ÇOCUK ve AİLE

Yusuf Kaplan : Bu yazı bir çığlıktır: Çocuklarımızı öldürüyorlar bayım, uyuma!

Tarih
15 Ocak 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Yusuf Kaplan

Bu yazı bir çığlıktır!

Ruhumuzu, geleceğimizi, hayallerimizi, rüyalarımızı yok ediyorlar: Kendi çocuklarımız, elimizden kayıp gidiyor… Çocuklarımızı bizden koparıyorlar…

Çocuklarımıza hiçbir heyecan, coşku ve ufuk sunamayan, sömürgeci, ruhsuz eğitim sistemi; hiçbir gelecek vadetmeyen kör ve kötürüm, yoz ve yozlaştırıcı kültür hayatı; hayal göremeyen, rüyaları olmayan, bütün sermayesini daha çok “köşe döndürecek” bön ve berbat projelere yatıran sarsak ve asalak medya ve sanat rejimi, çocuklarımızı gözümüzün içine baka baka elimizden alıyor; bizden, bizi biz yapan her şeyden koparıyor el ele, kol kola, omuz omuza vererek…

Biz de seyrediyoruz çocuklarımızın gözümüzün önünde elimizden kayıp gidişini, yok olmanın eşiğine sürüklenişini…

İyi de nereye kadar sürebilir ki, bu ölümcül sessizliğimiz?

TÜRKİYE’NİN EN TEMEL SORUNU EĞİTİM SORUNU!

Türkiye’nin en temel, en hayatî sorunu, eğitim sorunudur. Eğitim sorunu, bir millî güvenlik meselesi katına yükselmiştir!

Türkiye’de sömürgeci emperyalistlerin bile yapamayacakları, yapmaya aslâ cesaret edemeyecekleri kadar çocuklarımızı kendi değerlerimizden, kendi dünyamızdan, kendi rüyalarımızdan, kendi medeniyet dinamiklerimizden uzaklaştıran, bütün iddialarını yitirmiş, bütün ideallerini kaybetmiş ilkel, ruhsuz, ufuksuz bir eğitim sistemi; yoz ve sığ bir kültür hayatı; yabancılaştırıcı ve yozlaştırıcı bir sanat ve fikir hayatı; ve her şeyi banalleştirici, berbat bir medya rejimi var!

Aberlard’ı, Racine’i, Lizts’i, Voltaire’i, Rousseau’yu, Balzac’ı, Descartes’i, Bergson’u, Derrida’yı, Godard’ı, Truffaut’yu öğretmeyen, bu kurucu figürlerin ürettiği ruhu solutmayan, gördükleri rüyaları her daim yeniden üretmeyen bir Fransız eğitim sisteminden, kültür ve düşünce hayatından, medya rejiminden söz edilebilir mi?

Bunyan’ı, Blake’i, Shakespeare’i, Locke’u, Hobbes’u, Byron’ı, Wordsworth’u, Elizabeth çağını, Victoria çağını, Turner’ı, Constable’ı öğretmeyen, yaşatmayan, yeniden üretmeyen bir eğitim sistemi İngiliz eğitim sistemi olabilir mi?

Bach’ları, Mozart’ı, Beethoven’i, Spinoza’yı, Luther’i, Kant’ı, Goethe’yi, Hegel’i, Nietzsche’yi, Husserl’i, Heidegger’i, Wagner’i öğretmeyen, yaşatmayan ve yeniden üretmeyen bir eğitim sistemi Alman eğitim sistemi olabilir mi?

Bu anaakım kurucu figürler Fransızların, İngilizlerin, Almanların iddialarının, ideallerinin, rüyalarının, hayallerinin ana kaynaklarıdır. Bu anaakım kaynakların dışında nice yan ve karşı-akım diyebileceğimiz isimler, ekoller, yaklaşımlar da var sözkonusu edilebilecek. Ama bu kadarı kâfî.

BAŞIMIZA DÜŞEN TAŞ...

Biz bize gelelim… Ve başımıza nasıl bir taş düştüğünü görelim…

Davud-u Kayserî, Kadı Burhaneddin, Molla Gurani, Molla Fenarî, Gazâlî, Yunus, Mevlânâ, Merâğî, Itrî, Fuzûlî, Bâkî, Şeyh Galip, Levnî, Karahisârî, Taşköprülüzâde, Kâtip Çelebi kimdir acaba? Ne söyler bize bu kurucu şahsiyetler bugün? Ne anlam ifade eder yarınımız için? Çocuklarımızı geçtik; elitlerimiz, aydınlarımız, yazarlarımız için hangi rüyalara, hangi ideallere, hangi ufuklara, hangi yaratıcı atılımlara kaynaklık etmiştir acaba?

Kurucu şahsiyetlerini tanımayan, onlarla aynı rüyaları paylaşamayan, onların hayallerini, heyecanlarını, coşkularını, ideallerini, çilelerini, dertlerini yaşayamayan, hissedemeyen, soluyamayan, yeni hayallere, rüyalara, coşkulara, ideallere, iddialara dönüştüremeyen kuşaklar, kendilerini tanıyabilirler mi, dünyayı, dünyanın başka kültürlerini tanıyabilirler mi?

Kendisini, kendi dünyasını, kendi medeniyet ufkunu tanıyamayan, başkasını nasıl tanısın, başkasından nasıl yararlansın ki?

Shakespeare, kaç bin kez sahnelenmiş, yeniden yorumlanmıştır; Racine, aynı Yunan tragedyasını kaç kez yeniden sahneleme ihtiyacı hissetmiştir; Kant üzerine, Wagner üzerine, Goethe üzerine, Bach’lar üzerine, Locke üzerine, Byron üzerine kaç bin kitap yazılmıştır, kaç oyun sahnelenmiştir, kaç roman, şiir, felsefe metni yazılmıştır, kaç film çekilmiştir acaba, sayılarını bile bilebilmek o kadar zor ki şu internet çağında bile…

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;