Ortada Türk-ABD krizi diye bir şey yoktu. Kriz iki taraflı olur.
Burada Türkiye bir krizin tarafı değildir.
Çünkü...
Olan bitenin adı şuydu:
Türkiye bağımsız ve NATO üyesi bir ülke olarak sınırlarının dibinde giderek geleceğini tehdit eden “terörist devlet oluşumu”na karşı önlem alınmasını istemiştir.
Bunu bütün uluslararası zeminlerde anlatmıştır. Ve sonuç alamayınca, her bağımsız devlet gibi kendi önlemini kendisi almıştır.
Fırat Kalkanı, İdlib ve Afrin harekâtları budur.
Dolayısıyla Türkiye bir krizin tarafı değil, kendi bekasını koruyan, NATO üyesi bağımsız bir ülke konumundadır.
Sorun ABD’nin Ortadoğu’da son zamanlarda geliştirdiği, “kolay çözüm ve pervasız pentagon” sistemindedir.
Bu “pervasızlığı” şöyle özetleyebilirim:
- Saddam’la mı savaşacaksın. Söyleyin CIA’e orada Saddam karşıtı yerel güçleri organize etsin... Peşmerge operasyonu budur. Barzani’yi bağımsızlık referandumuna götüren pervasızlık da işte budur.
- Şimdi aynı pervasızlık Suriye’de yaşanıyor. CIA bu defa da DEAŞ’a karşı yerel güç olarak YPG’yi kullanıyor.
Türkiye de diyor ki:
yazının devamını okumak için tıklayınız
Hiç yorum yapılmamış
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.