Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında gerçekleşen son iki telefon görüşmesinin uluslararası diplomasi ve iki ülke ilişkileri açısından yankıları sıcak gündemi oluşturmayı sürdürüyor. Başkan Trump'ın, Türkiye ile koordinelişekilde, askerlerini Suriye'den çekme kararı ve Savunma Bakanı Mattis'in planı onaylaması sonrasında, konunun uluslararasısiyaseti ilgilendiren kısmı daha fazla öne çıkmış olsa da, ABD ekonomisinietkileyenyönü de ihmal edilmemeli.
Soğuk Savaş'ın bitimine rast gelen 1990'lı yılların başlarından bu yana, Washington'a çöreklenmiş siyasi-bürokratik elitistler, 'TrumanDoktrini'nin arkasına sığınarak, savunma endüstrisi üzerinden dev bir 'parasalhortumlama'ya imza attılar. 2001 Afganistan ve 2003 Irak operasyonlarından başlayarak, son 17 yılda harcananoperasyon gideri 8 trilyondolar. Bu para, Trump açısından, 'aşırı yoksul' nüfusu ve tel tel dökülen altyapıyı (yollar, köprüler, elektrifikasyon sistemi gibi) ayağa kaldırmaya kullanılmalı, kullanılmalıydı. Oysa 'küreselci' bir yapı, 'dünyayı dizayn etme' iddiasıyla, bu parayı hortumladı.
ABD'de, 1960 başında, yoksul kesim nüfusun yüzde 25'i iken,1970'lerin ve 2000'lerin başlarındayüzde 12'ye kadar gerilemişti. Ancak, Carter, baba ve oğul Bush dönemlerinde, 3 kez yüzde 15'lere tırmandı.
ABD'deki 5.7 milyon yoksul aile ve ailesiz yaşam mücadelesi veren 105 bin çocuğun yoksulluktan kurtulabilmeleri için, ABD Kongresi'ninvergi gelirinin yüzde 12'sini, 1.8trilyon doları seferber etmesi yeterli.
Bu rakam, 2001-2018 arası, gözü dönmüş 'neocon'ların, tehlikeli serüvenlerin peşindeki evanjelistlerin, Washington'a çöreklenmişsiyasi-bürokratik 'hortumcular'ın Kongre'ye harcattıkları 8 trilyondoların yüzde 20'sinden bile az.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.