocuğu gölgede kalması için ağacın altına bırakıyor. O sırada tarla yanıyor. Beşiğin içindeki 1 yaşındaki bebek de tarlayla birlikte yanıyor. Ateşte kavrulan buğday taneleri gibi. Eşeğin sırtında Refahiye’de devlet hastanesine yetiştiriyorlar. Tam 40 gün yoğun bakımda kalıyor. 41’inci gün ise yaşıyor. Ama engelli kalıyor.

yazının devamı