Sesli Makale

20 Ağustos 2015

Siirt’teki 8 askerimizin katilleri..

Hem o mayını döşeyenlerdir.. 

Hem kumandaya basanlardır..

Hem de bu teröristlere, oy verilebileceğini söyleyenlerdir..

Beyaz Türkler..

Paralel Yapı’nın militanları..

Dindar kılıklı, aldatılmış üç-beş saftorik..

HDP’yi desteklemeselerdi..

Bu teröristler, bu kadar haince saldırılara cesaret bulabilirler miydi?

Onlara bu alçak cinayetleri işleyecek zemini hazırlayanlar, aslında HDP’nin yıllardır izlediği politikaya karşı çıktığı halde..

Bu seçimde, sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmak için..

AK Parti iktidarının yıkılması için....

HDP’ye oy verenler..

Kendilerinin oy vermesi yetmiyormuş gibi..

TV ekranlarından.. Gazete köşelerinden.. HDP’ye oy verilmesini isteyenlerdir..

•   

Beyaz Türkleri suçluyorum..

Ama bana daha ağır geleni..

Gülen cemaatinin yaptığı..

Hatırlayın..

Bu gruptakiler..

Önceki yıllarda milliyetçi kimlik altında..

17 Aralık’tan sonra da..

Kendi kimlikleri ile..

“Oslo’da PKK yöneticileri ile görüşen MİT yetkilileri soruşturulmalı” dediler.

MİT yöneticilerini, onların üzerinden Başbakan’ı suçlamaya kalkıştılar..

Oysa Oslo’da amaç neydi?

“PKK’nın kan dökmesini engelleme” değil miydi?

Terör örgütünün kan dökmesini engellemeye çalışmak niye suç olsun?

Gerçekten; o görüşmeler neticesinde, bir süreliğine kan akması önlenmiş de olduğu halde..

•

“Oslo’daki görüşme”lere bile “suç” gözü ile bakanlar..

İmralı’daki teröristbaşının, avukatları tarafından ziyaret edilmesini yıllarca engelleyen hükümete..

“İmralı’daki mahkumu, sadece 1. derece akrabaları ve bizim uygun gördüğümüz milletvekilleri ziyaret edebilir” diyerek, karşılığında da “Silahlı unsurlar yurtdışına çıksın” açıklaması yaptıran hükümete..

“PKK’ya güç kazandırdılar” iftirasını atarken..

Kendilerinin PKK’ya oy verdiklerini niye  söylemiyorlar..

Ahlaksızlığın zirve noktası değil mi bu?.

•

Devlet, terör örgütü de olsa.. 

Aslında terör örgütünün silahlı yöneticileri değil.. 

Onların uzantısı konumundaki silahsız yöneticileri ile..

Masaya oturup, “kan dökülmesini nasıl önleriz” diye görüştüğü için suçlanırken..

Kendileri, PKK’nın silahlı yöneticilerini Kandil’de ziyaret edenlere oy vermişler ise.. Bunu ne ile izah edecekler?

Kandil’de eli silahlı teröristlerle fotoğraf çektirenleri, “cici çocuk” olarak tanıtmalarını ne ile izah edecekler?

HDP’yi barışçı-demokrat bir parti gibi gösterenlere gazetelerinde, televizyonlarında saatlerce program yaptırmalarını ne ile izah edebilirler?..

Yazarlarına, “Benim oyum HDP’ye” yazıları yazdırmaya zemin hazırlamayı, ne ile izah edebilirler?..

•

Hükümet, “görüşme” yapıyor..

Suçluyorsunuz..

Ama siz?

Sadece görüşmüyorsunuz..

“Oy veriyorsunuz”!

Yazarlarınıza yazılar yazdırıyorsunuz..

Bağlı polislere, “Oyunuzu HDP’ye verin” talimatı yolluyorsunuz..

Askeriye içindeki mensuplarınıza, “Oyunuzu, HDP’ye verin” diyorsunuz..

Bana göre, devletin, terör örgütünün silahsız yöneticileri ile o günlerdeki görüşmesi suç değildi ama..

Velev ki suç olsun..

O tarihlerdeki görüşme suç ise..

Sizin şimdi yaptığınız ne?

Sizin yaptığınız, suçun katmerlisi değil mi?..

Sizin yaptığınız, “görüşme”nin çok ötesinde.. Oy vererek, terör örgütüne destek olmak değil mi?..

Terör örgütüne, cinayetler işlemeye azmettirme değil mi?..

Onlarla birlikte katil olmak değil mi?..

Bu anlamda, dün Siirt’te şehid edilen 8 askerimizin katilleri, HDP’ye oy verilmesi çağrısı yapan Zaman yazarları değil mi?

Diyarbakır’daki 4 güvenlik görevlimizin katilleri.. Samanyolu ekranlarında, ateist adamlara, saatlerce HDP propagandası yaptıranlar değil mi?

•

Bir not da.. Devletimize. 

Terör örgütü yeri kazıp, mayın döşüyor. Üstünü asfaltlıyor..

Haydi eski yıllarda, diyelim teknolojik imkanımız yoktu.

Şimdi, insansız hava uçakları ile, bunlar çalışma yaparken, tesbit edilemez mi?

Haydi diyelim atladınız..

Her askeri araca, her polis aracına, bir jammer koymak, çok mu zor bir iştir?

En azından kablosuz düzenekleri önlemiş olmaz mısınız?

Uzaktan kumanda ile yapılacak patlamaların önüne geçmiş olmaz mısınız?

YeniAkit