O sırada Almanya'da: "- Almanya seyahatine çıktım, mahkeme kararı açıklandı. Sırtımdan hançerlediler resmen..." "- Meral Hanım'la birlikte kumpas kurdular size." "- Diğerleri de var işin içinde. O Babacan yok mu o Babacan. Yine görünmeden kumpasın tam merkezinde yer almadıysa, ben bir şey bilmiyorum..." "- Haklısınız sayın genel başkanım, çok sinsi bir tip..." "- Yahu siz bana Ekrem kesin beraat edecek demediniz mi? En kötüsü de mahkeme ertelenecekti..." "- Biz de şok içindeyiz sayın genel başkanın. Kaynaklarımız bizi yanılttı maalesef..." "- Efendim, yine Engin Özkoç arıyor..." "- Ya arasın, boş verin. Kafam bozuk zaten, onunla uğraşamam..." "- Sayın genel başkanım, ne yapacağız şimdi?.." "- Hemen yurda dönüyoruz. Ekrem mağdur edildim diye yaygara kopartır. Orda olmasam, bunu da kullanır!" "- Sayın genel başkanım, benim bir fikrim var: Siz de burada mağdur edilseniz." "- Nerede?" "- Burada, Almanya'da." "- Almanya'da mı?" "- Evet... Hukukçu arkadaşlarımız var. Çiğneyeceğiniz uygun bir kanun veya yasa bulurlar. Hem Almanya'da mağdur edilmeniz, makro milliyetçilik bakımından çok daha büyük sükse yapar..." "- Olabilir aslında... Ama ben Erdoğan'a güvenmiyorum. Özel uçak gönderir gıcıklığına aldırır beni." "- Efendim burası hukuk devleti, Almanya bırakmaz..." "- Erdoğan'ı bilmiyorsunuz siz. Adam, Ukrayna-Rusya savaş ortamında tahıl sorununu çözdü, bunu mu çözemeyecek?" "- Efendim, Engin Özkoç ısrarla aramaya devam ediyor..." "- Ver şunu... Alo Engin, ne var?" "- Efendim karara ben de sevinebilir miyim?" "- İçinden ne geliyorsa öyle yap Engin." "- Sevineyim mi yani?" (..........................) "- Bunu bir daha bana bağlamayın..." Ankara-İstanbul yolunda: "- Alo Ekrem. Çok güzel bir karar oldu. Tebrik ediyorum..." "- Çok sağ olun Meral Hanım. Aralık ayında ibre benden yana dönecek dediğimde kimse inanmamıştı..." "- Ben sana hep inandım Ekrem. Boşuna mı ben yüzünde rabbiyessir gördüm... Ekikiekiki... Neyse. Önemli olan; mağdur olmandı, çok şükür oldun..." "- Meral Hanım, Saraçhane'de bir toplantı yapsam mı ne dersiniz?" "- Ben yola çıktım bile." "- Çok hızlısınız. Ahahaha..." "- Ekikikikiki..." Mansur ile Ekrem telefonda: "- Mağduriyet üzerinden cumhurbaşkanı adaylığını dayatman hiç doğru değil Ekrem Bey. Aday olmak benim de hakkım..." "- Ama ben mağdur edildim!" "- Ona bakarsan, Davutoğlu da mağdur edildi... Adamın altından başbakanlık koltuğunu aldılar diye cumhurbaşkanı adayı yapmamız mı lazım?" "- Koltuğunu ben mi aldım onun, bana ne?" "- Yargı kararını da ben mi verdim, bana ne?" "- Olan oldu bir kere. Mansur Bey, şansına küs." "- Mesele mağdur olmaksa. Bekle Ekrem, sıra bende..." O sırada "iktidarı destekleyenler" arasında: "- Şu hale bak ya, bayram yapıyorlar. Yargı sanki ceza vermemiş de ödül vermiş gibi. Nasıl da seviniyorlar!" "- Sevindirmeyelim o zaman." "- Biz ne yapabiliriz ki? Yargı kararı..." "- Net bir şekilde eleştirebilir, tepki gösterebilirsin. Bak o zaman sevinçleri kursağında kalmıyor mu?"
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.