Sesli Makale

İsrail’in havadan, karadan ve denizden Gazze Şeridi’ne açtığı savaş bu hafta sonu üç ayı geride bırakacak.

Meskûn mahalleri, hastaneleri ve sağlık merkezlerini, camileri ve okulları, ekmek fırınlarını ve çarşıları hedef alarak katliam üstüne katliam gerçekleştiren işgal güçleri buna rağmen savaşın başında ilan ettiği hedeflerin hiçbirini gerçekleştirebilmiş değil.

ABD ve Avrupa’nın desteğini arkasına alarak savaşa giren İsrail’in Gazze Şeridi’ni boşaltmak, Hamas yönetimine ve direnişe son vermek, Filistinli grupların 7 Ekim sabahı sınırı geçerek gerçekleştirdikleri baskın sırasında esir aldıkları İsraillileri kurtarmak gibi hedefleri vardı.

Gazze Şeridi sakinlerinin yüzde 90’ı yoğun bombardıman sebebiyle evlerini terk ederek daha güvenli gördükleri alanlara sığınsalar da İsrail’in tehcir planı henüz başarılı olmuş değil.

İsrail hükûmetinin Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich gibi fanatik bakanları hâlâ Gazze Şeridi’ni boşaltıp yeniden işgal ederek Yahudi yerleşkeleri inşa etme hayalleri kuruyor, Gazze Şeridi sakinlerinin mültecileri almayı kabul eden ülkelere gönüllü göçünün teşvik edilmesini öneriyorlar.

İsrail medyası, Kanada Göç Bakanı Marc Miller’ın Filistinlilerin Kanada’ya gönüllü göçünü desteklediğini öne sürmüştü.

Ancak bu iddia yalanlandı.

Tehcir planının başarılı olması için Netanyahu’nun Gazze Şeridi sakinlerini mülteci olarak kabul edecek ülke bulmasıyla iş bitmiyor.

Filistinlilerin de mülteciliğe gönüllü olmaları gerekiyor.

Oysa şu ana kadar Gazze Şeridi sakinlerinden gelen mesajlar, ablukaya ve savaşa rağmen evlerini ve topraklarını bırakıp başka ülkelere gitmeyi asla düşünmediklerini gösteriyor.

Savaşın başlamasından üç ay sonra Filistin direnişinin hâlâ Tel Aviv’i füzelerle vurması İsrail’in amacına ulaşamadığının bir başka kanıtı.

Kara operasyonunda da işler işgalcilerin istediği gibi gitmiyor.

İsrail ordusu son olarak 7 Ekim’den bu yana 506 askerinin öldüğünü açıkladı ancak bu rakamın doğruluğu şüpheli.

İzzeddin El-Kassam Tugayları her gün işgal ordusuna ait tankların ve personel taşıyıcı araçların imha edildiğini, İsrail askerlerinin toplandıkları alanların hedef alındığını ve sığındıkları evlerin vurulduğunu gösteren video görüntüleri yayınlıyor.

Dolayısıyla ölü ve yaralı asker sayısının çok daha fazla olduğuna, işgal ordusunun gerçek rakamları gizlediğine inanılıyor.

Geçmişte işgal ordusunda görev yapmış General Yitzhak Brick’in Maariv gazetesindeki yazısında itiraf ettiği gibi İsrail batağa saplanmış durumda.

Çatışmalara ara verilen birkaç günde gerçekleşen takasla serbest bırakılanlar dışında, İsrail ordusu üç ay sonunda tek bir İsrailli esiri dahi kurtarabilmiş değil.

Tam tersine Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerden birçoğu işgal güçleri tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarında hayatını kaybetti.