Sesli Makale

15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yıldönümünde, nur topu gibi bir gündem maddemiz oldu.

İstanbul Valiliği’nin öncülüğünde, 15 Temmuz 2016’da şehit olan vatandaşlarımızın Edirnekapı Şehitliği’ndeki anma törenine, il protokolündeki resmi görevlilerin yanı sıra, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da katılmış.

Öğle saatlerinde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun başlattığı algı operasyonunda, İyi Parti İstanbull il Başkanı Buğra Kavuncu’nun da katılımı ile, bir rüzgardır estirildi..

Canan Hanım şu paylaşımı yaptı:

“Geçtiğimiz yıllarda 15 Temmuz resmî törenlerine davet edilir ve il başkanlığımız adına katılım sağlanırken, bu yıl pandemiden ötürü sınırlı katılım nedeniyle siyasi partilerin davet edilmediği bilgisi ulaşmışken konuya dair Sn.  @AliYerlikaya bir açıklama yapacaktır sanırım”

Merak ettim..

“Geçtiğimiz yıl Canan Hanım aynı törene katılmış mı” diye..

Tören fotoğraflarını inceledim..

Yok..

Törenle ilgili haber metinlerini okudum..

Hanımefendi yok..

Zaten katılmadığını kendisi de biliyor ki, “il başkanlığımız adına” diyerek, konuyu yuvarlamış..

15 Temmuz hain darbe girişimi gibi bir olayda ülkesini savunan insanlardan şehit olanların mezarı başında tören var..

CHP İl Başkanı, o törene bizzat katılmıyor..

Sonra?

Pandemi döneminde, büyük ihtimalle hiçbir parti temsilcisinin davet edilmediği törene, AK Parti İstanbul İl Başkanı’nın hassasiyet göstererek katılımından kıskançlık duyup, “Bizi niye çağırmadınız” diye, kafasını duvarlara vuruyor..

Üzülmüş gibi numaralar yapıyor..

Valiyi suçluyor..

“Devletin valisi, iktidar partisine ayrıcalık tanıyıp, muhalefet partilerine ayrımcılık yapıyor” isnadında bulunuyor..

Olaya, önce şöyle bakalım..

CHP İstanbul İl Başkanı, şehitlikteki dünkü törene gitseydi..

Kim kendisine, “Katılamazsınız” diyecekti ki?

Şehit aileleri orada.. Devletin protokolü orda..

Katılmak istiyorsanız, katılırdınız..

Aynen, AK Parti İstanbul İl Başkanı’nın katıldığı gibi..

Ama namazda gözünüz yoksa, kulağınız da ezanda olmaz tabii ki..

Aklınızda namaz yoksa, ezanı da işitmezsiniz, tabii ki..

O törenin yapıldığını da, belki basın paylaşımı yapıldıktan sonra duymuştur, Canan Hanım..

Sabah kalktığında, “Bugün acaba 15 Temmuz şehitlerini anma amaçlı nerelerde tören var” diye bakmayanlar..

“Beni çağırmadılar” diye mazeret üretiyorlar..

Hani birisi sorsa, “Niye katılmadınız” diye..

Belki bu bir “mazeret” olabilir..

Ama, bir de kavga çıkartmak için, “İktidar partisi il başkanı çağırılıyor, muhalefet parti il başkanları çağırılmıyor” diye ortaya atılırsanız, sorarım size, “15 Temmuz hain darbe girişimindeki paylaşımlarınızı hatırlatalım mı?”

16 Temmuz 2016 tarihli paylaşımlardan bir demet:

“Filler yine tepişti ve ezilen yine çimenler oldu! Emir kulu erler gibi mesela”

Yani, darbeci fil..

Devlet fil..

Darbecilerin emri ile köprüyü kapatmaya gelen erler ise çimen..

Hanımefendinin elinde sanki şaşmaz bir kıstas var. Ona tutuyor, halkın üzerine kurşun sıkan erlerin masum olduğunu şıppadanak anlıyor..

Bu taktik ne taktiği?

“Devletin elinden, kaç FETÖ’cü darbeciyi kurtarabilirim” taktiği..

Erleri kurtarırlarsa, merak etmeyin, subayları da kurtaracaklar..

Subayları kurtarırlarsa, FETÖ’cü generalleri kurtaracaklar..

En sonunda da..

“Türkiye’de olmayanlar bu darbenin mimarları” deyip, kurtardıkları darbecilerle, yeni bir darbenin hazırlığına koyulacaklar..

Plan bu..

Yoksa..

Solcu olduğunu iddia eden bir siyasetçi, nasıl olur da aynı gün şu paylaşımı yapar:

“Olmayan demokrasi nasıl kurtarılır ki!”

Aklı olan biri söylesin..

Darbecilere karşı direnilip, onlar alt edildiğinde, “Demokrasi yoktu ki zaten” diyen bir hokkabaz.. 

“Darbe yapılsaydı” demiş olmuyor mu?

Veya konumuza dönelim..

O darbe sırasında şehit olanların mezarının başına gelse idi, “Olmayan demokrasi nasıl kurtarılır ki!” paylaşımını bilen şehit yakınları, bu kadını tükürükleri ile boğmaz mıydı?

Şu da aynı kadının aynı günkü paylaşımından:

“Tekbir getirerek boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir. İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin.”

Devam ediyor, dünkü törene katılamamanın algı operasyonunu yapan kadın:

“Hangi demokrasi bayramı? Kafa kesilerek yapılan mı? Darbeye de bu saçmalıklara da karşıyım!”

Tam da FETÖ’cülerin söyledikleri kafa kesme iftirasını tekrarlayan Canan, 15 Temmuz’da ölen darbecilerin mezarına gidip, orda tören düzenlese, kendisine yakışanı yapmış olurdu..

Canan Hanım böyle de..

İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya ne diyeceğiz?

Beyfendi, 2019’daki törene bakıyorum..

Ortalıkta görünmüyor..

2019’da akşam vakti, kapalı alanda verilen yemeğe katılmış..

Ama, ezandan rahatsız Canan’ın kuyruğuna takılıp, o da “İstanbul Valiliği’nin resmi törenlerine pandemi dolayısıyla sınırlı katılım olacaktı ve bundan dolayı davet edilmedik. Buna rağmen iktidar partisinin İl Başkanının, törenlerde yer aldığını gördük” paylaşımı ile rahatsızlığını aktarmış.. 

Bu zata da sorsak, “2012’de açtığın Twitter hesabında, 15 Temmuz öncesi ve hemen ve akabindeki 2-3 gün içinde yaptığın paylaşımları niye sildin?”

Silmediğin paylaşımdaki “Linç etmenin ne dinde, ne de çağdaş ve medeni toplumlarda yeri yoktur” cümlesi ile kimi suçladın?