Hiç kızmasınlar, araştırma yapılmış.
Yapan da bakanlığın kendisi.
Ama nasıl olsa bizim yazımızı da okumazlar, okusa da bir kısmı anlamaz, onun için devam edelim.
Ayrıntıya girerek devam edelim:
"Okuduğunu anlamama" oranı erkek ilkokul müdürlerinde yüzde 37, kadın ilkokul müdürlerinde yüzde 35...
Kadınlar daha akıllı.
Yaşları ilerledikçe anlama oranı da artıyormuş, neyse ki.
Çoğu, boş zamanını televizyon izleyerek geçiriyormuş.
Yüzde 8.5'i Internet'e giriyormuş.
Yüzde 1.47'si sinemaya ya da tiyatroya gidiyor.
Kitap okuyanlar da, şimdi sıkı durun, yüzde 1.7...
Oysa hangi mankene sorsan, boş zamanlarında ne yapıyorsun diye, çoğu kafasını önce bir yana sonra öbür yana sallayarak "kitap okurum müzik dinlerim" diye cevap veriyor. Tek ayak üzerinde zıplamak kaydıyla. Sakız patlatmak serbesttir.
Gerçi aralarında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihini 1931, Atatürk'ün ölüm tarihini 1927 olarak verenler de vardır ama artık o kadarcık da olacak!
Kızmayınız, bu memlekette "polisten arıyoruz, evini ve mücevherlerini sat, bankadaki paranı çek, hepsini bir torbaya koy bize getir" zokasını yutanlar genellikle profesör çıkmıyorlar mı?
***
Şimdi ne diyelim, bu memleketin profesörü böyle olursa ilkokul müdürü ne yapsın, mı diyelim?
Yoksa "öğretmenim canım benim canım benim" şarkısını mı söyleyelim?
Rahmetli Şerif Mardin bir gün derste bize "Türkiye'de ilkokul öğretmenlerininbile 'intelligentsia'dan sayıldığını" söylemişti...
Eğitim ordusunda nefer çok da general hiç çıkamıyor galiba.
En iyisi, aşk acısından Anadolu yollarına düşen Çalıkuşu Feride'yi "cumhuriyetkızı" sananlara bir öpücük gönderelim...
Ve de bir fıkrayla lafı tatlıya bağlayalım.
İlkokulda öğretmen bir öğrenciye sormuş:
"Söyle bakalım İstanbul'u kim aldı?" "Valla billa ben almadım" demiş öğrenci.
Hoca çok kızmış, öğretmenler odasında bir arkadaşına dert yanmış...
"Bunlar böyledir hocam," demiş öğretmen arkadaşı, "alırlar alırlar sonra da almadım derler!" Hoca büsbütün köpürmüş, doğruca müdüre çıkmış, "bu ne rezalet" demiş.
"Siz hiç merak etmeyin hocam," demiş müdür, "ben hemen araştırır, en kısa zamanda kimin aldığını öğrenir, size de bildiririm!"
***
Tek parti diktasında öğretmenlere "bu ülkenin kralı" oldukları, cumhuriyetinonların omuzlarında yükseleceği, yaptıkları işin de "kutsal" olduğu fikri aşılanmıştı...
İktidar bürokrasinin elinden gidince birdenbire çok şaşırdılar.
Meğer onlar da diğerleri gibi birer vatandaşmış...
Üstelik "vasıflı işçi" onlardan daha fazla kazanırmış...
Memleket "normale" mi dönüyor nedir?
Sabah
24 Şubat 2018
YORUMLAR
1217 kez izlendi
920 kez izlendi
793 kez izlendi
822 kez izlendi
574 kez izlendi
2085 kez izlendi
2140 kez izlendi
1026 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.