Sesli Makale

Katar'da imzalanan 15 anlaşma içinde biri çok ilgimi çekmişti...

10’uncu madde şöyle diyordu:

“Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Hükümeti arasında büyük çaplı organizasyonların yerine getirilmesinde işbirliği konulu niyet mektubunun uygulanmasına dair protokol”

Merak ettim:

“Büyük çaplı organizasyon ne olabilir?”

İki ülke ortak konser verecek değil ya.

Biraz araştırdım.

Baktım ki Katar’da yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası var...

İşte anlaşmanın konusu da bu...

Meğerse Katar’daki dünya kupasının güvenlik meselesi için çok ciddi bir rekabet varmış...

Fransa, İtalya polis teşkilatları bu kupanın güvenliğini almak istiyorlar.

Peki neden almak istiyorlar?

Bu sorunun cevabını da yazının sonunda vereceğim...

Konuya dönersek...

Türk polisi de talip olmuş. Ve sonunda Katar devleti, güvenliği Türk polisine bırakmış.

Bir kere bu bile gurur kaynağı...

Basın toplantısından hemen önce, salona gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorduk:

“Sayın Soylu, Dünya Kupası’nı Türk polisi mi koruyacak?”

İşte o cevap:

“Evet... 3 bin 250 Türk polisi buraya gelecek. Ve güvenliği alacak... Belki bu sayı daha da artabilir.”

Düşünün...

Bomba imha ekiplerinden kurbağa adamlara, keskin nişancılardan toplumsal olay uzmanlarına kadar neredeyse bir polis ordusu...

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez polis teşkilatı bir başka ülkenin dünya çapında bir organizasyonunun tüm güvenliğini sağlayacak...

TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK

“Daha önce böyle bir şey olmuş muydu?” diye sorarsanız, cevabım şu olur:

“Hayır, bugüne kadar hep asker NATO mutabakatıyla yurtdışı görev yapıyordu. Sınır ötesi operasyonlar oluyordu... Türk polisi ilk kez böylesine bir operasyona imza atacak...”

Bu nedenle ayrıca önemlidir.

Sonuç...

Bakan Soylu’yla kısa sohbetimizden özetle aktarayım:

“Türkiye tarihinde bir ilk olacak. Muazzam bir olay... Türk polisi tecrübesi ve şanına yakışır bir şekilde görev yapacak. Düşünün ki bu, dünya çapında bir organizasyondur. Bunu en ince detayına kadar inceleyeceğiz. Hesaplayacağız. Önceden gelip çalışan ekiplerimiz olacak.”

Öyle ya...

Cumhuriyet tarihinde ilk kez:

1) Türk polisi, kendi sınırlarının ötesinde böylesine geniş bir kadroyla görev yapacak...

2) Kendi sınırlarının çok uzağında, dünyanın en büyük organizasyonlarından birinin tüm güvenliğini sağlayacak...

Neresinden bakarsanız bakın, tarihi bir olay.

Yazının başındaki soruya gelirsem:

- Peki neden Fransız ve İtalyanlar da Dünya Kupası’nın güvenliğini almak istediler?

Çünkü...

Körfez’de eğer var olmak istiyorsanız...

Askerinizle, polisinizle, işinsanlarınızla, ekonominizle olacaksınız...

Şekil 1: ABD üsleri...

Şekil 2: İngiliz üsleri...

Ve Fransa’nın silah satışları...

İtalya’nın müteahhitlik hizmetleri...

ABD’nin en büyük hava üssü Katar’dadır. ABD’nin askeri etkinliği, oradaki petrol şirketlerinin de varlığını garantiler.

Kuveyt’te en büyük kara üssü...

Bahreyn’de en büyük deniz üssü...

ABD daha bu yıl 20 yıl sonrası için dünyanın en büyük hava üssünü kuruyor...

Çünkü...

ABD’nin askeri varlığı aynı zamanda ABD’li firmaların dev petrol şirketlerinin ticari gücü anlamına gelir...

Arkadaşlar...

Körfez ülkeleri aldıkları silahlarla, aldıkları müteahhitlik hizmetleriyle, sağlıktan otomotive kadar yaptıkları ithalatlarla dünyanın en büyük pazarlarından biridir...

İşte daha geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Macron Abu Dabi’ye gitti. 16 milyar Euro’luk Rafale savaş uçağı satışı yaptı...

Arap coğrafyası ve Körfez ülkelerinin son 10-15 yılda 1 trilyon dolarlık silah satın aldığı tahmin ediliyor...

KATAR YÜKSELEN YILDIZ

Katar gezisi sırasında inanılmaz bir inşaat faaliyetine tanık oluyoruz...

Doha neredeyse bir şantiye havasında...

Devasa parklar... Gökdelenler... Deniz dolgusu üzerine kurulan ve birebir aynısı olan Venedik projesi...

Manhattan’ın benzeri...

8 şeritli yollar... Portatif statlar... Modern mimarinin eşsiz örnekleri...

Böyle bir pazarda olmak elbette gerekiyor.

Rahmetli Özal sık sık söylerdi:

“Körfez’e açılmamız gerekir. İhracat ve müteahhitlik önemli...”

yazının devamı