Sesli Makale

Kurtuluş Savaşı’nı canları ile kazanan şehidlerimizi anarken..

Bir bakıyorsunuz, çarşaflı bir kadının üstündeki giysisini çıkartıp, “İşte işgali böyle bitirdik” diyorlar..

Havaya sallamıyorum..

CHP’li Edremit Belediyesi, geçtiğimiz yıllarda ilçenin kurtuluşunu, böyle bir gösteri ile kutlamıştı..

Değişik tarihlerde, benzer görüntüler tekrar tekrar yaşandı.

Akit, gücü yettiğince, her birinde hatırlattı: “Şehidlerimiz kanlarını, kadınların tesettürü için, İslam’ın temel kavramlarının hayatımızdan silinmemesi için akıttılar.. Şimdi dans ile, tango ile, şehidlerin ne için kanlarını akıttıklarını görmezden gelirseniz, ihanet içinde olursunuz.”

Yayınlarımız yankı bulmuş olmalı ki..

‘Çok safsın Ali bey.. Aslında ihtilaf, rant paylaşımından kaynaklanıyor. Bursa’nın CHP’li belediyesi ile, Sözcü gazetesi arasında reklamsal bir ihtilaf var. Yaptıkları yayın, o sebeble..’ diyecek olanlara, cevabım net: “Ben iyiniyetimi koruyayım.. Sebep farklı da olsa, inşallah doğruyu ilerde görürler..”

Yayınlarımız karşılık bulmuş olmalı ki.. Sözcü gazetesi dün, iç sayfasında da olsa..

Mudanya Mütarekesi’nin yıldönümünün kutlama törenlerini, tango üzerinden kurgulayan Bursa Büyükşehir Belediye başkanlığını uyarmış..

Düşünebiliyor musunuz.

Amacını, hedeflerini, belki başarı derecesini tartışsak da..

“Yunan’ı denize dökmüşüz. Mudanya Mütarekesi ile niye kendimizi sınırladık ki, ilerleyip, Edirne’den sonrasını da. Ege denizinde 12 adaları da alsaydık ya” diyebilirsiniz..

Ama asla.

Mudanya Mütarekesi’ni kutlarken.

Arjantin mi diyelim. Yukarı Amerika mı diyelim.

Hangi şirret toplumu olursa olsun, kadını istismar aracı olarak gören.

Kadının vücudunu teşhir ederek adeta canlı kasap teşhirine dönüştüren..

Erkeklerin şehevi arzularını tatmin için, kadını soyan..

Maalesef bazı kadınların da, “Aaa. Herkes bana bakıyor” diyerek, sanki alnının teri ile kazandığı bir başarısı sebebi ile herkes kendisine dikkat kesilmiş gibi havalara girdiği bir işret fiili ile..

Kısacası tango ile..

Mudanya Mütarekesi kutlanırken..

Şehidlerimizn ruhları da, muazzep oluyor..

İşte bunu, Sözcü gazetesi şöyle haberleştirmiş:

“CHP’li başkanlar, ‘Akıl tutulması’ yaşıyor. Hatırlatırız: Yunan’ı denize dans ederek değil, kılıç kalkanla savaşarak döktük.”

Dört dörtlük doğru bir tespit değil mi?

Devam ediyor Sözcü gazetesi: “Büyük Zafer’in tescillendiği Mudanya Mütarekesi’ni tango gösterisiyle kutladılar”

Ben de imzamı atıyorum, bu başlığa..

Ve Sözcü gazetesi, haberin içine de, o rezil tango fotoğraflarından birisini koymuş.

Biz, yayın ilkelerimiz açısından, eleştirmek için dahi olsa, o fotoğrafı yayınlayamıyoruz.

Ama beline kadar yırtmacı bulunan bir açık bacak ile bayan fotoğrafı.. yanında bir erkek.. Dans ediyorlar..

Aman Ya Rabbi..

Şehidlerimiz mezarlarından kalkıp, bu sahneyi görseler, “keşke kanımızı akıtmasaydık” demezler mi?

“Bu rezil tabloyu, Müslüman milletine kimler yaşattı, bizler mi?” diye pişmanlık duymazlar mı?

Şunu diyebilirsiniz..

Yunan galip gelseydi, zaten o da kendince bu toprakları işgal etmesini, aynı tango ile kutlayacaktı..

Türkler, Yunan’ı kovdular.. Türkler de bunu tango ile kutluyorlar..

Evet, bizim de dediğimiz işte bu..

“Fark yok aslında” diyorsanız..

Biz de onu diyoruz..

Kadir Mısıroğlu da, bunu diyordu işte..

“Keşke”den kasıt ise..

Yunan eğer bu topraklarda kalmaya devam ederse.. Her gün, her saat, her dakika, bu toprakları kurtarma ümidi ile yaşarız. Ama toprağı kurtarmışız, kafalar Yunan olmuş ise.. Yunan’ın işgali bu topraklarda sürse idi, kutlamaları tango ile yapacağı gerçeği karşısında.

Biz de işgali sonlandırmayı tango ile kutluyorsak(!) burda vahim bir hata olduğu aşikar değil mi?

Bir çift söz de..

Ak Parti’nin eski İl Başkanı Sedat Yalçın’a..

“Ben niye büyükşehir belediye başkan adayı yapılmıyorum” diyerek, AK Parti’den istifa etti.

Yeniden Refah Partisi’nden büyükşehir belediye başkan adayı oldu..

Eski partisine getirdiği bel altı vuruşlarla, % 5’e yakın oy da aldı..

Evet, tek başına seçimi CHP’li adayın kazanmasını sağlamadı ama..

Attığı iftiralarla, seçmenin aklını karıştırıp, sandığa gitmemelerini sağladı..

Bir kısım oyu da, kazanamayacağını bildiği halde, “Ben, ben, ben” diyerek, YRP’ye verdirdi.. AK Partili adayın aldığı oyun 7’de birini ancak aldı..

Ama kaybettirdi..

Şimdi Mudanya Mütarekesi’nin tango ile kutlanmasından gurur duyuyorsa, buyursun açıklasın..

Yok öyle..

Seçim öncesinde kapı kapı dolaşıp..

Seçim sonrasındaki rezaletlerden kendiniz sorumlu değilmişsiniz gibi, ortalıktan toz olmak..

Hatırlatacağız. Hatırlatmaya devam edeceğiz ki..

Aynı hataları, tekrar tekrar kimse yapmaya kalkmasın..

“Ben. Ben.. Ben” diyecekler..

Oylarını böldükleri adayların yüzde 15’i kadar ancak oy aldıklarını unutturup, diğer seçimi beklemesinler..

Dürüst olalım..

yazının devamı