Sesli Makale

DUBAİ’den Kahire’ye öğle saatlerinde hareket ettik. Ama aklımız Erzincan İliç’te maden ocağında yaşanan felaketteydi.

Toprağın altında canlarımız vardı. 

ÜÇ DÖNEMİ DE GÖRDÜM

Bu benim Mısır’a üçüncü gelişim. Hüsnü Mübarek zamanında gelmiştim. Türkiye çok akıllı bir tercihle Afrika açılımını başlatmıştı. Afrika açılımında büyük emeği olan Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’le Kahire ve İskenderiye’yi ziyaret etmiştik. Ekonomik açıdan önümüze önemli fırsat kapıları açılmıştı. 

MURSİ DÖNEMİ

Mursi döneminde ise o zaman Başbakan olan Erdoğan’ın gezisine iştirak etmiştim. Erdoğan’ın Kahire Üniversitesi’nde laiklik çağrısı yaptığı geziyi kastediyorum. Mursi yüreğimde acı, içimde bir sızıdır. 

SİSİ İLE GÖRÜŞME

Sisi’den sonra ilişkiler derin dondurucuya kaldırılmıştı. Erdoğan, Sisi ile ilk kez Dünya Kupası nedeniyle bulunduğu Katar’da görüşmüştü. Katar heyetinde vardım. Erdoğan, Sisi ile görüştü haberini aldığımızda Dünya Kupası’nın açılış maçının oynandığı stadyumdaydık. Bir dalgalanma olmuştu. Bir kez daha futbolun sadece futbol olmadığını anlamıştım. 

MISIR’LA YENİ DÖNEM

Kahire’ye indiğimizde aynı zamanda Türkiye-Mısır ilişkileri açısından yeni bir sayfanın açıldığının farkındaydık. 12 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ziyareti, 14 Şubat fantezilerine hapsedip iç siyasetin kısır tartışmalarına kurban etmek yerine Türkiye ile Mısır işbirliğinin sağlayacağı yararlara odaklanmakta fayda var.

TÜRKİYE- MISIR İLİŞKİLERİ

Mısır tarihinde bir Mursi gerçeği yaşandı. Demokrasi şehidi Mursi’yi hiçbir zaman unutmayacağım. Mısır halkı da unutmayacak. Ama bu duyarlılığımız Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönemin açılmasına engel olmamalı. Türkiye ve Mısır İslam dünyasının iki kadim devleti. Ben yeni süreci güçlü bir şekilde destekliyorum.

SİSİ KARŞILADI

Uçağımız Kahire Havaalanı’na inmek üzere havada süzülürken Sisi’nin kurmaya çalıştığı yeni başkentin üzerinden geçtik. Şantiye gibiydi. Kahire’ye 4 saatlik bir uçuştan sonra indik. Cumhurbaşkanı Erdoğan uçağın merdivenlerinden inerken aynı zamanda Türkiye- Mısır ilişkilerinde de yeni bir döneme adım atıyordu. Mısır Devlet Başkanı Sisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı havaalanında uçağın merdivenlerinde karşıladı. 

YENİ SAYFA

Erdoğan ile Sisi’nin verdiği fotoğraf aynı zamanda iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığının göstergesiydi. Havaalanında kısa bir süre dinlendikten sonra hızla görüşmenin yapılacağı saraya geçtiler. 

GAZZE MÜZAKERELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde gündem elbette ki iki ülke ilişkileriydi. Ama Gazze de en az o kadar yer tuttu. Çünkü biz Kahire’ye indiğimizde Gazze’de ateşkesin sağlanması için ABD, İsrail, Katar ve Mısır’ın katılımıyla dörtlü toplantı yapılıyordu.

KAHİRE İZLENİMLERİ

Kahire’ye girerken karışık duygular içindeydim. Kahire’yi daha yorgun bir şehir olarak gördüm. Hafif bir yağmur başladı. Sanki kulağımda Ümmü Gülsüm’ün sesi vardı.

ÖLÜLER ŞEHRİ

Şehir merkezine giderken, “Ölüler Şehri” denilen 1 milyon insanın içinde yaşadığı mezar evlerin yanından geçtik. Kahire’de trafik ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Sokak kitapçılarının arasından, İslam dünyasının önemli eğitim kurumlarından El-Ezher Üniversitesi’nden ve meşhur El-Ezher Camii’nin önünden geçerek tarihi Necip Mahfuz çarşısına ulaştık. 

Mısır’da Türkiye’ye artan bir ilgi var. Türk dizilerinin etkisiyle gençlerde Türkçe öğrenmek için Yunus Emre Enstitüsü’ne müracaatlar son dönemlerde iyice artmış. Gençlerden geceden sıraya girenler oluyormuş. 

ATATÜRK SATILIK DEĞİL

Eski şehir de denilen tarihi çarşı Mısır’ın ruhunu yansıtıyor. Otantik olan her şey satılıyor. Esnaf pat çat Türkçe biliyor. Bir köşede Atatürk büstü, Ümmü Gülsüm’ün fotoğrafı ve Cemal Abdülnâsır’ın bulunduğu bir köşe gördüm. Ali Koç’a hediye etmek üzere alacaktım ama Mısırlı esnaf, “Atatürk satılık değil” dedi. 

AKİF’İN MASASI

Tarihi çarşıda özel bir mekân var. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Mısır yıllarında sık sık ziyaret edip şiirlerini yazdığı El Fişavi kahvehanesindeydik. Akif’in mekânında oturup çay içtik.