Yazının sonunda yapacağım teşekkürü baştan edeyim.
Yıllardır İslam dinini kendi sapkın düşüncelerine alet edip, toplumun ahlaki temellerini dinamitleyen, yaptıkları ahlaksız yayınlarla insanları manipüle eden Adnan Oktar ve örgütüne nihayet birileri 'dur' dedi. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Mali Şube Müdürü Furkan Sezer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile başsavcı vekili Hasan Yılmaz'ın gayreti olmasa 'FETÖ kadar tehlikeli' bu örgüte güçlü bir darbe vurulamazdı.
***
Biliyorsunuz, geçmişte örgüte dokunan yanmış...
Kimler uğraşmamış ki? Mehmet Ağar'dan Celal Adan'a ve Adil Serdar Saçan'a kadar pek çok isim 'hoca müsveddesi'yle başa çıkamamış.
Parçalanan aileler, körpecik kız çocuklarının taciz çığlıkları, kadınlara uygulanan cinsel şiddet vs...
Şimdi bunlar tek tek ortalığa dökülecek. İki gündür kendi kendime bilekonuşmak istemediğim tüyler ürpertici ve mide bulandırıcı o kadar şeyduydum ki... Müştekilerin ifadelerini okusanız sonunu getiremezsiniz. Örgüte isnad edilen 31 ayrı suç var. Bunlar içinde nitelikli dolandırıcılıktan vergi kaçakçılığına kadar birçok ekonomik suç da yer alıyor. Adnan Oktar'ın ve müritlerinin finansal şatafatının kaynağı da buradan geliyor.
***
Müştekilerin anlattığına göre, komün hayatı yaşayan 300 kişilik örgütün yıllık çevirdiği parasal hacim 1 milyar TL... En önemli şirketleri, BST Yapı, Global Yayıncılık ve A9 Kanalı. Örgütün parası beş kaynaktan sağlanıyor. Birincisi, zengin ailelerin çocukları üzerinden elde edilen miraslar... Bu mirasa örgüt hülle yoluyla el koyuyor veyahut zorla vekaletnameler imzalatılarak mal varlığına çöküyor.
Bu yolla, 100 milyon TL gelir elde ediliyor. İkincisi, Global Yayıncılık üzerindenaklanan paralar.
Global Yayıncılık üzerinden basılan kitaplar parayla örgüt sempatizanlarına dağıtılıyor. Toplanan himmetler bu şirket ve A9 kanalı üzerinden sisteme sokuluyor. Üçüncüsü, off-shore'larla kaçırılan vergiler... Adnan Oktar ve örgütünün Dubai, Rusya, Cezayir, Romanya, Ukrayna ve ABD'de şirketleri var. Bunlar Hong Kong, Çin ve Dubai'deki off-shore şirketlerle destekleniyor.
Bu kanaldan 200 milyonluk ticari döngü var. Türkiye'ye mal getirirken off-shore şirketler üzerinden işlem yapıp vergi kaçırıyorlar.
Menşei değiştirip senede 30-40 milyon TL'lik transit ticarete imza atıyorlar.
Dördüncüsü, banka dolandırıcılığı. Örgüt elemanları küçük çaplı şirketler kurup, bankalardan çek alıyorlar. Bu çekleri kendi aralarında döndürüyorlar.
Sonra firmaları iflas ettirip borcu bankaya bırakıyorlar.
Buradan yılda 10-15 milyon TL gelir elde ediyorlar. Hatta örgüt bu işlere bakan departman dahi kurmuş. Beşincisi de YorkTesti gibi faaliyetler.
Örgüt bu testin distribitörlüğünü almış.
İnsanlara belli bir para karşılığı bu test uygulanıyor.
Laboratuvarda test yapılacağı bahanesiyle kanları alınıyor. Ona göre günlük beslenme programı oluşturulacağı söyleniyor.
Örgütün yüzlerce kişiyi dolandırdığı bu yolla da 20 milyona yakın para topladığı söyleniyor.
Paralar sosyal medya hakimiyetinde, nüfus ajanlığında ve çocuk istismarında kullanılıyor.
***
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.