GÜNCEL

Hüseyin Likoğlu : FETÖ’nün bİTİ kanlandı

Tarih
09 Ocak 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Hüseyin Likoğlu
 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini bertaraf eden sivil kahramanlara yönelik KHK ile yapılan düzenlemeye karşı duyulan tepki, FETÖ’nün yeniden hareketlendiğine dair çok önemli bir işaret. 2018 yılı, tam bağımsız Türkiye için en çetin mücadelenin yaşanacağı yıl olacak.

Kimse KHK’ya karşı gösterilen tepkileri sıradan basit eleştiri olarak değerlendirmesin. Kim Fetullahçı teröristlerin ve arkasındaki güçlerin pes ettiğini düşünüyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Güler’in koruma müdürü Burak Akın’ın itiraflarına ve teslim olmasına baksın.



TSK başta olmak üzere bürokrasinin en tepesinden en aşağısına kadar onlarca Burak Akın’ların hâlâ var olduğunu göremezsek, 15 Temmuz gibi yeni kâbusları görmeye devam ederiz. Amerika’da karara bağlanan Hakan Atilla davası, 15 Temmuz’un nihayete ermediğinin en açık delilidir.

KHK ile ilgili tepkiler, gerçekten iddia edildiği gibi düzenlemede yer alan muğlaklıktan duyulan endişeden mi kaynaklanıyor?  Yoksa 15 Temmuz’da canını, kanını hiçe sayan Türk milleti tehdit mi ediliyor? Bence Türk milleti tehdit ediliyor, “Sizin yüzünüzden darbe akamete uğradı. Bir daha sokağa çıkarsanız hepinizi yargılayacağız. Sizi kimse kurtaramayacak” mesajı veriliyor.

Aklı başında, vicdanı yerinde hiçbir siyasetçi 15 Temmuz kahramanları üzerinden polemiğe girer mi? Bu konu siyasi malzeme yapılacak bir konu mu? Haydi diyelim siyasi ferasetiniz bu konuda yetersiz kaldı, Türk milletinin tarihini de mi bilmiyorsunuz? KHK ile yapılan düzenlemeyi öyle bir lanse ettiler ki, dersiniz ki, “Bu millete böyle bir güvence verilmezse bir daha sokağa inmez.”

Haydi, Türk tarihini de bilmediğinizi varsayalım. 15 Temmuz’da sokağa inenlerin ve canlarını ortaya koyan şehit ve gazilerin analizini de mi yapmadınız? Sizce canını ortaya koyan o insanlar ülkelerinin bekası için kanuni düzenleme ile güvenceye ihtiyaçları var mı?

Daha önce yazdım tekrar hatırlatayım. Mesai arkadaşım ve 20 yıllık dostum Mustafa Cambaz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bile değildi. Ama bu ülke için canını feda etti. Bu ülkede oturum süresinin 6 ayda bir uzatılması dışında hiçbir beklentisi yoktu. Yunan ordusuna askerlik yapmamak için Türkiye’ye gelmişti, ama Yunanistan’a kaçan sözde asker kılıklı hainler tarafından şehit edildi.

Türkiye 15 Temmuz’da 100 yıl önce püskürttüğü işgal girişiminin bir devamını yaşadı. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bugün de mandacı kafa ile İngiliz muhibbi zihniyeti kendini göstermeye başladı.

100 yıl önce demişken, KHK ile ilgili itirazların yükselmesinden sonra Van-Ağrı-Erzincan civarında çıkan bir ayaklanmanın bastırılması sırasında güvenlik güçlerine yardım eden sivillere yargı muafiyeti getiren 1931 tarihli kanun gündeme getirildi. O kanun bile 15 Temmuz’un sivil kahramanları için emsal olamaz. Ama tarihimizde emsal bir düzenleme var.

Osmanlı’nın son Harbiye Nazırı Ziyaeddin, namı diğer Ziya Kuntak Paşa, 1921’de askeri mahkemelere gönderdiği bir yazıda sivillerin oluşturduğu Kuvayı Milliye için şu talimatı veriyor: 

“Vatan koruma gibi yüksek gaye ile uğraşan Kuvayı Milliye Teşkilatının mevcut kararnameye uyularak eskisi gibi kovuşturmaya bağlı tutulması gibi kovuşturmaya bağlı tutulması vatan savunması gibi saygı değer bir hadise ile çekişmekte olduğundan bu gibilerin tutuklu olsun olmasın muhakeme edilmeden mevcut durumun aslen ve hukuken kaldırılması hususunun mukaddes vatanın selameti bakımından çok lüzumlu görüldüğü Divan Başkanlığından cevaben bildirilmiş olduğundan durumu arz ederim. Emir sizindir.”

Evet, vatan savunması mukaddes bir görevdir. Son zamanlarda FETÖ’nün bitinin yeniden kanlandığına tanık oluyoruz.  KHK’ya karşı gösterilen bu yersiz tepkiler de FETÖ’nün bitlerine kan taşıyor.

Yenişafak
9 Ocak 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;