CHP milletvekillerinden Bayan Nurhayat meclis kürsüsünde ayaküstü şiir yazdı:
"Kaynayan kazan taşmaz mı, sandıkları aşmaz mı, seçmenin oyunu yok sayan darbeyle buluşmaz mı?" Sıkı muhalif sanatçılarımızdan Cem Yılmaz da bu tür şiirlerle şöyle dalgasını geçiyordu: Bayram gelir ellere... Sevgi verir dillere... Ver elini öpeyim... Elin girsin...
Acaba Menderes ve Demirel de seçmenin oyunu yok mu saymışlardı?
Yoksa oyları yok sayanlar, yani seçilmişleri devirenler, darbecilerin kendileri miydi?
Bu hızla cumhurbaşkanını mı asacaksın Bayan Nurhayat, Yüksek Seçim Kurulu başkanını mı?
15 Temmuz'dan hemen önce de birileri buna benzer "poetik" yaklaşımlarda bulunmuşlardı: Yine yeşillendi kızılcık dalları...
Şimdi "içeride" bulunuyorlar.
İmdi, buna nasıl tepki gösterilir?
Bayan Nurhayat'ın dokunulmazlığı kaldırılır, yargılanır.
Yargıçlara "çete" diyen genel başkanlarıyla birlikte...
Ciddiye alırsan, "işte gerçek yüzlerini açığa vurdular" dersin.
Hani tıpkı TÜSİAD'ın YSK kararından "kaygı duyduğu" gibi...
Ya da aynı dille cevap verilir geçilir.
O da şudur:
Onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler...
Devamını yazmaya gerek yok.
***
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.