Muhalif basında garip bir eğilim belirdi: Bazı yazarlar sanki Tayyip Erdoğan'ı kurtarmaya (!) çalışıyorlar.
Erdoğan'ın 2023, 2028, hatta 2033 seçimlerini de kazanabilmesi için yollar gösteriyorlar...
Bunu yaparken de "Erdoğan'ın bütün bunlardan haberi olmadığını" ısrarla ve döne döne belirtiyorlar.
Fakat birtakım "duyumlar" alıyorlarmış...
AK Parti içinde tartışılıyormuş...
Birşeyler "pişiriliyormuş"...
Ne iştir bu?
Muhalif basın kendi ayağına kurşun mu sıkıyor?
"Mevzu olsun" diye mi yapıyorlar bunu, ileride "ben söylemiştim" diyebilmek için mi, yoksa daha başka hesaplar mı var? Neler olabilir bunlar?
***
Söylemeye çalıştıkları, iktidarın "yüzde 50 artı 1" formülünden vazgeçmeyi ciddi ciddi düşündüğü... Kapalı kapılar ardında tabii...
Önce bir çeşit "yarı başkanlık" sistemine geçilip muhalefetin sesi kısılacakmış.
Buna itiraz edemezlermiş.
Sonra da ittifak gerektiren yüzde 50 artı 1 formülü bir yana bırakılacak, cumhurbaşkanlığı seçiminde "salt çoğunluk" aranacakmış.
O salt çoğunluk ikinci turda zaten yeterli.
Ama seçimi "tek turlu" hale getirmek bile düşünülüyormuş.
***
Ama iktidar ittifakının Meclis oyları "tutmuyormuş"...
İşte bu nedenle "muhalefetin de hoşuna gidecek" yollar araştırılıyormuş...
Tayyip Erdoğan bütün anketlerde gene birinci çıkıyor. Hep önde gidiyor.
Onu ancak birinci turda "zorlamaları" mümkün olabilir, ikinci turu rahatça kazanır.
Tek tura dönülürse de işi hemen bitirir.
Bu durumda muhalefet ona bu yolu niçin açsın?
Erdoğan'ın muhalefetin sesini kısması ve "elini kolunu bağlaması" için bir tek yol var: Cumhurbaşkanını eskisi gibi gene Meclis'in seçmesi yönünde bir anayasa değişikliği... Muhalefet buna evet oyu vermeye mecbur kalacaktır...
Peki referandumda halk kabul edecek midir?
Daha iki yıl önce kabul ettiği sistemi şimdi red mi edecektir?
Ya Erdoğan? Ne duruma düşecektir?
Muazzam bir prestij kaybına uğrar.
Yoksa muhalif yazarların hinoğlu hin amacı, bir yandan "Cumhur İttifakı dağılabilir" mesajını kafalara işlerken, öbür yandan "bak sonra kaybedersiniz haa" diye Erdoğan'ı ve AK Parti'yi yanlışa sürüklemek midir?
yazının devamı
Hiç yorum yapılmamış
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
573 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
559 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2186 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.