Sesli Makale

Ancak, yanıldım!

Referandum tarihine 19 gün kala tablo çok netleşti; ‘Hayır’ kampanyası an itibariyle çöküntüye uğramıştır.

Bu fiyaskonun nedenlerine gelecek olursak;

Birincisi, terör örgütleri PKK, FETÖ ve DHKP-C’nin, referandumdan ‘EVET’ çıkması durumunda ‘sonumuz gelir’ açıklaması. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin temelini oluşturan, ‘terör örgütlerinin sonu gelecek’ tezinin en kuvvetli kanıtı oldu bu açıklamalar. ‘Kararsız’ olarak nitelendirilen kesimin kararını vermesindeki en etkili argüman olarak karşımıza çıktı.

İkincisi, CHP ve partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Bey'in yalanlar üzerine kurduğu kampanya stratejisi iflas etti. Önce, rejimin değiştirileceği üzerinde tepindi, bu tutmadı. Sonra da maddi hatalar yapmaya başladı. Getirilmek istenen sistemde, cumhurbaşkanının ayrı başbakanın ayrı olacağı, bunun da krize yol açacağı yalanına sarıldı. Oysa, bugünkü parlamenter sistemdeki çift başlılığın ortadan kalkması için millet sandık başına davet edilmişti. Kılıçdaroğlu hızını alamadı, koalisyonların süreceğini iddia etti. Halbuki yeni sistem, koalisyon hükümetlerini tarihe gömmeyi vaat ediyordu. Bu da yetmedi, lokantaların kapatılacağı, kıdem tazminatının kaldırılacağı gibi safsatalara sığındı.

Üçüncüsü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayan Avrupa ülkeleri, damarlarında dolaşan faşist uygulamaları devreye soktu. O kadar ki, Erdoğan’ın öldürülmesi gerektiğini anlatan afişler asmaktan tutun da, Türk bakan için ‘vur emri’ vermeye varacak kadar akıl almayacak skandallara imza attı. Terör örgütü militanlarına kucak açan bu ülkeler, milletin seçtiklerini hazmedemedi. Erdoğan nefreti ile birlikte gözlerini kan bürüdü. Türkiye’nin içindeki muhalefetten çok daha ileri bir ‘Hayır’ kampanyası başlattılar.

İşte bu noktadan itibaren ‘Hayır’ kampanyası çöktü. Sistem üzerinde tartışmak yerine kin, kan ve nefret üzerine inşa edilen bu skandal kampanya, kararsızların da kararını vermesine yardımcı oldu.

Kısacası yeni sistem hayırlı uğurlu olsun…

Akşam
28 Mart 2017