Sesli Makale

Muharrem İnce'ye haksızlık etmişiz. Anketlerde oyu yüzde 7.6 çıkıyormuş.
Yani bir Meral Hanım kadar eder.
Gerçi geçen seçimde aldığı yüzde 30'un çok çok uzağında ama daha seçime iki buçuk yıl var.
(İnce bu yüzde 30'u "kendi marifetiyle" aldığını sanacak kadar saf ve iyimser bir adam.)
Şimdi görünen oyların bir kısmı CHP'den, bir kısmı İP'den... AK Parti'den hiç kimse İnce'ye oy verecek kadar sapıtmadı.
Görüldüğü gibi, en başta yapılan yorum doğrulanıyor: İnce, CHP oylarını biraz kıracak.
"Birbirini yeme" görüntüsünden kurtulamazsa İP'in oylarını da kıracak.
Peki kıracak da ne olacak?
Hiç. CHP'nin "akıllı büyüklerinin" (Altan Öymen, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin falan) korktukları başlarına gelecek.
İşte bu nedenle İnce'ye "serin gel" demişlerdi.

***

Öte yandan, İnce'nin yurt gezilerini de hafife almışız...
Görüntülerine ulaşamamıştık, televizyona baktık, her gittiği yerde on-on beş kişi toplanmış!
Kamera hangi açıdan çalışırsa çalışsın daha fazla gösterilemiyor.
İyi, böyle giderse seksen bir vilayette yüz kişiyi bulur.
Zaten o yüzde 7.6 da "mutlaka vereceğim" dememiş, "vermeyi düşünebilirim" demiş.
Onlar düşünedursunlar, İnce'nin de "iyi kötü bir şeyler" söylemesi gerekiyor.
Baktık, hükümete çatmış, malum.
Parti yönetimine de çatmış. Bu da malum.
Başka ne diyor?
Hiçbir şey.
Tövbe, Atatürk diyor.
Politikaları nelerdir? Allah bilir.
Allah bilir, çünkü İnce de bilmiyor.
Bütün derdi, tutturabilirse partinin başına geçmek, tutturamazsa ve mecbur kalırsa ayrı bir parti kurarak şansını denemek... Sonra? Sonrası meçhul.
Kaç bilinmeyenli denklem kuruyorsun fizik öğretmeni?
X'i, y'yi, z'yi anladık da senin denklemde "ğ" bile var maşallah.

***

Bu olay bir tek şeyi kanıtlar:
CHP kitlesinin üçte biri Kılıçdaroğlu yönetiminden ve çevresine çöreklenmiş adamlardan ve kadınlardan hiç memnun değil!