Nice “birlik” var, nice “oda”…
“Meslek Örgütleri”!..
Bunlara ilgililerin, yani “meslek icra edenlerin” para ödemeleri mecburîdir!..
Hizmetlerinden faydalansalar da faydalanmasalar da ödeyeceklerdir!..
Ödemedikleri takdirde mesleklerini icra edebilmeleri mümkün olmayacaktır!..
Bu paralar, “birlik”lerde, “oda”larda muazzam kaynak birikimine yol açar!..
O kaynakları kullanan “birlik” ve “oda”lar da!..
‘Milli İrade’ye…
Her fırsatta…
Bir ‘güzel’ çakar!..
Bu düzen, böyle bir düzendir…
Çok şeyler değişmektedir ama düzenin “elit alanlara” bakan tarafları değişmemektedir.
“Bir Liderlik” gayretler de, “kara düzen”i değiştirmeye maalesef yetmemektedir.
Bu “birlik”ler, “oda”lar hakkında otuz yıl boyunca ne haberler yaptık ne yazılar yazdık …
Memlekette çok şeyler değişti, birçok alanda nice ilerlemeler kaydedildi ama…
Bu “Bir Kısım Örgütler”in ayrıcalıklarında zerre eksilme olmadı.
Hatta diyebilirim ki…
Günün birinde “şartlar değişecek” olursa, eskisinden çok daha güçlü bir şekilde geleceklerinden emin gibiler!..
Efendim…
Bunların muazzam gelirleri var…
Muazzam ayrıcalıkları var…
Hükümetler gelir, hükümetler gider…
Değişmez bu ayrıcalıklar!..
Ve kalkmaz vatan evlâdının sırtındaki “birlik”, “oda”, “moda” yükleri!..
Ah, herkes Cumhurbaşkanımız gibi olsa!..
Sayın Erdoğan, “terör örgütlerine” karşı gerçekleştirilmekte olan Zeytin Dalı Harekâtı’na karşı çıkanlara yüklenirken…
“Türk Tabipleri Birliği gibi bir kesim, 'savaşa hayır' diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin, bugüne kadar biz, 'barışa evet' dediklerini de pek duymadık'' ifadelerini kullandı malûm.
Ana-babalar, gözbebeklerinden milyon kat aziz evlâtlarını vatan savunması için büyük bir aşkla cepheye gönderirken…
Vatan evlatları, “Afrin’e nazar değdi, kurşun dökmeye gidiyoruz!” diyerek yüreklerini ortaya koyarken…
Türkiyemiz resmen “beka sorunu” ile karşı karşıya iken…
Türk Tabipler Birliği ve benzerlerinin böyle şeyler yapmaları elbette çok moral bozucu.
Sayın Cumhurbaşkanımız bunlara çok sert çıkmak suretiyle, her vakit olduğu gibi vatandaşın duygularına tercüman oldu.
Bazı vatandaşlarımız, “Ah, aaah!” çekmekte:
“Bir de milletvekillerimiz yapsa üzerlerine düşeni!..”
Şu Türk Tabipler Birliği için mesela!..
Hekim ve Hukukçu okuyucumuz Dr. Eyüp Tarımak bir yazı göndermiş…
Hemen ‘sayfaya’ ileteyim de…
Bu işlere “kafayı takacak evsaftaki” kıymetli vekillerimiz, “düzenleme için” bir adım atsınlar…
Zahmet olacak değil ya!..
Sayın Tarımak, yazısına, Türkiye’nin Zeytin Dalı Operasyonu’na hangi mecburiyetler çerçevesinde giriştiğini, BM Hukuku’nu, PKK-DAEŞ belâlarını uzun uzun anlatarak girmiş…
Sonrasında…
Türk Tabirler Birliği ile benzerlerinin bu memleketin kritik süreçlerinde nasıl davrandıklarını, milli ve manevi değerlerle nasıl çatıştıklarını, hangi örgütlere nasıl destek verdiklerini misalleriyle anlatmış.
“Türk Tabipler Birliği, Şemdinli Devlet Hastanesi bombalanırken, Diyarbakır'da görev yerine giden Merhum Dr. Abdullah Biroğul katledilirken oralı olmamıştır”demiş…
Buraları Sayın Tarımak’ın müsaadesiyle geçiyor…
Şu “ana” bölüme geliyorum:
“Üstelik bu meslek örgütlerine destek kanunlarla sağlanıyor!
Özel sektörde çalışan tüm doktorların Tabip Odasına kayıt yaptırma zorunluluğu vardır!..
Kamuda çalışan hekimler ise gönüllü olarak üye olabilir.
Üye olan her doktor her yıl belirlenen oranda aidat ödemek zorundadır.
Her şehirde toplanan bu aidatların yaklaşık %10 'luk kısmı düzenli olarak (odaların bağlı bulunduğu) Türk Tabipler Birliği’nin merkezine gönderilir.
Bütün kentlerin tabip odalarına kayıtlı hekim sayısı on binleri bulur ve ortaya korkunç gelir çıkar.
Hekimlik mesleğini icra edenlerin çoğu aynı görüşte olmamasına rağmen karar mekanizmalarında ülke politikaları aleyhine çalışma yapan hekimler bulunmaktadır.
Zeytin Dalı Operasyonu sürerken malûm tavırlarıyla tepki çeken Türk Tabipler Birliği’nin kararını tanımayan Şanlıurfa, Adıyaman ve Konya Tabip Odaları gibi meslek örgütleri de vardır.
Ancak bunların desteği de cılız bir sesten öteye gidememektedir.
Hekimleri, Tabipler Birliği’nin etki alanından kurtarmak için acilen yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
Özel sektörde çalışan doktorların üyelik mecburiyeti şartı kaldırılmalıdır.
Bunu Meclis’te yapmak mümkündür.”
Ha bir de şunu eklemiş Sayın Tarımak:
“OHAL düzenlemesi de yeterlidir!..”
Bakalım…
Meclisimiz, Türk Tabipler Birliği ve (benzerlerine) Mecburî Üyelik ve tabii Mecburî Aidat “garipliğine” son verecek mi?
İcraatı görelim!..
Milat
28 Ocak 2018
YORUMLAR
723 kez izlendi
790 kez izlendi
561 kez izlendi
2082 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.