Bağımsız ve güçlü hareket eden, Müslüman hassasiyetiyle davranan ve sömürülen ülkeleri uyandıran bir Türkiye’yi istemiyorlar. Modern sömürünün temsilcileri, modern sömürüyü illegal olarak gösterme çabasında olanlar sömürüye başkaldıran Türkiye’ye saldırıyor.
Güçlü Ekonomi, Hızlı Büyüme rakamlarına bakıldığında, Türkiye’nin artık gerçekten risk oluşturmaya başladığı, Türkiye’nin “ele avuca sığmayacak” bir ülke olduğu gerçeği Avrupa’nın uykusunu kaçırmaya yetiyor.
Avrupa’nın uykusunu kaçıran bir diğer konu da, açık açık İslam’ı savunan, Medineli yetimin ardından giden Rize’li bir yiğidin küffarın ikiyüzlülüklerin
İstedikleri Türkiye, üzerinden para kazanabilecekler
Allah’a şükürler olsun Türkiye’nin dört bir yanında, her yaştan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ve abilerimiz var. Ankara’dan İstanbul’a, Hatay’dan Samsun’a, İzmir’den Van’a, Trabzon’dan Diyarbakır’a.. Diyarbakır demişken, Diyarbakır hakkında son zamanlarda bizleri çok çok rahatsız eden pis kokular gelmeye başlıyor. Almanya’nın bürokratlarımıza
Nasıl mı? Şöyle. Diyarbakır’a yerleşen Alman ajanları olduğu, bunların ellerindeki para gücüyle, yanlarına çektikleri kadınlarla, uyuşturucu ticaretiyle yeni bir düzen kurmaya çalıştığını, Türkiye’nin her ne kadar uluslararası platformlarda yanında oluğunu belirtseler de arkamızdan bizi hançerlediklerin
Mahalle gençlerinin sözünü dinleyecekleri “abi” statüsündeki insanların, parayla satın aldıkları kızlar tarafından “sevgili” şeklinde yapının içine çekildiği ve mahalledeki gençleri örgütlemeleri karşılığında para alacakları söylendiği için, mahallede gece devriyeyeçıkan, kendi ülkesinin polisine düşmanlığı kat be kat pekiştirilen insanların olduğunu biliyor muydunuz?
Sınırın öte yanına gidip, gerekli mühimmatların Türkiye’ye nasıl getirileceği, getirilen mühimmatların Türkiye içinde nasıl transfer edileceği gibi konuların en ince ayrıntılarına kadar Alman ajanlar tarafından koordine edildiğini, Avrupa uzantıları tarafından tüm ayrıntıların tek tek yönetildiğini biliyor muydunuz?
Diyarbakır’da büyük operasyonlar ve emeklerle çökerttiğimiz, tekrar kurulmasına tahammül edemeyeceğiniz zehir vanaları olan uyuşturucu hatlarını tekrardan canlandırmak, tek bir elde toparlamak ve bunlardan elde edilen gelirlerin Diyarbakır içerisindeki örgüt yandaşlarına dağıtılması, medyada PKK propagandası yapmak için kullanılması, Avrupa’daki TV kanallarına PKK propagandası yapmak için kullanılması, şehir içinde yeni bir direniş ağı oluşturulması planlarının olduğunu biliyor muydunuz?
Ajanların HDP İl ve İlçe teşkilatlarıyla birlikte çalıştığını, insanların kırılan güvenlerinin ve intikam hırslarının tekrardan “operasyonların hesabını soracağız” diyerek diriltilmeye çalışıldığını, yavaş yavaş silahlandırdıkla
Alman ajanlarının Türkiye’de nelerin olup bittiğinden habersiz insanlara, ellerinde basılı materyallerle “Türk hükümeti Kürt haklına işkence yapıyor” diye götürüp gösterdiğini, köy halkının devlete karşı nefretini artırmak, PKK’ya yuva hazırlamak ve buna benzer faaliyetler yürüttüğünü biliyor muydunuz?
PKK’nın yöneticiliklerin
Peki ya Hollanda? Hollanda’nın gelip Hakkâri’de Şırnak’ta, Diyarbakır’da röportajlar yaptığını, hendeklerin arkasından, PKK’lıların yanından “düşman bölge halkına saldırıyor” manşetleri attığını, PKK’nın Avrupa’daki basın müşavirliğini yaptığını biliyor muydunuz?
Şimdi Almanya’nın bizim bunlardan haberimiz yok gibi, ülkemizin orta yerinde gençleri göz göre göre zehirlemesi, devletimize karşı gelmek için dolduruşa getirmesi gibi ajanlık faaliyetlerini bilmiyormuşuz gibi, kalkıp da Türkiye’ye posta koymaya kalkmak haddine mi? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Nazi” benzetmesine kızan Merkel, acaba bu faaliyetlerden habersiz mi? Fazlasıyla da haberdar.. Bu kişilerle görüşmek için ayda bir gelen heyetler, bu heyetlerin hazırladığı raporlar ve dosyalar tam da aynı kişinin, Merkel’in önüne götürüp konuluyor. Bahçeli’nin “Ankara yanarsa, Berlin yanar” sözü de tam da bu konuyu izah ediyor.
Türkiye’de bir kısım güruh Almanya’yı gözünde koskoca bir dev zannededursun. Avrupa’nın gerçekten siyasi propaganda yasağı için bakanlarımızı ülkelerine almadıklarını zannetsin. Sadece 5-6 Mart gününde, Avrupa’da yapılan etkinliklere bir göz atalım mı?
· 5 Mart! Almanya (Mannheim): Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve Mannhein Hayır Platformu. Hayır Etkinliği!
· 5 Mart! Almanya (Frankfurt): PKK Destekçisi Avrupa Kürt Kadın Hareketi “Diktatörlüğe hayır” etkinliği!
· 5 Mart! Almanya (Köln) : Referanduma hayır' başlıklı panele HDP'li vekil Tuba Hezer, gazeteci Ayşe Yıldırım, Kürt siyasetçi Şükran Sincer, akademisyen Utku Sayın
· 6 Mart! Belçika (Anvers) : KCK’lı Zübeyir Aydar’ın da bulunduğu PKK Destekli Hayır etkinliği!
· 6 Mart! İtalya (Milano): PKK Organizasyonu “Kuzey İtalya Hayır Platformu” Hayır etkinliği!
· 6 Mart! İsviçre (Fribourg) : HDP Teşkilatı Hayır etkinliği!
· 6 Mart! Fransa (Marsilya) : PKK sempatizanları Hayır toplantısı!
İçlerinde Türkiye’de aranan PKK’lıların, KCK’lıların olduğu siyasi etkinlikler, yalan yanlış haberlerle, yalan yanlış dolduruşlarla oradaki vatandaşlarımızı ve Avrupa’yı Türkiye aleyhine dolduruşa getiren PKK’lı yöneticilerle, onların gözlükleriyle Türkiye’ye bakan Avrupa kaybetmeye mecburdur. Avrupa bir balondur ve balonu indirecek olan ise Türkiye’dir. Avrupa’nın şişirme olduğunu, gerçek yüzünü ortaya koyacak ülkenin ise Türkiye olduğunu unutmayın.
Ey Almanya! Ey Maşa Merkel! Ey Hollanda! Ey Avrupa! Türkiye üzerindeki planlarından vazgeç. Avrupa’da barındırdığın PKK Yöneticilerini iade et. Türkiye’deki kendini çok zeki zanneden ajanlarını geri çek. Kürt meselesi üzerinden prim yapmaktan vazgeç. 3 Havaalanını durdurmak mıdır, Türkiye’yi küçültmek midir niyetin her ne ise bilmiyorum, ama seni yönetenlere de söyle, Türkiye artık eski Türkiye değil. O hasta adam uyandı, kalktı. Artık korkun.
Seslimakale
17 mart 2017
Hiç yorum yapılmamış
716 kez izlendi
780 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.