YAŞAM

Murat Bardakçı : Şunu artık öğrenin: Oruçluyken su içmek orucu bozar!

Tarih
19 Mayıs 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Murat Bardakçı

SON birkaç senedir hemen her Ramazan’da yazdığım bir bahsi, bugün de tekrar edeceğim...

Mâlûmunuz, Türkiye, İslâmiyet ile yeni tanıştı! Hidayete bundan 17-18 sene önce, yani 2000’lerin başında kavuşup Müslümanlığı kabul ettik. Çiçeği burnunda Müslümanlar olduğumuz için dinin bazı kurallarını hâlâ doğru dürüst öğrenemedik, var gücümüzle vâkıf olmaya çalışıyor, hocalara, ilâhiyatçılara ve her Ramazan’da kanal kanal dolaşan ekran bülbüllerine sorup duruyoruz...

Ulemâdan bazı zevât ile hemen her konunun üstâdı olan ekran bülbülleri milletin bu yeni kabul etmiş olduğu dine karşı hevesini bildikleri için Ramazan geceleri kanal kanal dolaşıp orucun ne olduğunu, faziletlerini ve esaslarını anlatıyor; telefonla ve mail ile gelen sorulara cevap yetiştiriyorlar...

Önceki gece iftar saatinden epey önce TV’nin karşısına geçtim ve saatlerce kanal kanal dolaşıp oruç, iftar ve sahur âdâbı hakkında anlatılanları dinledim...

Neler anlatılmadı ve neler sorulmadı neler!

KIZARMIŞ SAHUR SUCUĞU!

Bir-iki kanalda sadece ilâhiyatçılar değil, diyetisyenler de arz-ı endâm ettiler! Muhabir gidip “Hocam, iftar mönüsü nasıl olsun? Sahurda ne yememizi tavsiye buyurursunuz?” diye soruyor, ekranda görünme fırsatını bulan kadıncağız da anlatıyor:

“Yağlı yemeyin, tuzlu yemeyin, hele tatlıyı ağzınıza bile koymayın, lokmalarınızı arkanızdan atlı kovalıyormuşçasına hemencecik yutmayın, pastırma ve sucuk ise zinhaaar yasak!”

Hatun “Hiçbirşey yeme ve açlıktan rûhunu teslim et!” diyecek ama dili varmıyor!

Sonra, “sahurda sucuk yemenin doğru olmadığını, zira susatacağını”söylüyor ama muhabirin “Yahu, iftarda tamam da, sahurda hangi aklıevvel sucuk ve pastırma yer ki?” demek aklına gelmiyor...

Şaka bir tarafa, Ramazan geldiğinde hem TV ekranlarında, hem de gazete sayfalarında bundan on küsur asır önce değil de sanki yeni Müslüman olmuşuz gibisinden bir rüzgâr eser, zira basınımızın ekseriyeti Türkiye’nin Müslüman olduğunu sadece Ramazanlarda hatırlar ve TV’ler de, gazeteler de bir aylığına dindarlaşır!

Ramazan’ın henüz üçüncü günündeyiz ve daha ilk akşamından itibaren“Boğaza su kaçması orucu bozar mı?”, “Oruçlu iken denize girebilir miyim?”, “Sahurda ezan bitene kadar yemeye devam etmek doğru mu?” yahut “Dişlerin arasında kalan kırıntının hükmü nedir?”gibisinden sorular sorulmasının iki temel sebebi vardır: Ya Ramazan bülbülleri vakit doldurabilmek için bu bahislere dalıyorlardır yahut dinin hükümlerini millet olarak bin küsur seneden buyana hâlâ öğrenememişizdir; Diyanet de bu hususta ciddî bir çaba göstermemiştır ama meselenin bu tarafı doğru ise vaziyet vahim demektir!

HANİ NEREDE ORTOPEDİSTLER?

Şimdi kehanete heveslenip Ramazan’ın ileriki günlerinde ekranlarda neler anlatılacağını şöyle bir hayâl edelim:

Havalar ısınmaya başlayınca bazı doktorlar devreye girecek, “Güneşte fazla kalırsanız başınıza güneş geçebilir, tansiyonunuz yükselebilir, hele terli terli soğuk su içerseniz hasta olursunuz, ona göre haaa!”diyecekler... Diyetisyenler meyve bahsine dalacak ama birbirleri ile tamamen farklı konuşacaklar, biri “Bol bol yiyin” derken diğeri “Yiyin ama yavaş yiyin” tavsiyesinde bulunacak ve bir başkası da “Meyve zinhar yooook!” buyuracak.

Senelerden buyana ortopedi uzmanlarının da Ramazan bahanesi ile ekrana çıkıp “namaz dersi” vermelerini, meselâ “Belfıtığı olmamak için rükûda belinizi fazla eğmeyin! Secdede dizlerinizi bilmem kaç dereceden fazla bükmeyin” demelerini bekliyorum, zira Ramazan bahsinde tek noksanımız bu kaldı!

DÜZELTME:

 

Bundan iki gün önceki “Gazze katliamı, etek ve kucak!” başlıklı yazımda hatâ yapmış, Sovyetler’in 1940’ta Katin Ormanı’nda Polonyalı subaylara karşı giriştikleri katliamı Naziler’e mâletmişim. Bizde her hatâdan sonra âdet olduğu gibi “Kafam karışmış, aceleden olmuş, bilgisayar azizlik etmiş” gibisinden bahaneler ileri sürmeme hiç gerek yok, yanlış yazmışım, o kadar! Kusuruma bakmayın!


Habertürk
18 Mayıs 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • hursit dilaver

    23 Mayıs 2018 14:50
    0 0
    ŞİMDİLERDE DE, EZANIN SONUNA KADAR YİYENLER ORUÇLARIN NASIL BOŞA GİTTİĞİNİ BİLSİNLER.ELBET VEBALİ DİYANETE AİT. AMA SENİN DE AKLIN VAR Dİ Mİ.neyse.. temkin sürewsine uyarak oruç tutun. yani ezandan 15 -20 dakika önce ağız çalkalanmalı ve sabah ezanı beklenmeli.BU İŞİ TGRT DEVAM ETTİRİYOR. ALLAH RAZI OLSUN.ezan başladığında bardağınızdaki son yudumu bile alsanız oruç geçmiş olur.
  • hursit dilaver

    23 Mayıs 2018 14:47
    0 0
    yazarın sayesinde inşallah vebalden kurtulurum. DİNLEYİN LÜTFEN. 1983 yılına kadar oruç başlaması yani İMSAK ezandan 20 dakika kadar önce olurdu. yani temkin süresi..1980 ihtilalinden sonra ihtilal hükümeti diyanete tayin ettiği başçavuş sayesinde,'ne lan bu temkin, ezanla oruç başlasın' deyince elbet diyanetimiz de hakkı aliniz var paşabeyimiz diyerek hemen kabul etti.(sıkıysa etmesin tabi)
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;