Sesli Makale

Ankara’nın Altındağ ilçesinde Battalgazi Mahallesi’nde önceki gün parkta oturan Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Güler ile Suriye uyruklu Yahya Abdo ve Muhammed Abdo arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü.

Yahya Abdo, yanında bulunan bıçakla Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Güler’i bıçaklayarak kaçtı. Hastaneye kaldırılan yaralı Emirhan Yalçın, hayatını kaybetti.

Hayatının baharında gencecik bir evladımız bir katil tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Elbette kanun bunun hesabını soracaktır.

Nitekim olaydan sonra gözaltına alınan Yahya Abdo ve Muhammed Abdo, sevk edildiği adliyede çıkarıldıkları mahkemece ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan tutuklandı.

SURİYELİ DÜŞMANLIĞI

Ardından, Türkiye’de son yıllarda yaratılan ve köpürtülen “Suriyeli” diyerek tanımlanan yabancı düşmanlığı sokağa döküldü. Altındağ ilçesinde özellikle Suriyeliler başta olmak üzere yabancı uyrukluların oturduğu evlere, işyerlerine saldırıp, araçlarına zarar verdiler.

Dışarıdaki linç grubunun attığı taşlar akşam vakti ne olduğunu bile bilmeyen insanların camlarından içeri girdi ve çoluk çocuk herkesin yaralanmasına sebep oldu.

LİNÇ GRUBUNUN PROVOKASYONU

Bunun, üzücü bir olayı bahane eden provokatörlerin işi olduğu açık.

Çünkü Ankara Emniyet Müdürlüğü, olaylar sonrası yaptığı açıklamada 76 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 38’inin, uyuşturucu, kasten yaralama, hırsızlık, uyuşturucu madde bulundurma ve uyuşturucu madde ticareti yapan kişiler olduğu ve haklarında suç kayıtlarının bulunduğunu duyurdu. Yani ortada pis bir provokasyon kokusu var.

BAZI SİYASETÇİLERİN HEDEF GÖSTERMESİ

Evet, olay korkunç bir provokasyon diye kestirip atamayacak derecede ciddi.

Bazı muhalefet parti genel başkanları dahil bazı siyasetçilerin ve bazı gazetecilerin sürekli gündemde tuttuğu “Suriyeli düşmanlığı”, artık en küçük olay ya da bir sosyal medya yalanı ile linç gruplarını harekete geçirmeye yetiyor.

Nitekim linç sürüsünün attığı taşlardan yaralananlardan birisi de 6 yaşındaki Suriyeli İbrahim.

Ailesiyle birlikte Kızılay’ın desteğiyle bölgede yaşayan İbrahim hastaneye kaldırıldı ama yaşadığı şok nedeniyle konuşma zorluğu çekiyor.

DÖRT ÇOCUKLU İŞSİZ BABA

İbrahim, annesi, babası ve üç kardeşiyle bölgede yaşıyor. Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’nin Deyri Zor bölgesinde El Kemal köyünde yaşarken, dört yıl önce kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yapmışlar.

Babasının mesleği ise berberlik ama Türkiye’de bu işi hiç yapmamış.

Zaman zaman geçici işler bulup ailesini geçindirmeye çalışırken en son bir ambalaj atölyesinde iş bulmuş. Ama o da uzun sürmemiş. Şimdi işsiz olan baba Kızılay’ın verdiği yardımlarla evine bakabiliyor.

BAŞKA BİR EVE SIĞINDILAR

Önceki gece olaylar yaşanırken kaldıkları evden dört çocuğunu çıkaran baba, bir arkadaşının aracıyla olay yerinden uzaklaşmaya çalışmış. Ama gözü dönmüş grup, onları araç içinde de sıkıştırmış. Atılan taşlarla aracın camları kırılmış. Taşlar araç içindekilere isabet etmiş. Bir tanesi de 6 yaşındaki İbrahim’in başına gelip yaralamış. Ancak saldırganları bu da durdurmamış ve İbrahim ve ailesini olay yerinden uzaklaştırmaya çalışan arkadaşının aracını da kullanılmaz hale getirmişler. Babası hastanede tedavisi yapılan İbrahim ve ailesini de alarak şimdi bir başka arkadaşının evine sığınmış durumda.

İKİYÜZLÜ AVRUPA

İşte gözü dönmüş grubun başından yaraladığı 6 yaşındaki İbrahim ve ailesinin kısa hikâyesi bu. Emirhan Yalçın’ın öldürülmesiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve Suriye’deki iç savaştan canını zor kurtarıp Türkiye’ye sığınan İbrahim ve ailesi Türkiye’de her dönem köpürtülen Suriyeli düşmanlığının masum kurbanları.

Oysa Türkiye, Suriye iç savaşından kaçanlara kucak açarak belki de dünya tarihinde eşine az rastlanan bir insanlık örneği sergiledi. Hele hele “insan hakları” konusunda dünyaya ders veren Avrupa ülkeleri bu insanlara kapılarını kapatırken, Türkiye’nin fedakârlıklarını tarih mutlaka yazacaktır.

DÜŞMANLIK İKLİMİNİN MASUM KURBANLARI

Suriye’de yaşanan çatışma ortamından kaçan 6 milyon Suriyelinin yüzde 65’i Türkiye’de, yüzde 16’sı Lübnan’da, yüzde 12’si Ürdün’de, yüzde 4.5’i Irak’ta, yüzde 2.5’i Mısır ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinde sığınmacı olarak yaşıyor. Elbette Türkiye’de sayıları, 3 milyon 600 bini geçen Suriyeli geçici sığınmacıların yol açtığı belli sorunlar var. Parti ayrımı yapmadan toplumun her siyasi düşünceden belli bir kesimi Türkiye’nin bu ağır yükü sırtlamasına karşı.

Ama bu, gerek sosyal medyada yalanlarla, gerek bazı siyasetçilerin yazıp söyledikleriyle “Suriyeli düşmanlığı”na dönüştürülmemeli.

Aksi halde, Suriyelilere yönelik linç girişimlerine yol açacak provokasyonlar kaçınılmazdır.