Sesli Makale

11 Ocak 2015

Tamam;

Bu türden saldırıların tasvip edilmesi söz konusu olamaz.

Bunu söyledik, söylüyoruz.

Amma velâkin...

Başta “saldırıyı” değerlendiren Fransa Cumhurbaşkanı Hollande olmak üzere, birçoklarının “özgürlüklere” vurgu yapmasına tepki göstermeyelim mi?..

Hazret-i Peygamber’in (SAV) karikatürünü yayınlamak gibi bir “özgürlük”ten bahsedilebilir mi?..

“Türkiye Ermeni Soykırımı Yapmadı!” diyeni kodese tıkan Avrupa...

“Özgürlük” anlayışın batsın!..

PAPA’NIN ÇABALARINA  DİKKAT!

Geçelim “arka plân” meselesine:

 “Fransız dergisine saldırı” haberi düştüğü an...

 Aklıma ilk olarak “Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Papa’ya sitemi” geldi.

Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki görüşmenin ardından Papa ile kameralar karşısına geçtiğinde, “Beş gün önce” darbeci katil Sisi’yi ağırlayan “misafirine” diplomatik bir dille sitemde bulunmuştu.

Papa’nın darbeyi protesto etmek için toplanan binlerce Sivil Müslüman’ı dünyanın gözü önünde katleden darbeci Sisi’yi kucaklaması elbette anlamsız bir hareket değildi.

Bu, Vatikan’ın Müslümanları katle “cevaz” verdiğini ortaya koyan bir tavırdı.

Evet;

Fransa’daki saldırının haberi geldiği an, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın “Papa’ya Sisi Sitemi”ni hatırladım.

Bir de...

 İstanbul’daki “Papa-Patrik buluşması”nı.

Bin yıl kadar önce “karşılıklı aforoz”la birbirlerinden kopan Katolik ve Ortodoks dünyalarının tekrar birleştirilmesi yolunda atılan önemli adımları...

Fener’deki Dimitri’nin  “ekümenik patriklik” iddiasına en büyük desteği “Beni ve Roma Kilisesi’ni kutsar mısınız?” diyerek vermişti Papa!..

Bu “büyük jest”e karşılık Patrik de, Papa’yı “öpüp okşamak” suretiyle “biat”ı kabul ediyordu.

Ya da Papa’yı “kutsuyordu!”

 “Laik Avrupa”nın (!) bu iki “kudretli” ruhbanı,   Aziz Andreas Yortusu arifesinde, ‘ekümenik dua’ niteliğindeki bir ayinde de bir araya geliyor ve burada da “birlik” mesajı veriyorlardı.

Vatikan, “acil bir durum” varmış gibi, Patrikhane’ye kucak açıyordu!..

Vatandaşımız pek muhterem Patrik Bey’i nedense yanına çekmeye çalışıyordu!.. 

Sanki...

Sanki, “ortak bir tehdit, ortak bir tehlike ile karşı karşıya “kalınmış” ya da kısa süre içinde “kalınacakmış” gibi!..

Fransa’daki “Adrese Teslim Provokasyon” üzerinde düşünürken, bu resmi de belleğimizin bir tarafına atalım.

Tam da bu “birleşme atağı”ndan kısa bir süre sonra, Batı’ya ciddi ciddi kafa tutan Rus lider Putin’in hedefe yerleştirilmesinin ve Rus ekonomisinin “petrol” üzerinden “operasyona” tabi tutulmasının anlamı üzerinde de düşünelim.

Malûm;

Rusya’daki “iddia sahibi” Ortodoks Patrikhanesi,  Fener’in, ekümenik yani evrensel statüsünü kabul etmiyor.

Papa ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan “diplomatik Sisi zılgıtı” yediği Türkiye ziyareti sırasında, Fener’in “ekümenik”liğinin ‘adeta’ altını çiziyor...

Sonra...

Sonra ne oluyor?..

Tekrarda fayda var:

“Rusya’nın başındaki Putin’e operasyon çekiliyor!”

Karşımızda duran gerçek:

Nüfusu yaşlı, ekonomisi durgun, sanayi üretimi iyiden iyiye yavaşlamış ve işsizlik oranları iyice artmış bir Avrupa...

Deflasyonun kıyısında gezinen bir Avrupa.

Fiyatlar sürekli olarak düşüyor ve üretim faaliyetleri gittikçe zorlaşıyor.

 “Doğu” ile rekabette gittikçe zorlanan “Batı”,  bir yandan da “Beyaz Avrupalı”ların hızla Müslüman olmasından endişe ediyor.

Bunalım içindeki “batı gençliği” hızla İslam’a yöneliyor.

Ne yapıp edip ekonomideki “doğu”ya ve inançtaki “İslam”a yönelişi durdurmak mecburiyetindeler.

“Katolik-Ortodoks ittifakını sağlamaya çalışmalarının” da, Rusya’ya tezgâh kurmalarının da, “Türkiye’nin yükselişinden fevkalade rahatsız olmalarının” da temelinde bu “korkular” var.

Bütün bunlar aynı zamanda “İsrail’in de korkuları!..

Sayın Erdoğan’ın şahsında Türkiye’yi hedef almalarının sebebi açık değil mi?..

Rahmetli Abdülhamit Han hazretlerine karşı kurdukları tezgâhın benzerini Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için de kurmalarının sebebi açık değil mi?..

Bizdeki en küçük bir olayı Siyonist Medya organlarında saatler boyunca “canlı” olarak vermelerinin sebebi açık değil mi?..

 “Yolsuzluk” bahanesiyle “milli kurumlarımızı” tahrip etmeye çalışmalarının sebebi açık değil mi?

“Boğaz kesme” görüntülerini döndürüp döndürüp vermelerinin sebebi açık değil mi?

“Paris”teki “Adrese Teslim Provokasyon”u  “Paris”e saplanıp kalarak anlamlandıramazsınız!.

YeniAkit