Sesli Makale

Yeni sistemin Türkiye siyasal tarihinde önemli kırılmalara sebep olacak sonuçları ortaya çıkacak. CHP simülasyonla ittifak modelinin milletvekili sayılarını nasıl etkileyeceğini araştırmış ama asıl fotoğraf bundan çok ötesi ve sürprizlerle dolu.

Malûm, bu sistemle küçük ya da kritik yüzde 10 eşiğinde olan partilerin baraj sorunu kalkıyor ama bir şartla:

İttifaklara dâhil olurlarsa.

AK Parti ve MHP ittifakta anlaştı. Şimdi aralarına Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Saadet Partisi’ni (SP) de davet ediyorlar. BBP ittifaka girme eğilimini önceden açıklamıştı. Şüphesiz bazı “istekleri” olacaktır. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise pazarlık çıtasını yukarıda tutmakta ve “Beni ne doktorlar, ne mühendisler istiyor ama varmıyorum” havasında. Bulunmaz Hint kumaşı olma hevesini nereye kadar sürdürür bilinmiyor. Ama bu partinin seçmen tabanı SP adını CHP ve HDP ile yan yana görmeyi ne kadar içine sindirebilir o ayrı mesele.

Yeni ittifak modelinde HDP, İyi Parti (İP) ve SP’yi yan yana getirmeyi hayal eden CHP “kurmayları” ise ne yapacağını bilemez hâlde. En büyük endişeyi de HDP konusunda yaşıyorlar. İttifakın Cumhurbaşkanı adayının ismi altında eğer CHP ile HDP yan yana durursa milyonlarca namuslu, vatansever ve dürüst insan bunu nasıl içine sindirecek? CHP-PKK ittifakı olarak görmeyecek mi? Eli nasıl mührü basmaya gidecek? Buna bir de laik duyarlılığı yüksek olan CHP’lileri ekleyin, eğer bu ittifakta SP’yi görürlerse ne düşünecekler?

Ama CHP’Yİ BEKLEYEN ASIL TEHLİKE başka yerde. Onlara bir güzellik yapıp ben anlatacağım kendilerini bekleyen sürprizi.

Dediğim üzere madalyonun bir de öteki yüzü var.

Diyelim ki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu HDP’ye “Sen örgütlü oy verebiliyorsun, bizi dışarıdan destekle, pazarlıkta anlaşacağımız sayıda senin adaylarını listelerden gösteririz” deyip hülle önerse ve “resmî” ittifaka yalnızca İP ile eğer anlaşırlarsa SP’yi alsa ne olur?

Önce CHP açısından bir tespit yapalım. Konuştuğum ve tartıştığım CHP’lilerin neredeyse yüzde 80’i Kemal Kılıçdaroğlu’nu yetersiz ve yüzeysel buluyor. Ama gözlerini o denli AK Parti ve Erdoğan nefreti büyümüş ki eski sistemde el mecbur ALTI OK’a basıyorlardı mührü.  Oysa şimdi bu ittifak modeli ile CHP’li seçmen özgürleşiyor. Çünkü yeni sistem “Oyum ziyan olur” endişesi taşımadan SEÇMENİN TERCİHLERİNİ parlamento düzeyinde daha KOLAY VE ÖZGÜR BİÇİMDE ortaya koyabilmesinin önünü açıyor.

Artık kimse seçmenin elini tutamaz, gönül rahatlığıyla tercihini değiştirebilir.

Önce muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayına (Yeni bir Ekmeleddin vak’ası olmazsa şayet) oy verip görevini tamamladıktan sonra sırf Kılıçdaroğlu’nu partinin başından göndermek ve CHP yönetimine iyi bir ders vermek için İP’nin üzerine mührü basabilirler.

Kamuoyu araştırmalarında bu bilgi olmadan bile tercihini İP’den yana kullanacağını söyleyen yüzde 2-3 oranında CHP’li seçmenden söz edildiği dikkate alınırsa, bu oy kayması hiç de şaşırtıcı olmayacak. Sonuçta CHP’nin Kılıçdaroğlu karşıtı, ulusalcı, Kemalist kesimi oyların boşa gittiği kaygısını zerrece taşımadan mührü rahatlıkla Meral ablanın üzerine basabilirler. Sonuçta parlamentodaki dağılımda İP’nin milletvekilleri olacak ama CHP’nin milletvekili sayısı da epey azaldığı için başarısız Kılıçdaroğlu genel başkanlık koltuğundan gönderilecek. 

İşte 2019 SEÇİMLERİNİN EN BÜYÜK SÜRPRİZİ bu olacak.

Tamam, muhalefet cephesinde durum budur da Cumhur ittifakında da benzer bir oy kayması yaşanmaz mı? Muhtemel ama CHP’ninki gibi dramatik bir sonuç ortaya çıkmaz. Hatta tahminlerimi söyleyeyim. Örneğin AK Parti teşkilatlarından şikâyetleri olan ya da yerel yönetimlerden sıkıntı yaşayanlar MHP’ye ya da ittifaktaki diğer partilere oy verebilir. Nitekim bunu söyleyen epey AK Partili tanıyorum. Erdoğan’ın güçlü liderliğinden etkilenen çok sayıda MHP’li de tanıyoruz öte yandan. Onlar da Erdoğan’ın Genel Başkanı da olduğu AK Parti’ye oylarını kaydırabilirler. Lâkin bu geçişler maksimum yüzde 2-3’ü bulmaz. Cumhur ittifakındaki siyasal partiler bakış açılarının yakınlığı nedeniyle zaten parlamentoda birlikte hareket etmeyi sürdüreceklerdir. Hele yeni Cumhurbaşkanı yardımcılıkları için müttefik partilerden isimler seçerse hiçbir sorun çıkmaz.

Dolayısıyla muhalefet cephesinde HDP ve İP, SP ile yapılan bir ittifaktan İP kârlı, CHP zararlı çıkarsa şaşırmayın. Habire İP’nin PR’ını yapan Sözcü ve Hürriyet gazetesi zaten böyle bir sonuca zemin hazırlamıyor mu sizce?

CHP’yi asıl korkutması gereken konu bu olmalı. Eğer simülatif rüyalar âleminden çıkarlarsa tabii...

Türkiye
27 Şubat 2018