Sesli Makale

Hayatı ve başımızı geçirilmek istenen çuvalı anlamak için asla ve kat'a günlük bakmamalıyız! Küçük parçalardan bile fotoğrafın büyük kısmını görmek için çabalamalıyız! Türkiye kendi haline bırakılmayacak kadar önemli bir ülke olduğu için, dün de geldiler, bugün de geliyorlar, yarın da gelecekler!
Ülkemizi korumak için, kökü dışarıda olan TÜRBÜLANSLARA göğüs gereceğiz!
Hiç kimse bir başkasından yardım umarak topraklarını koruyamaz ve yüceltemez! Kendi göbeğimizi kendimiz kesip, DOSTLUKLARIMIZLA yüceleceğiz!
Ama önce kimin kim olduğunu göreceğiz!
Hata yapmayacağız! Emin adımlarla yürüyeceğiz!
Bakın, 10 Ağustos'tan sonra CHP karıştı! MHP'de karışacak bir şey kalmadı! Biri TÜRKLÜĞÜ biri de CUMHURİYETİ koruduğunu ve büyüttüğünü söyleyen iki parti sandıkta yenildi! Hem de kaç kere! Sakın milletin Cumhuriyet'ten ya da Türklük'ten vazgeçtiğini düşünmeyin! Bunların bu değerlere yüklediği anlamdan insanlar koptu! Onlar söylemese de arkasında durdukları, defans yaptıkları bölgenin mimarı İNGİLİZLER'di!
Bunu anlatmakta zorluk çekildiği için yıkıldılar!
Şimdi de değişim rüzgarları esiyor!
Dönün birkaç ay önceye!
CHP Genel Başkanı Kemal Bey, 17 Aralık'tan önce ABD'ye uçtu! Faruk Loğoğlu, Şafak Pavey, Kamer Genç, Sezgin Tanrıkulu, Faik Öztrak, Osman Korutürk ve Aydın Ayaydın gibi isimler de yanındaydı! Daha önce yazdığım gibi ÇOK ÖNEMLİ BİRİ önceden gidip ilişkileri tesis etmişti! Kemal Bey o kadar yoğundu ki görüşmeden görüşmeye koşuyordu! 5 gün içinde tam 45 toplantı yaptı! YAHUDİ teşkilatlarına özel zaman ayırdı! Washington üzerinde en etkili örgüt olarak bilinen AIPAC ile sıkı temaslarda bulundu!
İran ile Hindistan'ın arasındaki ticareti ortaya çıkaran, bunu Kongre'ye taşıyan ve David Kohen isimli ekonomik tetikçiyi HALKBANK'a gönderen bunlardı! Kemal Bey "ÇARE SARIGÜL" sözünü de orada söylemişti! Kemal Bey, Ricciardone ile de sık görüşüyordu! Nasıl EKMELEDDİN İHSANOĞLU'nu kimselere sormadan getirmek zorunda kaldıysa bu görüşmeler de gizli yürüyordu!
Partide kimse bilmiyordu!
Kemal Bey'in ABD'de temas kurduğu AIPAC, GEZİ olaylarından bir süre önce kendi bünyesindeki Amerikan Girişimcilik Enstitüsü ile 'Apolitik Türk gençliğini sokağa çıkartalım' projesini hayata geçirmek için uğraşıyordu!
Ayaklanma provasının ismi de İSTANBUL AYAKLANMASI idi!
Bu operasyonun arkasında da RHODES BURSU ile dünya kumarhaneler kralı olan Sheldon Adelson vardı! Rothschildler'in adamıydı! Ancak bunu bilen çok kişi yoktu! Pensilvanya'yı kendine mesken tutan Doktor Mehmet Öz'ü kendi özel uçağıyla Tel Aviv'e götüren kişiydi!
Adelson, AIPAC'taki 55 bin üye gibi önemli ve etkili bir isimdi!
AIPAC o kadar önemliydi ki 1986'da ABD Dışişleri Bakanı Shultz bu örgüte başvurarak, İsrail'e yollanacak silah türleri ve yardım paketleri konusunda yardım istiyordu!
2005'te AIPAC görevlisi biri PENTAGON'da casusluk yaparken yakalanıyor ama bunu haber yapanlar perişan ediliyor, suçüstü ele geçirilen ise eskisinden daha güçlü olarak yoluna devam ediyordu!
AIPAC, Gezi'ye takılıp kalmıyordu!
Yeni oyunların içinde koşuşturuyordu!
Son oyun en kanlısı olan GAZZE SALDIRILARIYDI! Başkan Obama'yı zor durumda bırakmak isteyen bu LOBİ, 7 ÜNLÜ BARONUN KARARIYLA GAZZE'Yİ VURDU!
AP dinleme skandalıyla, Edward Snowden itiraflarıyla Obama YALNIZLAŞTIRILIYORDU!
Merkel'den Putin'e kadar çok lider mesafe koyuyordu!
AIPAC, öldürülen 3 İsrailli gencin cesetlerini bir araya getirip o bölgeye koydurdu! Olayı HAMAS'a yıktı!
Obama'nın İsrail'i eleştirmesi daha da yalnızlığa itilmesi demekti! Zaten 'İsrail'in kendini koruma hakkı vardır. Ancak aşırıya kaçmamalı" sözü bile Yahudiler'i çileden çıkartmıştı.
Obama masasının üzerinde bekleyen İsrail savunma sistemlerine "EVET!" demek zorunda kalmıştı!
Operasyonu yapan 7 BARON da "En büyük biziz!" diye dolaşıyordu!
Bu 7 BARON aslında perde arkasından CHP'ye ayar veriyordu!
Kemal Bey, 17 Aralık'tan önce gidip özel ziyaretler yaparak özel dostluklar kazansa da SEÇİMLERDE kazanmayı beceremiyordu!
Atlantik'in öte tarafında kurduğu YAHUDİ DOSTLUKLARI kendisine yetmiyordu! Türklüğü "PUT" haline getirip diğer milletleri dışlayan anlayış da aslında aynı koordinatların eseriydi! Bizi içeri kapatmak için bulunan ve etkisi yıllarca süren bir uyuşturucuydu!
Şimdi iki parti de zorda! Yeni bir şey söylemekte zorlanıyorlar!
Birkaç Yahudi BARON'un istediği formattan dışarı çıkamıyorlar! Ama bütün bu güç MİLLETİN KARŞISINDA eğilip bükülüyor! Gazze üzerinden Türkiye'ye ve Erdoğan'a ders vermeye çalışan bu grup birkaç gündür "Irak'a girmeyi asla düşünmüyoruz!" diye konuşan Obama'ya yeni bir gol attı! Missouri eyaletinde bir polis, silahsız siyahi bir genci 10 kurşunla vurarak, halkı sokağa döktü! Bizde de çadırları yakmışlardı!
Ardından siyahi OBAMA zorda kalsın diye devlet bütün silahlı güçleriyle, zencilerin oturduğu bölgelere çöktü!
Ortalık Gazze'ye döndü! Irak'ta olmak istemeyen ve rolünü Türkiye'ye bırakmak için geri çekilen Obama bu kez içeride vuruluyordu!
Biri şimdi de burnunun dibinde kendine benzeyenleri sokağa döküyordu!
AIPAC ve arkasındaki güç BÖLGEYİ Türkiye'nin yönetmesine şiddetle karşıydı! Hele bizim bankaların parlaması onlar için kabustu! Ve bu nedenle işadamlarından ve siyasetten kendilerine PARTNER seçer ve büyütürlerdi!
Şimdi 10 Ağustos'ta yine yenildiler!
Millet kimi TUŞ ettiğini çok iyi biliyor!
Ancak CHP, DNA'sı gereği bununla yüzleşemiyor!
Bu toprakların partisi olmadığı, dışarıdan gelen EMİRLE yürüdüğü sürece yenilecek!
BARONLAR şimdi ellerinin altındaki DOSYALARA el attı!
Siyasetle, sandıkla yapamadıklarını kirli operasyonlarla yapmaya kalkacaklar! Biraz sürenin geçmesi bekleniyor! Yeni bir AKIM oluşturup belirledikleri ismin etrafında ÇEKİM GÜCÜ oluşturmak derdinde!
Ancak biraz zamana ihtiyaçları var!
17 Aralık'tan önce yani 15 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında tam 145 Tayyip Erdoğan manşeti atan İNGİLİZ medyası bunun işaretini veriyor! Prens Charles'la ilgilenmeyenlerin bize bu kadar müptela olmasının başka bir izahı var mı?
Hepsini izliyorum!
Gördüklerimi paylaşacağım!
Artık eski Türkiye yok! Kolay operasyon da...
Finalde bel bağladıkları adamları da üzülecek!
Ama deneyecekler!
Dediğim gibi biraz zamana ihtiyaçları var!
Buradayız!

Takvim