Sesli Makale

TERÖRLE mücadelede müthiş bir performans var. Askeriyle, polisiyle her alanda şevk var. İrade var.

İHA gibi, kimseye muhtaç olmadığımız milli bir teknoloji var. Ve en önemlisi...

Devlet adına bir kararlılık var. 

Bütün bunlar birleşince, terörle mücadele eden güçlü devlet oluyorsunuz.  

Yani...

Öyle başka devletlerin “izin kâğıdı”na ihtiyaç duymadan kendi varlığınız için gerekeni yapabiliyorsunuz.

Bir zamanlar şu sözü hatırlıyorum da...

“ABD ile istihbarat işbirliği ve paylaşımı yapıyoruz.”

Bu sözü her duyduğumda sorardım...

“Neyi paylaşıyoruz? Neydi bu işbirliği?”

İşbirliği nedir?

Özetle “sen bir şey veriyorsun, o bir şey veriyor. Paylaşıyorsunuz”...

Bu değil midir?

Peki bu işbirliği çerçevesinde biz ABD’ye ne istihbaratı veriyorduk?

Elbette hiç...

O söz, “ABD bize İHA’larla AWACS’larla istihbarat veriyor” diyemediğimiz için bulunmuştu...

“ABD ile istihbarat paylaşımı”...

İşin özü, ABD bize havadan görüntü veriyordu. 

Biz de vuruyorduk.

Tabii ne kadar verirse o kadar vurabiliyorduk..

İşte şimdi değişen budur.

Kendi İHA’mızı yaptık. 

Kendi istihbaratımız var.

Ve kendi kararımızla, kendi ürettiğimiz “ciritlerle” vuruyoruz.

Yalnızca birilerinin gösterdiklerini değil... 

Bizim gördüklerimizi vuruyoruz.

Kandil’de ve Afrin’de olan işte budur.

Şimdi geldik mi Kandil’e...

Önceki gün Kandil’de teröristleri toplantı anında vurduk. 

Bu şu demek...

“Bak arkadaş sakın onlarla stratejik danışmanlık falan adı altında toplantı yapma. Ben gördüğüm an vuruyorum.”

Yani:

“Eskiden senin danışman olarak bulunduğun toplantıların görüntülerini vermiyordun. Biz de vuramıyorduk. Ama artık öyle değil. Dikkat et. Artık sen de gidersin...”

Gerçi sonra, “Hay Allah biz teröristleri vurduk. Sizin orada olduğunuzu bilmiyorduk. Acaba orada ne işiniz vardı” gibi açıklamalar yaparız ama...

Sonuç değişmez.

Stratejik işbirliğimiz, tarihi bağlarımız devam eder.

Öyleyse...

Artık o Kandil de söner arkadaşlar.

Terörle mücadelede o teknolojiyi üreten her kahraman mühendisimizi...

Eli kalemli sessiz kahramanlarımızı kutluyorum.

Ve elbette...

yazının devamı