Son isim Ahmet Sever. Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever. Bir internet sitesinde kaleme aldığı yazısında Kavala’nın gözaltına alınmasına itiraz ediyor. Soros’un Türkiye’de kurduğu vakıfla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilişkilendirerek, geçmişte yaptığı gibi, operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışıyor.
Dikkat edin, geçmişte yaptığı gibi diyorum!
Aynı Ahmet Sever, çok değil 2 yıl önce bugün firari olan Can Dündar operasyonunda da aynı göreve soyunmuştu. Can Dündar, yakın tarihin en büyük ihanet vesikası MİT TIR’ları ihanetine ortak olmuş ve casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı.
İşte tam bu sırada 19 Şubat 2016 tarihinde Ahmet Sever, içerideki Can Dündar’a şu mektubu göndermişti;
“…Sana yazdığım mektup da “görülmüştür” damgasıyla eline ulaşacağından kendimi tutarak yazmıştım. Şimdi hiç tutmuyorum. Türkiye ve dünya tarihi göstermiştir ki; sana bunları yaşatan zihniyet her zaman yenilmiş ve vicdanlarda mahkûm olmuştur. Şimdi de öyle olacak, bundan hiç şüphem yok. Çıktıktan sonra da inadına inadına ve göstere göstere gazetecilik yapmaya devam edeceksin. Hem de daha gür bir sesle ve güçlenmiş olarak.
O güne kadar sevgiyle, umutla hoşça kal Can.
Ben de seni gerçekten çok özledim.” Bu mektuptan çok kısa bir süre sonra Ahmet ve Can’ın özlemi son buldu. Mektuptan sadece 1 hafta sonra dönemin Anayasa Mahkemesi Can Dündar’ı saldı! Ancak Ahmet ve Can kavuşamadı, çünkü Can çıkar çıkmaz firar etti!
Ne inanılmaz tesadüf değil mi?
Ahmet Sever mektubunda müjdeyi veriyor, 1 hafta sonra Can Dündar tahliye ediliyor!
Ahmet Sever bir konuda haklı çıktı!
Mektubunda yazdığı gibi Can Dündar tahliye edildi ancak inadına inadına göstere göstere gazetecilik yapamıyor. Firari bir vatan haini olarak günlerini öldürüyor!
Son olarak şunu da sorayım Ahmet Sever’e!
Doğan Satmış’ın röportajını okuma fırsatın oldu mu?
Akşam
27 Ekim 2017
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.