Sesli Makale

“ERDOĞAN DÜNYA SİYASETİNİN 

EL-EMİN’İDİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin aleyhine bir iş yapmayacağından muhalefet bile emin! Hata yapabilir, yanlışlıklar olur, kuldur elbet olacak; ama tabir-i caizse “yamuk” yapmaz, daire çizmez. İşte bu sebeple 2019 seçimleri çok önemli ve insanlar bu “köşe taşını” kaçırmak istemiyor. 2019’la ilgili “zaafiyet” istemiyor!

Türkiye’de “kaygan” bir seçmen kitlesi olduğunu ve mesela Cem Uzan’ın dürüm-ayran ve bol vaatler dağıtıp % 7 oy aldığı bir ülke olduğumuzu unutmayalım.

Son dönemde vergi zamları, milli eğitim ve dış işleri üzerinden büyük tartışmalar var. Bu alanlardaki hataların “2019 seçimlerinde AK Parti’yi ve Erdoğan’ı zora sokacağı” yönünde eleştiriler direkt AK Parti’nin “samimi seçmeninden” geliyor. Çünkü onlar Türkiye’nin dirilişinin ve iddialarının 30 sene daha “ötelenmesini” istemiyorlar. 

Zamlarla gelen yükü “sen, ben, o” kaldırabiliriz; “savunma sanayisi sıkıntıya girmesin” diye düşünebiliriz. Ama en az %10’luk bir kitle ve üstelik AK Parti’ye oy vermiş % 10’luk bir kitle böyle düşünmeyebilir.

“Seçim ekonomisi” uygulansın demiyoruz. Ancak şu tabloya da dikkat etmekte fayda var: Asgari ücret normalde 1,777 TL 50 kuruş; ama asgari ücretten 373 TL 44 kuruş kesinti yapıldığı için çalışanın eline geçen net para 1,404 TL oluyor. Yeni gelen sistemle mesela 3,500 TL alan vatandaştan bu kesintilerin üstüne bir de ekstra 300 TL civarı kesinti daha yapılıyor.

Memura 4+3,5 zam yapıldı. Kimsenin itirazı yok, şartlar falan idare edilsin. Ama siz motorlu taşıtlar vergisine % 40 zam yaparsanız itirazlar başlar. İdeal olan ile gerçek olan farklıdır. İdeal olan “Vatan sağ olsun” demektir, ama gerçekte böyle bir durum herkes için “tüm hatlarıyla” söz konusu değil! Öyleyse ilm-i siyaseti unutmadan iş yapacaksınız. Derinden yükselen itirazlar yumağı başlayınca bunlar sandığa yansıyacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın dağıttığı, yani “devletimizin” dağıttığı 7. sınıf Sosyal Bilgiler Kitabı’nın 20. sayfasında FETÖ propagandası yapıldı. Bu geç de olsa fark edilince Milli Eğitim Bakanlığı alelacele kitapları toplattı. Tabii toplatılacak, aşağılık terör örgütünün propagandasını çocuklarımız okumak zorunda değil!

Şimdi bunca kitap çöpe gidecek. Bu kitaplara telif ödendi, kâğıt ve kargo parası ödendi, Türkiye’nin dört yanına dağıtıldı! Çöpe giden paraların hesabı soruldu mu? Diyelim “Parası batsın” dediniz; o vakit FETÖ “sızıntı”larından hesap soruldu mu?

Kendisini tanımam lakin Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş’un bu işte illaki kusurlu olduğunu düşünmüyorum. Ne yapacak adam, gidip tek tek kitapları mı okuyacak? Bu işte bir “suç çetesi” olduğu malum! İşin ucu kime dokunursa dokunsun gereği yapılmalı!

Ne yapıyor FETÖ’nün uşakları? MEB’in kitaplarına sızıyorlar ve sonra “Bak işte nasıl sızdık?” diye algı operasyonu yapıyorlar. Bunlar köpek olsa havlamaz, çünkü havlayan köpek ısırmaz! Bunlar “ufak ufak” ısırıyor!

Bir yandan Meral Akşener gibi “ne olduğu iyice belirsiz hale gelen” isimleri parlatıyorlar, diğer yandan hükümeti “zaafiyet içinde” göstermeye çabalıyorlar. 

“ZENGİNLER RAHAT GEZSİN, FAKİRLER TRAFİĞİ SIKIŞTIRMASIN”

Bu sebeple “seçim ekonomisi” olarak değil de “vatandaşın geçim ekonomisi” olarak olaylara bakılıp ona göre “politikalar” belirlemekte fayda var. Maliye Bakanımız çok kıymetli bir isim olan Naci Ağbal’a ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye de büyük iş düşüyor. Bizler maddi olarak kötü durumda olmayabiliriz, ama toplumda ay sonunu zor getiren insanlar var. Güçlükle biriktirdiği parasıyla sırf çocukları için iyi kötü bir araba almış vatandaşlar var, ama bu vatandaştan 500 TL zorunlu sigorta alırsanız bunlar sıkıntı olur. “Zenginler rahat gezsin, fakirler trafiği sıkıştırmasın” diyorsanız kusura bakmayın; bu güne kadar biz Sayın Erdoğan’dan böyle tavır hiç görmedik.

Unutmayın ki bombalar patlamadan önce ses çıkarmaz, ama Allah göstermesin patladığı zaman size düşen tek şey onun verdiği tahribatı hesaplamaktır. Ekonomide, eğitimde, dış işlerinde, FETÖ’de gerekli tedbirler daha sağlam alınmaz ise 2019 seçimlerinde uğranılacak tahribatı hesaplamanın çok faydası olmayacaktır. “Atı alanlar” artık Üsküdar’ı değil Tel Aviv’i, Washington’u, Londra’yı, Berlin’i geçiyor. Geçemesinler! 

Akit
2 Ekim 2017