Sesli Makale

Elinizden gelse; Türkiye’yi ABD’ye bağlayacaksınız. ABD’ye rehin vereceksiniz. Anadolu topraklarına ABD’li sömürge valileri isteyeceksiniz. ABD ordusunu İstanbul sokaklarına çağıracaksınız. Türkiye semalarında ABD uçakları uçsun isteyeceksiniz.

Elinizden gelse; ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden, Washington’dan Ankara’ya başkan atasın isteyeceksiniz. Bu ülkeyi yeniden “cephe”, “köprü”, “garnizon” haline getireceksiniz. Yeniden vesayet kuracaksınız, yeniden manda yönetimi isteyeceksiniz.

Elinizden gelse; Selçuklu’yu, Osmanlı’yı, Türkiye Cumhuriyeti’ni, bütün bu devletler sürekliliğini, bu milletin siyasi genetiğini, tarih yapıcı ve coğrafya inşa edici gücünü gömüp, unutturup, hafızasını ve hatırasını yok edip, kimliklerini aşındırıp köleleştireceksiniz.

Siz; terör şehirlerimize saldırsın istiyorsunuz..

Terör koridoru, kuşatma haritası istiyorsunuz!

Elinizden gelse; bu milleti yeniden ekonomik zorluklarla, fakirlikle, terörle, ilkellikle, içinizdeki kötülük duygularıyla yeniden boynu bükük, özgüvenini kaybetmiş, maaş ödemek için bir milyon dolar dilenecek hale getireceksiniz.

Elinizden gelse; PKK’nın şehirleri vurduğu, sınırlarımızın deşik deşik edildiği, yeni Sevr haritalarının masalarda dolaştığı, Anadolu’yu küçültme formüllerinin “milli mesele” gibi pazarlandığı, Türkiye’yi küçültmenin ulusal dava olarak sunulduğu, “iç barış” adı altında terör devletlerinin yol haritasıolarak sunulduğu bir Türkiye şekillendireceksiniz.

Irak’tan terör geliyordu, durduruldu. Suriye’den saldırılar yapılıyordu, durduruldu. Şehirlerimiz kana bulanıyordu, durduruldu. İran sınırından Akdeniz’e terör koridoru, kuşatma haritası yapılıyordu, çökertildi.

Akdeniz’i de aşacağız.

Hint Okyanusu’nda, Atlantik’te olacağız..

Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi boğmaya çalıştılar, ellerinde patladı. Ege’de bütün planları ellerinde patladı. Doğu Akdeniz’den, Karadeniz’den petrol, doğalgaz müjdeleri geliyor şimdi.

Şimdi donanma gemilerimiz Akdeniz’in her yerinde. Kızıldeniz’de, Basra Körfezi’nde. Yakında Hint Okyanusu’nda olacak. Atlantik’te olacak.

Elinizden gelse bütün bunları durduracaksınız. Türkiye’yi yine zavallı, gölgesinden korkan, Brüksel’den, Londra’dan, Berlin’den, Washington’dan yönetilen ülke haline getireceksiniz.

Terörün de, iç çatışma planlarının da, coğrafyada yalnızlaştırma çalışmalarının da, kuşatma girişimlerinin de patronu ABD, Avrupa, İsrail. Ama siz, Türkiye’yi düşman onları dost bildiniz. Türkiye’yi durdurup onları yüceltmeye çalıştınız.

Biden kimi devirecekmiş.

Hadi bir görelim bakalım!

Hiç utanmadınız. Hiç onurunuz kırılmadı. Hiç rezil olma duygusu hissetmediniz. ABD, Avrupa dediniz, Orta Doğu’nun darbecilerinden yana oldunuz. Terör örgütleriyle bile ortaklık kurdunuz. Bu ülkenin milli kimliğinden, duygularından, şahlanışından, yükselmesinden rahatsız oldunuz.

ABD’nin yeni Bakanı Biden; “Muhalefeti besleyip Erdoğan’ı devireceğiz” dedi. Heyecanlandınız, umutlandınız, ellerinizi ovuşturup beklemeye başladınız. Biden seçilince, hem de resmileşmeden ilk kutlayan oldunuz. “İhaleyi bana ver” yarışına girdiniz. “Beni gör, beni besle, beni iktidar yap” utanmazlığına sarıldınız.

15 Temmuz’u yeni yaşadık.

Erdoğan’a suikasta giriştiler ona bile destek verdiniz!

Ülkenizin devlet başkanını devirmeye çalışan bir ABD Başkanı’na umut bağladınız. “Sana ne, seni niye ilgilendiriyor, sen kimsin” diyemediniz. “Burası Türkiye, ne istediğine kendisi karar verir” diyemediniz.

Gezi isyanını onlar çıkardı, destek verdiniz. 17-25 Aralık müdahalesini onlar yaptı, destek verdiniz. 15 Temmuz’da açıkça Türkiye’ye saldırdılar, işgale kalkıştılar, bu ülkenin Meclisini bombaladılar, Marmaris’te Cumhurbaşkanı’na suikasta kalkıştılar, destek verdiniz.

Biden size yardım edemez, vatan hainliğinizle ortada kalacaksınız..

Şimdi ne yapacaksınız? ABD ile, İsrail ile, Avrupa ile birlikte ne tür bir darbeye kalkışacaksınız? FETÖ ile, PKK ile de birlikte çalışacaksınız. Ama başka kimleri ortak çağıracaksınız?

Nereye savruldunuz farkında mısınız? Türkiye’ye karşı savaşıyorsunuz, Türkiye’nin düşmanlarıyla ortaklık kurdunuz farkında mısınız? Aradığınız, peşinde koştuğunuz şey seçim değil, demokrasi değil, bir tür işgal biçimi, anlamıyor musunuz?

Biden size yardım edemez.ABD size yardım edemez. Etse bile başarılı olamaz. ABD eliyle Türkiye’yi dövme planınız boşa çıkar. Vatan hainliğinizle ortada kalırsınız. Tarihin yanlış sayfalarında kaybolup gideceksiniz. Size yazık olmayacak, Türkiye’ye verdiğiniz zararlarla anılacaksınız.

Artık sırtını ABD’ye dayayan kaybedecek.

Yeni bir dünya kuruldu.

ABD günlerdir seçim sonuçlarını bile açıklayamıyor. Rejim değiştirme, iktidar belirleme, iç politika dizayn etme gücü bitti. Kendi sistemini ayakta tutmaya çalışıyor, kendi içinde uğraşıyor. Size bir faydası dokunmayacak.

Yeni bir dünya kuruldu, yeni güçler ortaya çıktı, dünyanın düzeni değişti, güç haritası değişti, yükselen ve çöken ülkeler haritası oluştu, siz bunu bile okuyamıyorsunuz.

Sırtını ABD’ye dayayan kaybedecek. Sırtını İsrail’e, Avrupa’ya, Arap rejimlere dayayan kaybedecek. Artık sırtını Türkiye’ye, bu ülkeye, bu millete, bu zengin tarihe, bu siyasi genetiğe dayayan kazanıyor, onlar yükseliyor.

15 Temmuz patronları yeni bir iç cephe kurdu.

Ama dünya “Türkiye Ekseni”ni konuşuyor.

Bugün Şuşa’nın kurtuluşu. Kafkasya’da Azerbaycan ile Türkiye’nin zaferleri konuşuluyor. Libya’dan Somali’ye, Suriye’den Irak’a Türkiye’nin coğrafya yükselişi konuşuluyor. Bugün dünyada “Türkiye Ekseni” konuşuluyor. Hiçbir ülke, böyle bir güce karşı artık hiçbir şey yapamaz.

15 Temmuz’u planlayanlar “Millet İttifakı”nı da planladı. Birbiriyle alakası olmayan siyasi partileri tek çatı altında topladı. Onları terör örgütleriyle kucaklaştırdı. Yeni bir mandacı, vesayetçi cephe kurdu. CHP de içinde, PKK da içinde, DHKP-C de içinde, “muhafazakâr muhalefet” de içinde, milliyetçi görünen FETÖ nüfuz çevreleri de içinde.

Erdoğan’a karşı öfkeniz Türkiye nefretine döndü.

Peki, neden Erdoğan?

Bu cephe asla milli meselelerinde Türkiye’den yana tavır koymadı. Suriye’de terör haritasına müdahale edildi, karşı çıktılar. Irak’ta teröre müdahale edildi, karşı çıktılar. Libya’da Hafter gibi bir terör baronu alt edildi karşı çıktılar. Karabağ’da otuz yıllık işgal sona erdiriliyor, hiçbir yerde yoklar. Bunlar, Doğu Akdeniz’de Macron’a bile umut bağladılar.

Erdoğan’a duydukları öfke, Türkiye nefretine dönüşmüş. ABD ve Avrupa Erdoğan’a neden kızıyor. Neden devirmek istiyor? Çünkü Türkiye’yi onların etkisinden kurtardı, yeni bir yürüyüş başlattı, bir devrim yaptı, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yükseliş dönemini başlattı, bütün harita planlarını yırtıp attı, büyük ve çok güçlü bir Türkiye’yi in��a etti.

Onlar; Erdoğan’ı devirirsek Türkiye’yi durdururuz” diyor.

Peki, sizin orada ne işiniz var?

Batı, bir tür Haçlı Savaşları ile üstümüze geliyor. Peki, siz niye onların yanındasınız? Devletçiydiniz, milliyetçiydiniz, muhafazakâr/İslâmcıydınız, neden kendilerine Haçlı diyenlerle aynı cephede yer aldınız? Neden onların mevzilerinden Türkiye’ye kurşun yağdırıyorsunuz?

Onlar “Erdoğan’ı devirirsek Türkiye’yi durdururuz” diyorlar. Onlar Türkiye’yi devirmeye çalışıyor. Peki, siz neden Türkiye’yi vuruyorsunuz? Neden “Türkiye Ekseni’nde değil de Türkiye’ye saldıranların cephesindesiniz? Neden bu ülke yükselirken tutup aşağı çekiyorsunuz?

CHP liderinden Biden’a: “İhaleyi bize ver, bizi gör, bizi besle” mesajı.

Hırslarınız ve öfkeniz sizi rehin almış. Kullanışlı yapılara dönmüşsünüz. Adamlar da bunu kullanıyor. FETÖ’yü nasıl kullanmışlarsa, PKK’yı nasıl kullanmışlarsa şimdi de sizi kullanmaya çalışıyorlar. Ama siz buna hazırsınız.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Biden’ı erken kutlaması sadece bunun içindi. “İhaleyi bize ver, bizi gör, bizi besle” mesajıydı. Bütün o cephe adına yapılmış bir kutlamaydı. Bir bağlılık ilanıydı.

yazının devamı