Sesli Makale

Muhalefet denince “Kim aday olacak?” mevzusundan başka konu yok; bir de uydurulan “yalanlar” mevzusu var. Çünkü “tabanlarını» bir arada tutmanın başka yolunu bulamıyorlar.

İktidar terörün belini kırdı, PKK kıpırdayacak alan bulamıyor. Sahi neden İyi Partililer PKK terörünün çöküşünün önemine vurgu yapmaz?

Göçmen meselesi “Suriye’de yapılan operasyonlarla” büyük oranda durduruldu. Afganistan iç meselemiz olmasa da “yeni göçmenler” gelmesin diye girişimlere devam ediliyor. Ekonomi yeniden kısa ve uzun vadeli büyüme yoluna girdi.

Muhalefet bu alanların eksik yönlerini eleştirip “Daha iyisi şu olmalıdır” diyeceğine “Adayımız kim olacak?” konusundan başka konu bulamıyor.

CHP’liler hâlâ, “Bakın İngiltere Bakanı ‘Türkiye’de mülteci merkezi kuracağız’ dedi. Bu hükümet Biden’la gizli pazarlık yaptı, İngiltere Bakanı bunu deşifre etti” diyorlar.

Oysa İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallece bunun manipülasyon olduğunu ve böyle düşüncelerinin, sözlerinin, tekliflerinin olmadığını söyledi. Muhalefet neredeyse Wallace’a dönüp; “Bizden iyi mi bileceksin?” diyecek.

İşte bu sebeple hâlâ Erdoğan’ı geçemediler.

An itibariyle hiç kimse ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan fazla oy alamıyor.

Bu durumda muhalefet ne yapacak? İlk turda Başkan Erdoğan’la “ayrı ayrı” yarışırlarsa ya kaybedecekler veya ikinci tura kalacaklar. İlk turda Başkan Erdoğan dışında kimsenin kazanma ihtimali yok! Kemal Kılıçdaroğlu ve çevresi bunu istemiyor. Meral Akşener ve çevresi de Kılıçdaroğlu gibi düşünüyor ancak onların derdi Kılıçdaroğlu’nun kendisi! Şöyle formüle edeyim:

1) Seçim barajının düşmesi HDP’den çok İyi Parti’nin işine yarıyor. 2018’de HDP % 11 oy alırken, İyi Parti % 9,9 alabilmişti. İttifak modeli olmasaydı İyi Parti meclis dışındaydı.

2) Barajın düşmesini “MHP’nin oyları düştü” gibi yansıtıyorlar. Devlet Bahçeli üzerinden yaptıkları yalan politikalarına şimdi iftiraları eklediler.

3) MHP zaten ittifak içinde olduğu için oyları barajın altına düşse bile TBMM’ye giriyor. Şimdi birileri MHP’ye attıkları iftiraları alıp azıcık ötede oynasınlar!

4) Devlet Bahçeli net olarak “Adayımız Erdoğan” diyor ama Meral Akşener, “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyemiyor.

5) Cumhur ittifakına oy verecek olanlar “Kime oy vereceklerini biliyorlar” ama Millet İttifakı’na oy verecek olanlar “Hangi adaya oy vereceklerini” bilmiyorlar. Aday yok ortada!

6) Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını ve birisini aday göstermesini istemiyor. Beraber hareket edip “ortak aday” çıkarmak istiyor. Aklında bazı belediye başkanları var ama onları da Kılıçdaroğlu istemiyor.

7) Akşener; “Ekrem İmamoğlu İstanbul’u fethetti” diyerek Kılıçdaroğlu’na karşı atak yaptı. Bunu sırf CHP’yi karıştırmak için yaptı, yoksa Akşener de artık İmamoğlu’nun aday gösterilme potansiyelinin dibe vurduğunu biliyor.

“PEKİ İKTİDAR?”

19 yıllık iktidara rağmen halk hâlâ, “Ekonomi bozulsa da yine Erdoğan düzeltir” diyor.

Bu sebeple Cumhur İttifakı oy oranlarını korumaya devam ediyor. Ancak ekonomik atılımları önümüzdeki 2 yılda vatandaşın daha çok hissedeceği şekilde yapmak muhakkak gerekiyor. Nasıl ki Mustafa Kemal mevzusu CHP’nin tekelinden çıkmaya başlamışsa Kürt kardeşlerimiz konuşulurken de bu mevzunun CHP/İyi Parti denkleminden uzaklaştırılması gerekiyor. Önümüzdeki iki yılın politikaları hem Cumhur İttifakı hem Millet İttifakı açısından büyük önem arz ediyor.

“TEBRİKLER ANADOLU AJANSI”

Anadolu Ajansı giderek gelişiyor. Şimdi yeni AA Genel Müdürü Serdar Karagöz ile çok daha kapsamlı atılımlar yapılacağına inanıyorum. Serdar Karagöz daha önce pek çok kurumda başarılı projelere imza attı, haberciliğin içinden geliyor. En önemlisi de yeni plan ve strateji üretebiliyor.

Şimdi AA’da stratejik bir akılla yepyeni ve Türkiye’nin gücüne güç katacak önemli işler yapacağı anlaşılıyor.