GÜNCEL

Yücel Koç : Türkiye’nin Baas’ı…

Tarih
13 Aralık 2024
İzlenme
Kişi
Yazar
Yücel Koç

Irak’tan sonra Suriye’de de Baas rejimi devrildi.

 

İngilizlerin başını çektiği Batılı çetenin Osmanlı’dan kopardığı Bağdat’ın yönetimi darbelerle Sünni azınlık Baas’çılara, Şam ise Nusayri Baas’çılara geçmişti.

 

Her ikisi de, çoğunluğu idare edebilmek için akılalmaz katliamlar yaptı.

 

Irak Baas’ının lideri Saddam Hüseyin, 2003’teki ikinci Körfez Savaşı’nda, ABD işgaliyle devrildi ve asılarak idam edildi.

 

     ***

 

Babası Hafız Esad’ın yolundan giden Suriye Baas’ının lideri Beşar Esad ise 2013’te Guta’da kimyasal silahlarla katliam yaptığında, dönemin ABD Başkanı Obama “Kırmızı çizgimiz aşıldı. 24 saat içinde müdahale edeceğiz” demişti ama, İngiliz Lordlar “Biz yokuz” deyince O da geri adım attı.

 

 

 

İran ve Rusya’nın desteğiyle kendini ‘yıkılmaz’ gören Esad’ın ve Baas rejiminin sonunu 61 yıl sonra Suriyeli muhalifler getirdi.

 

Pazar gününden bu yana katil rejimin mezbahaya çevirdiği cezaevlerinden yansıyan dehşet görüntülerine, yıllardır işkenceyle ezilenlerin anlattıklarına şahit oluyoruz.

 

     ***

 

2013 yılında Türkiye’yi de Suriye yapmak için başlatılan ‘mezhep’ temelli Gezi olaylarında, Taksim’de Esad bayrağının sallandığını hatırlarsınız.

 

Ve o gün bugündür bütün darbecilerin, Suriyeli mülteciler başta olmak üzere, hükûmeti devirmek için yürüttükleri kirli propagandayı da burada tekrar etmeme gerek yok herhâlde.

 

Bunların içinde kimler yoktu ki…

 

Sözde Atatürkçüsü, sözde Türkçüsü, sözde Kürtçüsü, sözde dindarı…

 

En son bunların tamamını geçen seneki seçimler öncesi aynı masanın etrafında görmüştük.

 

Eksiği var, fazlası yoktu.

 

Bunlar ne hikmetse hem Esad’a ziyaretler yaparak katil rejimi aklamaya çalışıyor, hem de darbelerin mimarı NATO’nun Türkiye’deki emellerine hizmet etmek için Batılı başkentlere yârenlik ediyordu.

 

Bugüne dek vahşetten kaçıp ülkemize sığınmış Suriyelilere kucak açan hükûmete söylemediklerini bırakmazken, sadece son 13 yılda 1 milyondan fazla insanı katletmiş Esad rejimine, ‘mezhepçi’ saikle bu katliama ortak olan İran’a, menfaati icabı bu suça ortak olan Rusya’ya, Suriye’de 'teröristan' kurmaya çalışan ABD’ye tek laf etmeyenler bize ne demeye çalışıyordu?

 

     ***

 

Coğrafyamıza hançer gibi saplanan Baas Irak’ta dağıldı… Ve nihayet Suriye’de de sonu geldi.

 

Peki Türkiye’de açıktan ismi olmasa da, Baas zihniyeti var mıydı?

 

Bunun cevabını bulmak basit…

 

Ne demekti Baas?

 

Azınlık bir kitlenin, darbe ve silah zoruyla hâkimiyet kurup, baskı ve zulümle çoğunluğu yönetmesi.

 

Tam da darbesever kitlenin, yakın zamana kadar Kürt vatandaşlarımızın üzerinde kurduğu baskıyla terör örgütü PKK’nın ve onun siyasi uzantısının üzerine oturan ifade…

 

Demek ki isminin ne olduğu değil ne yaptığı ya da ne yapmaya çalıştığı önemli.

 

Türkiye’de bu zihniyette kim var; bunun da cevabı belli.

 

     ***

 

Hafızamı yokladım, geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benzer bir ifadesi olmuştu.

 

Ülkemizin bıçak sırtı süreçten geçtiği 2014 yılında kurmuştu bu cümleyi.

 

“Türkiye IŞİD’i destekledi” yalanıyla ABD ve İngiliz’in kampanyasına çanak tutan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu ‘vatana ihanetle’ suçlayan Erdoğan, Kobani bahanesiyle 34 kişinin katledildiği olaylar için de “Türk Baas’ı, Kürt Baas’ı ve ‘paralel yapı’nın işi” demişti.

 

Cumhurbaşkanı’nın bu tanımla kimleri işaret ettiği belliydi.

 

Nitekim bugün oldu, hâlâ bunlarla uğraşıyoruz.

 

Düşünsenize, 2023’te seçimleri kazanıp hükûmetin başına geçseler, Türkiye şimdi kim bilir ne hâldeydi?

 

En basiti; vaatleri vardı, Suriye’den, Irak’tan, Libya’dan askerimizi çekeceklerdi.

 

Şimdi gönül rızasıyla koşarak ülkelerine dönen Suriyeliler, o gün bir kasabın eline teslim edilecekti.

 

Ya Türkiye neleri yaşardı?

 

Esad Baas’ı bir gün Suriye’ye geri dönecek olsa, onun yapacaklarından farklı mı olurdu?

 

     ***

 

Buraya bir parantez açayım…

 

Şimdi çıkar birileri, yine aklımızla alay edercesine “CHP kime ne yaptı?” der.

 

O zaman ben de sorarım;

 

Sırf şapka devrimine muhalefet etti diye kaç Müslümanı astınız?

 

Kur’ân-ı kerim okumayı kaç defa yasakladınız?

 

Ezanı niye Türkçe okuma mecburiyeti getirdiniz?

 

Bunu aslına çeviren Menderes’i neden ipe çektiniz?

 

Kız öğrencilere niye başörtü yasağı uyguladınız?

 

Haydi uzağa gitmeyelim…

 

28 Şubat daha dünkü mesele…

 

Askerlerin brifinglerinde, siyasetçilerin dilinde, gazetelerin manşetlerinde o gün dindarlara öfke ve nefretten başka ne vardı?

 

28 Şubat’ın kudretli paşası, “Bu toplumun 20 milyonu olmasa n’olur?” derken neyi kastediyordu?

 

AK Parti döneminde bile “411 El Kaosa Kalktı” manşeti neden atıldı?

 

Filmlerinizde, gazetelerinizde neden hep Müslümanlar aşağılandı?

 

Daha sayayım mı?

 

     ***

 

Dindarlar bu ülkede Kemalistlerden çok baskı gördü…

 

CHP’nin geçmişte yaptıkları Baas’ınkinden çok mu farklıydı?

 

Madem CHP demokrattı, her seçim öncesi o parmak sallamalar, tehditler neyin nesiydi?

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2025 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;