Sesli Makale

19 Kasım 2015

Samimi ol ey nefsim!
Kendini samimiyete davet ederken samimi olmakla başla işe ve her dâim, her işte samimi ol!

Bugün varsın, yarın yok.
Bir damla sudan bir avuç toprağa yürümek bütün hikâye. Hiçsin!
Bunu bilerek at ki adımlarını; varlığının ve yokluğunun bir anlamı olsun! Şu ağaç gölgeliğini zehir etme bize! Nefes yokken söylediğimiz 'bela'yı hatırla da son nefesimiz belâ olmasın. Son sözümüzle ilk sözümüz bir olsun, samimi ol!

Dünyaya kul olmaya geldin, dünyanın kulu olma!
Kulluğu kendisinden öğrendiğimiz tek ve hakiki kul, “din samimiyettir” dedi. Haydi ben çağrımda samimi değilim. Haydi insan yaşamadığını söylerse tesiri olmuyor başkasına, kabul. Beni boş ver ey nefsim, samimiyetin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Kul'u (s.a.s) dinle; samimi ol!
...
Bana samimiyetin ihlâstan başka bir şey olduğunu anlattırma uzun uzun. Allah için samimi ol! Tutarlılık yoksa samimiyet eksiktir deme, tutarlılığın ihlâsla olsun, samimi ol!

Ey nefsim!
Kalbinde olmayan dilinden duyulmasın. Hele kalbindekinin tersini ifadeye dillerin lâl olsun. Kulaklar sözünü duyar da, kalplerin dinlediği özün olur, unutma. Ne kendi yapmadığına başkasını davet et, ne başkasını davet ettiğini kendin yapmazlık eyle. Benden geçtim ey nefsim, sen sana samimi ol!
İnsanların içinde yapamadığını tek başınayken yapmaktan utan. Kalabalıklardan utanma demem sana, ama sen de kalabalıkların Rabb'inden kork!
Sevabı başkası görsün diye yapma, günahtan kimse görmese de uzak dur! Geceyi örtü kılanın hatırına, gündüz taşıyamayacağın yüke karanlıkta hamallık yapma!
Samimi ol ey nefsim!
Senin lehindeyken şerbet olanı, aleyhin de olduğun da zehir kesilse de yudumla. Hak bir, hakikat bir… Sana yapıldığında zulüm olanı, başkasına yapıp da sen zâlim olma! Dostun için istediğin adaleti düşmanından esirgeme. Güçlüyken gösteremediğin merhameti zayıfken kimseden bekleme!
'Ne yaparsam, ne derler'den kurtul. 'Ne yapayım ki ne desinler'i yük etme kendine. O râzı olmadıktan sonra kimin ne dediğinin ne anlamı var? O râzı olduktan sonra kim ne dese, ne zarar olur sana?
İmanında nifak olanlar, küfründe samimi olanlardan daha altta cehennemde, unutma!
...
İçin dışın, aklın kalbin, halin kâlin bir olsun.
Bir olanın aşkına samimi ol!

Aldığın nefes, bastığın toprak, uyuduğun uyku, kıldığın namaz, sevdiğin güzel şahidin olsun.
Yâr olanın hatırına samimi ol!

Söyledim dinlemedin, sustum anlamadın.
Yazmaya mecbur ettin.

Samimi ol ey nefsim!
Hiç olmazsa, şu yazının okuyana bir faydası olsun diye,
Samimi ol!

DİN ELDEN GİDİYOR

Samimi insanın tutarlı olması elbette bir zaruret fakat tutarsız kişilerden de biraz olsun samimiyet bekleme hakkımız var.
Aksi halde inandırıcılıkları kalmıyor.
Güçlüyken adaleti zulüm aracı edenler, zayıf düşüp adaletsizlikten şikâyet ettiklerinde kimse onlara mazlum muamelesi yapmıyor mesela.
İktidara geldiğimizde bu gazetelerin hepsine el koyacağız diyenler, muhalefetteyken 'med-ya-ya öz-gür-lük' deyince gülüp geçiyoruz.
DAEŞ'ten ucuz petrol alan, bankaları bu terör örgütüyle çalışan Batılı ülkelerin terörden kurtulma arzuları komik geliyor.
...
Misalleri çoğaltmak mümkün ama derdim, Bünyamin K.
Galatea Art isimli galeri, ressam Bünyamin K.'nın sergisini, açılışta alkollü içecek servisi istemediği için iptal ediyor.

Nerde oluyor bu olay?
Kendisi gibi düşünmeyenlere tahammülü olmayan(!) AK Parti'nin 14 yıldır iktidar olduğu Türkiye'de.

Kim yapıyor bu işi?
14 yıldır her fırsatta “özgürlüklerime dokunma, sana oy vermeyenlerin de iktidarısın, yaşantıma karışma” diye slogan atan demokrasi havarisi özgürlük tellalı solcu zihniyet!

Gericiliğin tarifini yapmaya, yobazlığın resmini çizmeye gerek yok.
Tam olarak budur!

Bu adamlar iktidar olsa halimiz nic'olur, devlete iktidar olmakla kültüre muktedir olmak arasında ne menem bir nüans var filan deyip sizi yormayacağım.
Sadece, aksinin yaşandığını bir düşünün;
Bedri Baykam sergi açacak ve galeri sahipleri alkollü içki servisi yapılamayacağı gerekçesiyle o sergiyi iptal edecek…
Seyreyle gümbürtüyü!
Yürüyüşler, pankartlar, sloganlar, bir yaygara, bin bir curcuna:
Laiklik elden gidiyor!

***

Tutarsızlığınız ve samimiyetsizliğiniz sizin olsun da diyesim var bu zihniyete, sloganınızın bir kısmını yazının sonu için ödünç alabilir miyim?

Henüz adı belli olmayan, yeni kabinenin yalnız turizmle ilgilenmeyip, kültüre de sadece bakmayacağına inandığım bakanına, “iktidar kültürüne alıştık da kültürel iktidara hâlâ hasretiz” diyen bütün kardeşlerim adına hatırlatmamdır:

Bu işler böyle devam ederse, siz fark edin diye biz sokağa ineceğiz bayım.
Hem samimiyiz hem tutarlı, üstelik sloganımız da var artık:

Din elden gidiyor!

ANLAYAMAM

6. Kamera açısıyla ortaya çıkan ciddi neşeyi anlarım da; 'aslında yanağını sıkmadı' dedirten komik ciddiyeti anlayamam.

5. Paris'teki terörü on dilde kınayanların Fransız'la dostluğunu, 17 çarpı 25 kere anlarım da; aynı kişilerin aynı terör Ankara'da olunca 'göz göre göre katliam' diyecek kadar bu millete düşman oluşunu, 7000 kere 7 Şubat geçse anlayamam.

4. Yüksekdağ'ın 'Fransa'nın acısını yürekten paylaşıyoruz' demesini belki anlarım da; Figen'in 'bu acıyı en derinden biz biliriz' deyişini asla anlayamam.

3. Bir Türk'ün on Fransız, on Türk'ün yüz Fransız, yüz Türk'ün bir Fransız edişini matematiğe rağmen anlarım da; kaç Suriyeli'nin bir Fransız etmediğini yüz Fransız'ın aklını verseler, matematikle anlayamam.

2. Bir terör eyleminden sonra bir gâvurun 'bunun bütün Müslümanlara mâl edilemeyeceğini' ifade etmek zorunda kalışını, gâvur olsam anlarım da; bir Müslüman'ın kendisini “Müslümanlar terörist değildir” demek mecburiyetinde hissedişini, Müslüman'ım, anlayamam!

1. Kapitalizmi, parayı bulsam anlarım da; Ali Koç'u, kafayı bulsam anlayamam.

BİRİ VE DİĞERİ

-Biri samimi ama saf; diğeri kurnaz ama tutarsız.
-Biri diğerinin yokluğunda huzurlu; diğeri birinin varlığından rahatsız.
-Birinde eskiden beri bir hesaptır bir gün daha yaşamak; diğerinde artık bir korkudur hiç hesapta yokken ölmek.

Birine diğeri, kısaca 'ortadoğu' diyor; biri diğerine ne diyeceğini bilmiyor!

Yenişafak