Sesli Makale

Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı dönemin güzel bir açıklaması olmuştu. ‘’ Rus aile yapısı bize çok uygun, bu sebepten yuva kurup aile olmakta bir mahsur yoktur diye’’. Bizim yurt dışında çalışan vatandaşlarımız bunun bir devlet politikası olduğunu hissederek hızla Rus gelin nüfusumuzu arttırdılar. Gelinler o kadar çok oldu ki dernekler kurup kültürlerini yaşatır hale geldiler. Tabi bir de bizimkiler Rusya ya sık gider gelir oldular. Ama tüm bunların sonun da çok iyi çalışan bir iletişim kanalımız açılmış oldu. Bu diyaloğa bir de başkanlar görüşmesi eklenin ce biz bayağı  ‘Toprağım naber’ samimiyetine ulaştık.  Hatta Putin bir kademe ileriye giderek ‘ 15 Temmuzdaki istihbaratı size bildiren enişte benim dedi’  adam neredeyse Başkanın jetini S400’lerle ben korudum, siz hava da onca jete rağmen öyle havalandınız diyecekti. Bu mevzu şehir efsanesi değil ki ABD ne zaman S400 lafı duysa tüyleri diken diken oluyor. Çünkü bu savunma sistemine ulaşan hiçbir ülke de darbe yapamayacak ya da başkanı havadan tehdit edemeyecekler.

 Türkiye’ye kafa tutmalarının en büyük sebebi bu, bir de Türkiye üzerinden böyle bir Pazar açılırsa birçok ülke kontrolden çıkabilir diye düşünüyorlar. Yani ABD’yi kullanan askeri aklın hiç istemeyeceği bir durum meydana gelmiş oluyor ki kontrolsüzlüğü hiç sevmezler.

Enişte bize niye bu kadar samimi mevzusundan da kısaca bahsedelim. Zira adamların suriye de uçağının düşmesine sebep olduk. Diplomatını koruyamadık ölmesini izledik. Kadim düşmanı ABD’nin müttefiki olarak ortalıkta gezdik yine de bizden vazgeçmedi. Hatta bu kadar sorunun arasın da S400’lerin kesin verilme tarihi ve ödeme şekli bile netleşti.

Bizi sevmesinin sebebi ne ola ki;

 Napolyon’un Osmanlı ayrı bir ülkedir boğazları ise ayrı bir ülke diye tarihi bir sözü vardır.

 Rusya güvenliğinin tehdidinde önem arz eden Karadeniz’e giriş çıkışı kapatabilme ihtimali sadece bizimle olan dostluğuna bağlamıştır.

 Suriye topraklarına müdahale edebilecek bir kara ordusuna sahip olmamız diğer önemli neden. Yani Suriye’de kalıcı toprak almak istiyorsa bizimle dost olma zorun da. Aynı zaman da Rusya’nın sıcak sulara inme politikasın da ki tek liman burası. Buna engel çıkarabilecek yegâne ülke yine biziz.

 Devam edecek olursak;

 Ülke de sebze meyve konusunda da süper market görevi yine biz de. Çok büyük toprakları olmasına rağmen verimli değiller, mevsimsel koşullardan dolayı üretim yok denecek kadar az.

 Doğal gaz için iyi bir Pazar konumundayız. Ayrıca tüm enerji geçiş yolların da biz nakil üst durumundayız. Rusya’nın pazar yolundaki sigortası ve ya kaskosu gibi düşünün yani.

 Bu sebeplerin yanın da hiç akla gelmeyen bir konu var ki Putin ülkesini başka bir liderliğe hazırlıyor. Şimdi diyeceksiniz ki ABD var iken ne liderliğine yürüyebilir.  Şöyle ki Antalyalı olanlar bilir Demre ilçesinde Katolikler tarafından kutsal sayılan bir klişe vardır. Yerel halk orayı Noel baba klişesi olarak bilir ve dünyaca ünlüdür. Yani bizim Mekke, Medine gibi kutsal.

Şimdi buraya dikkat edin.

 O kilise de geçen sene gizli bir tapınak buldular. Bu güne kadar hiç girilmemiş, hiç ellenmemiş. Yerdeki motiflerin tam altında. Betonun tam tomografisini çekmişler. İçinde mezar ve insan kemikleri bulunmak ta. Bizim çocukların(beyin göçü yapmamış akademisyenler) yaptıkları araştırmaya göre yıllar önce bu kemiklerin bir depremden sonra yeni bir imalatla buraya gizlenmiş olabileceğini söylüyorlar. Yerde ki taşların tam kalıbını alıyoruz motifleri bozmadan yeri ne koyabilmek için. Bu kadar hassa davranıyoruz çünkü kutsal, başka dinler için önemli. Yani eyer Noel babanın kemikleri biz de ise Rusya buradan Katolik camiasının liderliğine yürümek için bir yol bulabilir. Buda bize olan samimiyetinin gerçek sebebi olabilir. Nasıl yani demeyin.

 Zira geçen sene Aziz Nicolas’a ait olduğu söylenen, 13 santimlik bir kaburga kemiği parçası Rusya da sergilendi izdiham oldu. Kurşun geçirmez bir kapta Vatikan’dan özel izinlerle çıkardılar. Protokoller, yazışmalar havalarda uçuştu. Bin yılda ilk defa yerinden oynatıldı. İlk defa İtalya dışına çıktı. Nasıl rağbet edildi görmelisiniz. İnternetten mutlaka bakın. O kaburga parçasının geri kalanı biz de ise Türkiye’nin itibarını düşüne biliyor musunuz?

İtibar deyince aklıma Mustafa Kemal Paşanın 4 Ocak 1922 de Lenin’e yazdığı mektup geldi.  Değerli Başkanım diye başlayan ve devlet eliyle fabrikalar kuru caz tıpkı sizin gibi diye devam eden bir mektup. Tamamını yazamıyorum çünkü Mustafa Armağana çıkan hapis cezası bize de çıkabilir. Ama isteyen nerden ulaşabileceğini bulabilir.  Hem araştırmanız esnasın da Atatürk’ün Bolşevizm’e bakış açısını da görebilirsiniz.

Son olarak da;

Dış işleri bakanı ÇAVUŞOĞLU, Milli Savunma Bakanı AKAR, Sır Küpü FİDAN Rusya’ya özel davetle gittiler.

Kim bilir bu davetin sebebi kazı çalışmalarının sona doğru gelmesi olabilir mi?

Kim bilir Türkiye bu Noel de Putin’e ruhani liderlik hediye ye edebilir mi?

Saygılarımla