Türkiye’nin bir kuşağının mahkûm edildiği o karanlık dönem verilen cezalarla sonuca bağlandı...
28 Şubat diye başlayan ve tam bin yıl sürmesi planlanan operasyon sona erdi. Kurtlar vadisi baronlar operasyonu sona erdi gibi oldu ama neyse. Yani beylerin canı şöyle bin yıl falan
sürsün istyordu. Cenevre, Astana demeyip yapışıracaklardı.
Ama çabuk tükendiler.
Bugün beş yıldır devam eden bu yargılama süreci, davanın içini boşaltma çalışmalarına rağmen tamamlandı.
Ama pek de mağdurların beklentlerini karşılamayan bir kararla!
21 müebbet, 68 berat, 10 zaman aşımı.
‘’İdam çıksın falan demiyorlardı ama 1000 yıl ceza almaları da lazımdı’’
Lazımdı diyorlar çünkü;
BÇG önderliğinde bu anlamsız zulümleri yapanların tamamına, savcı geçen duruşma da müebbet istedi, hepsini ceza evine kapatalım ömürlerinin sonuna kadar orda kalsınlar dedi.
Bir sevinç, bir alkış, bu sefer tamam dedi mağdurlar
Öyle ya YÖK başkanı GÜRÜZ, Cumhurbaşkanı SEZER de değil.
Başladılar beklemeye, duruşma günü geldi çat ve karar açıklandı.
Mahkeme bunların hepsi çok yaşlı tutuklamayalım, temyizden sonuç gelene kadar dışarda dursunlar, ordu evinde toplansınlar, akılları başlarına gelsin dedi.
Aha dağ fare doğurdu ya,
Öyle ya bunlar 28 Şubaı gerçekleştren efsane adamlar, nasıl öyle birden hemen karar versinler.
Nerde o eski mahkemeler diyor insan!
Eskiden olsa, bayağı eskiden yani, kara şubaın üzerine çöktüklerinden olup da o günler de yaşasaydınız karar nasıl verilir had nasıl bildirilir görürdünüz. Zira sizi kimse arayıp sormaz, adil şekilde yargılanmanız için uğraşmazdı siz de orada yaşlanırdınız. Çocuklarınız 20 yıldır neden ceza evinde olduğunuzu anlamaz, her görüş günü bayrama gider gibi süslenmesinin sebebini bilemezdi. Yâda dışarı çıkmış olsanız bile hiçbir devlet kurumuna giremez hiçbir kadroya yerleşemezdiniz. Oysa aynı sorular, eşit bir sınav sistemi. Tek fark yirmi yıl öncenin bilgileri ve sınav salonu dışında bekleyen çocuklarınız eşliğinde. Ya da çok şanslıysanız Halil
Kantarcı gibi çıkar çıkmaz şehit olurdunuz.
Ama şimdi nerde
Sorulan soru hala aynı değişmemiş, paşa mısın yoksa vatandaş mı?
Adliyeler yeni, heyetler yeni, ama cuntaya saygı eski.
Derler ki ceza kartelasının en ağır suçu darbedir!
Tamam, da Post modern de olsa darbe değil miydi bu?
O zaman ben de bu saygı çerçevesin de vicdanlara sesleneyim.
Zaten üçte ikisine ceza bile vermeden salmışınız; Teoman Koman gibiler ceza almadan hayatlarını kaybetmiş, müebbet dediklerinizi de temyize atmışınız, ölüp de kurtulun gibi birşey olmamış mı şimdi bu?
Bari kulaklarını çekip de salsaydınız ya!
Saygılarımla
Seslimakale
14 Nisan 2018
YORUMLAR
716 kez izlendi
780 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.