DÜNYA

Nedret Ersanel : Afrika’da tarafınızı seçtiniz mi?

Tarih
10 Ağustos 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Nedret Ersanel
 Yeni değil, sürpriz de değil, kriz bekleniyordu, daha hiçbir şey değil…

Afrika’da yaşanacaklar her ne ise, sömürge dönemi gibi olmayacak, Soğuk Savaş dönemi gibi de olmayacak…

Afrika’nin geniş coğrafyası, mümbit yeraltı/üstü zenginlikleri, dünya nüfusunun dörtte birine 25 yıl içinde yetişecek ‘küresel pazar potansiyeli’ klasik jeopolitik değerlerdir…

Bunları zaten haber kanallarında, vasat zevatın açısız ve gözsüz okumalarından biliyorsunuz…

Stratejik deniz yolları üzerindeki konumu, Ortadoğu-Afrika-Ukrayna-Karadeniz hattına dayanmış Rus-Çin varlığı ile birleştiğinde, dünyanın ortasından yeni bir kanlı hattın geçeceğini varsayabiliriz…

Bir, ve en önemlisi; Afrika mücadelesi ‘Çok Kutuplu Dünya’nın şartlarıyla yaşanacak…

İki, Afrika-Sahel başlangıçtır, Fransa’nın başını çektiği NATO’nun 2011 yılındaki Libya müdehalesine kaderin verdiği cevaptır. Kaddafi’nin dirilişi demiyoruz ama kemikleri daha az sızlayacaktır.

Üç, Nijer darbesinde halkın elindeki Rus ve Türk bayraklarının anlamını ve sonuçlarını bilmek zorundayız.

Dört, Anlam çözümlemesinde doğru yere oturtursanız, Ukrayna savaşının en ağır bedelini Batı bu kıtada ödeyebilir.

Beş, ABD, Fransa ve şimdilik sessiz İngiltere, gücü düşük ayarlarında yakalandılar.

Afrika ile ticaret zirvedeAltı, 2014’ten itibaren ‘Ukrayna rezilliğinin fatihi’ Victoria Nuland’ın Nijer’e ve komşu ülkelere gizli ziyareti artık ortadadır, ‘Cunta’ tarafından terslendi. Üç askeri üssü bulunan Amerika, cunta lideriyle görüşemediği gibi, devrik Başkan’la buluşmasına da izin verilmedi. Wagner’in olası varlığıyla ilgili tehdidini de kimse sallamadı. Tersine, komşu ülkeye heyet gönderilerek Wagner yardımı istenebileceği söylendi.

Yedi, ‘Batı Afrika Devletleri Ekonomi Topluluğu’ (ECOWAS) denilen, ABD ve Fransa’nın ortağıdır. Bölge ülkelerinin Nijer’e herhangi bir müdahalesine vaziyet edeceklerini açıklaması bunlara karşıdır!

 

SİLAHLI KUVVET KULLANMAK BAŞKA, BULUNDURMAK BAŞKA!..

Genel olarak Batı’nın, özel olarak ‘eski sömürgecilerin’-İngiltere ve Fransa-azaldığı dönemdeyiz Afrika’da ve yeni/ana oyuncular Rusya, Çin, ABD’dir.

Bu kadarla kalmayacak, BRİCS de orada. Önümüzdeki Güney Afrika zirvesi odur. İran ve İsrail de orada. İran Cumhurbaşkanı’nın geçtimiz ay gerçekleştirdiği-tarihlerinde ilk-Afrika ziyareti dahildir.

Moskova, mevcut siyasi yatırımlarının üzerine büyük Afrika atılımı başlatacağını ilan etti, kısa süre önce kıta ülkelerini misafir etti. Mısır’ı üçüncü kez yazıyoruz, ‘dikkat’ diye…

Çin en avantajlı ülke. Büyük paralar yatırdı, 300 milyar dolara yakın ilişki toplamından bahsediliyor…

ABD istese de istemese de, gücü yetsin yetmesin Çin-Rusya ikilisini engellemek zorunda. Aksi düşünülemez bile…

Devasa ve karmaşık bir kıtadan bahsediyoruz; 54 ülke! Her biri diğerleriyle ve dünya ile ilişkileri farklı boyutlar taşıdığı gibi, yine her biri kendi iç dinamikleri açısından bambaşka bedenlere sahip…

Başarılı Libya operasyonlarımız sırasında dahi, ortak tarihimiz/müktesebatımız bulunan bu ülkeyi ne denli az bildiğimiz ortaya çıkmıştı. Şimdi daha büyük bir haritanın önündeyiz.

Bir darbe ve orta boy, altı ülke üzerinden Afrika aktüel hale geldi. Bölgenin ayrışmaya ve çatışmaya ne denli eğimli olduğunu da gözlemliyoruz. 3’er 4’er bloklar halinde silah çekmeye hazırlar. Büyük oyuncular da kıvılcım atmak isteyeceklerdir. Ama bu sefer de karşılarında başka büyük oyuncular var!

Türkiye açısından tek tek çalışılması/etüt edilmesi gereken bir alana bakıyoruz ve jeopolitik/stratejik boyutlarını bir defada kavrayamasak bile sıfırdan başlamıyoruz.

Neyin önünde durduğumuzu kestirebiliriz…

Çok kutuplu dünyanın sancılarıdır, getirdiği yeni şartlara uygun olmayan okumaları başından elemeliyiz…

Türkiye, Afrika’da varolmak isteğini yıllar önce kayda geçirmiş, tarihi boyunca diplomatik/ekonomik/STK hatta askerî yatırımlarını ilk kez bu denli yüksekten kıtaya aktarmaya başlamış bir ülke. Planları var…

Fakat politik beklentileri kurarken, “ittifaklar döneminin” başladığını hızla kavramalıyız. Bu yenidir ve çok kutup şartlarının Afrika’ya münhasır pratiği olacaktır.

 

TARİHİN DOĞRU TARAFINDAYIZ ZATEN…

Örneğin Avrupa ile ilişkilerde haklı ve sistematik eleştiriler getirirken aynı zamanda AB üyeliği arzusunu tazelemeyi izah edebiliyoruz. Taktik/göstermelik olduğunu tartabiliyoruz ve asıl hedef için, muhataplarımızın yakalandığı konjonktüre de binerek, “yakınlık/esneklik” gösterebiliyoruz.

Afrika’da eşyanın tabiatı daha da farklı; pek muhtemelen Afrika politikaları şaşırtıcı işbirlikleri, söz bozmalar, rakipleri kucaklayan ittifakları dayatacak.

Demek oyuna başlarken iki düsturumuz cepte: bir, çok kutuplu dünyanın dayatmaya başladığı şartlarla Afrika’ya yaklaşmalıyız ve yüksek politikamız buna göre kurulmalı. İki, ittifaklar ligidir. Doğu ve Batı yine rakiptir ama bu sefer kadrolar ve taktikler farklıdır. Bu yüzden kıtanın iç güçleri ile dış güçlerini çarpan ittifak arayışları vizyonumuz olmalıdır.

Daha işin başından, ‘işte Afrika’nın yeraltı madenleri şunlardır, bu önemlidir’ türünden klişeleri/yorumları ertelemeli, ‘Batı Afrika’yı sömürdü biz samimi/kötü gün dostuyuz’ mottosunu ise yükseltmeliyiz; ‘Türkiye Afrika’nın tarafındadır’!

Batı bile, niyeti yine kötü olmasına rağmen aynı mayına bir daha basmaktan çekiniyor.

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;