Sesli Makale

Yalnız seçimde demokrasi olacak değil ya, mangalda da var.
Esenler'de, "millet bahçesinde mangal yapılsın mı yapılmasın mı" meselesi referanduma sunulmuş.
Hani koşu parkurları, çay bahçeleri, kıraathane falan... İş mangalda bitiyormuş.
Dumandan, kokudan rahatsız olanlar da varmış tabii.
Öte yandan mangalcılar da, "burada mangal yapılmayacaksa buranın amacı ne" diyorlarmış.
Öyle ya, mangalsız piknik mi olur? Ne yani, kıraathanede kitap mı okunur?
Biz Berlin'de, Reichstag'ın önünde (başkent henüz Berlin'e taşınmadan) mangal yapan, cezası olan 35 avroyu da polis gelince hemen takdim etmek üzere cebinde bozuk olarak hazır tutan insanlarız...
Ona bakarsanız biz Münih'te, Leopoldstrasse kaldırımlarında tavuk kesmiş insanlarız da.
Banyo küvetinde kurban da kestik de, komşunun şikayeti üzerine gelen Alman polisi şaştı kaldı: Bolca kan vardı ama ortada ceset yoktu.
Ceset çoktan konu komşuya dağıtılmıştı da kavurma olmuştu.
Avrupa Avrupa, duy sesimizi...

***

Batılı piknik yapar ama ateş yakmaz.
Sepetine jambon, soğuk tavuk budu, şarap falan koyar.
Piknik bitince de örtüsünü toplar, çöplerini de çöp kutusuna atar.
Bendeniz Paris'in kuzeyinde, Chantilly şatosunun bahçesinde piknik yapmış adamım. Keza güneyde, Fontainebleau şatosunun bahçesinde de.
Hazır peynirli sandviç aldık Pomme de Pain dükkanından, onu yedik. Mangal yakmaya kalksaydık kaç sene hapis yerdik acaba?

***

Halkımız yüzyıllardır et yiyememiş olmasının acısını çıkarıyor.
Bulgur pilavına yumurta kıran, "pirinç pilavını" sülün dolması misali lüks bir yemek olarak kabul eden halkımız.
Siz istediğiniz kadar "kolesterol" falan deyin, vız gelir tırıs gider.
Üstelik henüz doğadan kopmadığı için de, hem köydeki gibi "toprakla bütünleşmenin" keyfini çıkarıyor hem de "yer sofrası" alışkanlığını sürdürüyor.
Çok değil üç kuşak sonra kalkıp masaya da geçecektir.

yazının devamı