Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür..
Fıtratımızda var..
Acıları, korkuları tolere etmemizi sağlıyor..
Lakin bazen de kendi tercihlerimizle karanlık yollara sapabiliyoruz..
Konuya tam da buradan girilmesi gerekiyordu..
Gelin birlikte 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine gidelim..
Tonla kötü olay yaşadık..
Türkiye iç savaşın kıyısından döndü..
Darbeyle Türkiye’nin ipi çekilmek istendi..
Ya FETÖ’nün istediği gibi koalisyon devreye alınsaydı ne olacaktı?
Çok basit, 90’lı yılları bile arayacaktık..
Irak ve Suriye’den daha kötü duruma düşürülecektik..
Yeniden karanlık dehlizlere hapsedilecektik..
ERDOĞAN-BAHÇELİ BASİRETİ
Oyun ne miydi?
-Türkiye’nin koalisyonlarla yönetilme konseptine geri döndürülmesi..
Erdoğan’ın liderliği ve Bahçeli’nin millî duruşu, çabaları boşa düşürdü..
İki lider de oy kaybetme pahasına Türkiye’yi 5 ay sonra yeniden seçime götürmeyi başardı..
Hatırlayalım..
7 Haziran 2015 seçimlerinde;
AK Parti yüzde 40.9,
CHP yüzde 25,
MHP yüzde 16.3,
HDP yüzde 13.1 oy almıştı..
O meşhur “istikşafi” koalisyon görüşmeleri başlamıştı..
DAVUTOĞLU, CHP İLE KOALİSYON YAPACAKTI
Bu sütunlardan okudunuz..
Yeni siyasi oluşumlar falan filan..
Bakalım günler ne gösterecek, neler getirecek?
Şimdi adı çeşitli oluşumlarda anılan Ahmet Davutoğlu, CHP ile koalisyona çoktan razıydı..
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan izin vermedi..
DIŞ POLİTİKA DİP YAPTIRILACAKTI
CHP ile koalisyon sadece işin görünen yüzü olacaktı..
Asıl yapılmak istenen başkaydı..
Türk dış politikasına tornistan yaptırılacak;
Türkiye fabrika ayarlarına döndürülecekti..
Kumanda yeniden Pentagon’un eline geçecek, her şey güllük gülistanlık olacaktı..
Amerikalı bürokratlara Türkiye’nin anahtarı teslim edilecekti..
Sonrasını zaten biliyorsunuz.. Defalarca aynı şeyleri yaşamadık mı?
“İSTİKRARSIZLIK OYUNLARI” BİTMEDİ
7 Haziran 2015 gecesi ne uzundu öyle?
MHP lideri Bahçeli çıktı, erken seçim çağrısında bulundu..
Bu çağrı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da elini rahatlattı..
Davutoğlu baskılandı ve tuzak boşa çıkarıldı..
Türkiye 5 ay sonra yeniden sandık başına gitti..
AK Parti tek başına iktidar oldu..
O 5 aylık süreçte neler yaşanmadı ki?
Birileri sanki “eş zamanlı işleyen düğmelere” basmıştı..
Türkiye saldırı altındaydı..
Hendekleri, çukurları unuttunuz mu?
Şehir savaşları başlatılmak istendi..
Kentler terörize edildi..
FETÖ ile yalandan, “mücadele ediyormuş gibi” yapanlar vardı..
Peşinden zaten 15 Temmuz geldi..
En büyük darbeyi vurmak isteyenler en büyük darbeyi yediler..
Her şeyin hesaplı kitaplı olduğu anlaşıldı..
Türkiye birilerinin hayal dünyasında oradan buraya sürüklenmekten kurtuldu..
Kendine geldi..
Dış politikada yeniden ayağa kalktı..
Hayallerin değil, gerçeklerin peşinde koşmaya başladı..
CUMHUR İTTİFAKI'NA İNCE VURUŞ
Bugünün de aslında 7 Haziran 2015’ten hiçbir farkı yok..
CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet şimdilerde aynı arzu içinde:
-Yeniden istikrarsız, zayıf Türkiye..
Cumhur İttifakı gemisinde gedik açma çabaları sürüyor..
Film aynı, senaryo aynı..
Devlet Bey, MHP içinde kazan kaldıranların farkına çok önce varmıştı:
-Meral Akşener, MHP’de çiğnemedik hiçbir kural bırakmadı, sabırları zorladı..
-Devlet Bey ne mi yaptı; 7 Haziran'da aday gösterdiği Meral Akşener’i 1 Kasım’da çizdi..
FETÖ’nün bir oyunu daha bozuldu..
Seçimin ardından ortalık toz dumandı..
-Korsan kongreler..
-FETÖ’cülerin elindeki mahkeme kararları..
FETÖ baktı ki MHP’den ekmek yok..
‘Ne yapalım, ne yapalım’ dediler.. İYİ Parti'yi kurdular..
Hangi maksatla?
-Cumhur İttifakı'nı zayıflatmak..
-Halk desteğinin yüzde 50’nin altına çekilmesini sağlamak..
Ama o da ne?
yazının devamı
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.