Sesli Makale

Hani şimdi desem ki… 

“Yahu bir insan aşağılık olur da bu kadar mı olur Ahmet Hakan? Bir insan soytarı olur da bu kadar mı olur?”

“Başkan Apo’nun heykelini dikecez heykelini” diyen Selahattin Demirtaş’la yemek yemeye utanmadın mı? Kobani Kalkışmasında 53 kişinin ölümüne sebep olan bu PKK’lı teröristi programına çıkartıp, sazlı sözlü reklamını yaparken yüzün kızarmadı mı?

“Sana aşağılık olma, soytarı olma diyen bile yok. Sana söylenen tek bir şey var” Bari şehit ailelerine karşı “azıcık saygılı ol a be ahlaksız!”

Hani çarşaflı bir kızı fotoğrafıyla hedef gösterirken, kıza sövüp sayarken aslan kesilen bu aşağılık kompleksli Ahmet Hakan’a desem ki…

Üç beş Nişantaşı enteline yalakalık etmek için, İslami değerlere hakaret eden Sera Kadıgil’in reklamını yapmaya utanmadın mı?

Ağarmış saçına sakalına bakıyorum da! Kızın olacak yaşta bir genç kızın fotoğrafıyla hedef göstererek neyin kafasını yaşamaktasın Ahmet Hakan? Kız özür dilediği halde sırf çarşaflı diye linç ettirdiğin kadar, neden Atatürk’ü aşağılayan Canan Kaftancıoğlu’na da “aşağılık, soytarı, dangalak, ahlaksız” diye hakaret edemedin?

“Bir insan aşağılık olur da bu kadar mı olur? Bir insan soytarı olur da bu kadar mı olur Ahmet Hakan?

Bu kadının bir Gezi teröristi olduğunu bildiğin halde, o bayramlık ağzını açamadın? Neden Canan Kafatancıoğlu’na da “ahlaksız, aşağılık, soytarı” diyemedin?

Çarşaflı genç kızı linç edersin sen ancak! “Katil devlet” diyenlere elin kalmaz senin… Atatürk’e dil uzattığı halde CHP’nin İstanbul’u teslim ettiği bu militanlara ağzını açamazsın!

PKK’nın cici çocuğuyla kol kola hareket edenlere de aynı dille “soytarı, aşağılık, ahlaksız” diyemediğin sürece… Adamına göre linç dili kullandığın sürece… Kızın yaşına bir genç kızı, nasılsa çarşaflı diye hedef gösterip hakaretlerle aşağıladığın sürece, Ramazan ayında Aydın Doğan’ın içki masasında hizmet eden “sahibinin sesi şey marka” diye anılacaksın! Nişantaşı budalası… “Annim Cihipili” diye yalakalık eden bir şahsiyetsiz olarak…

Kız “hata ettim” diyor. Özür diliyor ama bu bile bu vahşi yalakaları kesmiyor! Bilmem neler âlemi diye Reis’e pankart açanlara “ay ne var, azıcık şakalamış çocuklar cınııım” diyenler…

AHMET HAKAN’I SAVCILAR ŞIMARTIYOR!

Gezi Kalkışması’nda Erdoğan’ın merhum annesine sin-kaf küfürlerle hakaret eden Gezi Vandallarını salıveren savcılar…  “PYD terör örgütü değildir” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na soruşturma açamayan savcılar… “Önder Apo’nun heykelini dikecez heykelini” diyen Selahattin Demirtaş’ı “salıverin” diyen SP, CHP, İP liderlerini ifadeye çağırmayan savcılar… Hz. Muhammed (sav) dönemine “pedofili” imalarıyla hakaret eden Berna Laçin için, (özür diledi diye) kılını kıpırdatmayan savcılar… Ermeni Soykırımı konusundaki ifadeleriyle vatanına iftira eden Canan Kaftancıoğlu’nu ifadeye çağıramayan savcılar…

Genç yaşta bir kız çocuğu “özür dilediği halde” neredeyse asacaklar! Utanın yahu! Hepimizin o yaşlarda çocukları var!

E tabii ya… Nasılsa bizim mahallede “Sarı Öküz” hikâyesindekine benzer korkaklar var!

Mesela CHP’li Kılıçdaroğlu vatan haini FETÖ darbecilerine sahip çıkar… Casus, vatan haini Enis Berberoğlu için yürür… PKK’lılara “arkadaşlar” der… “….. Alemi” diye pankart açanlara kol kanat gerer…

Lakin bizim bir kısım muhafazakârdan kimse, dindar biri mağdur edildiği vakit çıkıp “abartmayın lan” diyemez!

Neden? Korkaklar çünkü… 16 senelik iktidar süreci bile törpüleyememiş “öteki mahalle ne der” aşağılık komplekslerini… Bu yüzden linç edilmesini seyrederler… Tribün Müslümanlığı böyle bir şahsiyetsizliktir işte…

Safiye İnci kızım, sana bir Sera Kadıgil kadar, Canan Kaftancıoğlu kadar, Selahattin Demirtaş kadar, vatan haini Enis Berberoğlu kadar, FETÖ darbecileri kadar, KHK mağduruyum diyen FETÖ militanları kadar olsun sahip çıkamadığımız için çok üzgünüm! Terör sevici marjinal solun vahşi arenalarında linç edilirken başımızı kuma gömdüğümüz için…

yazının kaynağı