Sesli Makale

Birbirlerine meydan okuyorlar. Rest çekiyorlar. Babalanıyorlar. Tek başımıza gireceğiz diyorlar. Her yerde aday çıkaracağız diyorlar. Ama zerre kadar ikna edici olamıyorlar. Niye? Çünkü hepsi birbirine mecbur. Tek tek bakalım...

- KILIÇDAROĞLU: Kendisine yönelen büyük tepkiyi dindirmek için yeni bir yerel seçim zaferine muhtaç. Zafer için de 2019’dakine benzer bir ittifakı kotarması şart. Yani İYİ Parti’ye mecbur. Yani HDP’ye mecbur.

*

- AKŞENER: Tek başına girerse kutuplaşmış ortamda başarı hayal. İstanbul ve Ankara’yı muhalefete kaybettirirse linç edilir. Her ne kadar “Tek başımıza girelim” diye teklif getirse de ittifaka resmen ve alenen mecbur.

*

- HDP: “Yerel seçime kendi adaylarımızla gireceğiz, her yerde aday çıkaracağız” diyorlar ya... Zerre kadar inandırıcı değiller. Çünkü onlar da en azından çeşitli pazarlıklara mahkûm ve mecbur.

*

- DİĞERLERİ: Babacan, Davutoğlu, Saadet... Yerel seçimde işlevsiz kalacaklar. Kılıçdaroğlu bu sefer onlara fazla mecbur değil. Ama bu sefer de onlar Kılıçdaroğlu’na mecbur. Birkaç belediye kapmak için.

ÇOK ACAYİP DEĞİL Mİ

MERAL Akşener, gazetecilerin sorularını cevaplarken şöyle dedi:

*

“Bizim İstanbul Belediyesi’nde sadece iki genel müdürümüz var. Başka da bir şeyimiz yok. Bilginize! Biri Ağaç A.Ş., diğeri de Güvenlik A.Ş.’nin genel müdürü. Bu iki genel müdür İYİ Parti’dendir. Geri kalan her şey ve herkes birilerine aittir. İnşallah İstanbulluya aittir.”

*

Çok acayip değil mi?

Belediye müdürlüklerini partilere göre paylaşmışlar.

*

Akşener, önümüzdeki yerel seçimde “Bize iki müdürlük yetmez, daha çok müdürlük vereceksiniz” diye pazarlık yaparsa...

Daha acayibi bu olur.

BAHÇELİ HAKSIZ MI

MERAL Akşener, tüm partilere “Gelin ayrı ayrı seçime girelim” diye çağrıda bulundu ya... Bu çağrıya MHP Lideri Devlet Bahçeli’den şöyle bir yanıt geldi:

*

“Seçime ayrı girmek isteyenlerin elinden tutan, önüne geçen mi var?”

*

Haksız mı Bahçeli? Sana ne başka partilerden? Çok istiyorsan, kendine güveniyorsan girersin tek başına.

KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZÜNÜN BASİT TEFSİRİ

KÜSKÜN, kırgın, kızgın seçmenlere şöyle demiş CHP Lideri Kılıçdaroğlu:

*

“Günlük kızgınlıkları, küskünlükleri kronik hale getirip otoriter bir yönetime sandığı teslim etmek düşünülemez.”

*

Bu afili, janjanlı, havalı cümlenin tefsirleri şöyledir:

*

- Küsmeyi uzatırsanız Tayyip Erdoğan kazanır.

*

- Tıpış tıpış bırakacaksınız küskünlüğü.

*

- Ne yani? Erdoğan mı kazansın?

*

- Bize mahkûmsunuz. Başka çareniz mi var?

*

- Biraz küstünüz ama uzatmayın, yoksa öcü gelir.

SEÇİMİ KİM KAYBETTİRDİ: KILIÇDAR MI? AKŞENER Mİ?

ADAYLIĞINDA ısrar ederek, Altılı Masa’yı adaylığının tescil mekanizması olarak kullanarak, kendisinden daha çok oy alacakları yok sayarak, bu zamana kadar girdiği her seçimde yenildiğini unutarak...

Kemal Kılıçdaroğlu kaybettirdi.

*

Masadan kalkarak, masaya tekrar oturarak, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şiddetle itiraz etmeyerek, son ana kadar adaylık konusunu mesele etmeyerek, “kazanacak aday” diye tutturup Kılıçdaroğlu’nu zayıflatarak...

Meral Akşener kaybettirdi.

FRANSA’DA OKULLARDA ABAYA YASAĞI

“ABAYA” dedikleri, fotoğraftaki gibi bir kıyafet.

Bunu yasakladılar Fransa’da.

Gerekçe? Şuymuş:

*

Öğretmen sınıfa girdiği zaman öğrencinin dinini bilmemeliymiş.

*

Öğretmen öğrencinin dinini bilse ne olur acaba? Ne yani? Öğrencinin dinine göre mi muamele edecek öğretmen? İstemediği dinden olan çocuğa zorbalık mı yapacak?

yazının devamı