GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : N’oldu beyler, gerçekler çok mu acıttı?

Tarih
15 Ağustos 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Kısır tartışmayı sevmem..

Rahmetli babamdan vasiyetliyim..

Baktım konu lastik gibi uzuyor, faydası olmayan tartışmaya gidiyorum, babamın nasihati üzerine; “pekala, pek güzel” der geçerim..

Ama yine vasiyetliyim, doğru bildiğim şeyi de, net gerçekleri de, ölsem savunmaktan geri durmam..

Halil Konakçı hoca, bir değerlendirmede bulunmuş..

Birçok tarihçinin de yaptığı tesbiti tekrarlamış, “Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. Hâlâ da öyle. O zaman da öyleydi” demiş..

Hatay’ın nüfusunu, tek tek oturup sayabilir miyiz?

Tabii ki mümkün değil..

“Sen kimlerdensin.. Anan-baban kim.. Her ikisi de mi aynı etnik kökenden, yoksa biri farklı mı? İkisi de aynı etnik kökenden olsa bile, acaba buraya göç edenlerden mi? Veya tam tersi, Osmanlı döneminde, dışarıya göçedenlerin torunları mısınız?”

Sorular uzar.. Uzar..

Bence altından kalkamayız..

Kısır tartışmayı bitirmek üzere, noktayı koyalım:

“Hatay, Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde, bu vatanın bir parçasıdır. Kimseye terk edilemez.”

Halil Konakçı hocanın da, farklı bir şey söylediğini sanmıyorum..

İmam Halil Konakçı'ya Diyanet incelemesi - Dünya GazetesiAma tartışmanın çekilmek istendiği farklı sahalara götürülmesine fırsat vermeden..

Sözlerin, farklı amaçlarla söylenen kesinkes ispatı mümkün olmayan yönlerini bir kenara bırakıp..

Halil Konakçı hocanın sözlerinden, esas rahatsız olunan, ama söylenilmeyen bölümü aktarayım..

Ümit Özdağ’dan başlayın, İyi Parti sözcüsü Kürşat Zorlu’ya kadar..

Halil Konakçı hocaya hadsizce saldıran herkese “hodri meydan” diyeyim..

Buyrun, yiğitseniz, ilkeli iseniz, dürüst iseniz, Halil Konakçı hocanın, esas söylemek istediği şu sözlere bir cevap verin..

Bırakın mavalı..

“Arap nüfus mu çok, Türk nüfus mu çok” tartışmalarını boşverin..

O konuyu kapattım, “Hatay Türk toprağıdır” dedim, bitti o iş.

Haydi buyrun, siz de Halil Konakçı hocanın, şu söylediklerine nokta koyacak bir cevap verin de, kaç kilo geldiğinizi görelim..

Diyor ki Halil Konakçı hoca:

“(Hatay) 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. ‘Sınırın içinde mi kalsın dışında mı kalsın’ tartışmaları vardı. Ezan yasağı 1932’de geldi. Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar. Yine Fransız işgalindeki Hatay merkezinde, köylerinde ezan ‘Allahu ekber’ diye okundu 1938’e kadar.”

Haydi bakalım, yiğidim, aslanım, Ümid’im, Özdağ’ım..

Yiğitlikten eser var ise.. Aslanlıktan milim var ise.. Ümid’in kırıntısı kaldı ise, Özdağ’lığın esamesi okunuyorsa..

Cevap ver: “Hatay’da, Fransızlar tarafından işgal edildiği dönemde, 1938 yılına kadar, ezan asli dilinde okunduğu halde, bizim Türkiye Cumhuriyeti topraklarımızda, ezanı asli dilinde okumak yasak mıydı, değil miydi?”

KÜRŞAD ZORLU: PARTİLER, DEĞER YARGILARINI SEÇİM KAZANMAK İÇİN KULLANMAMALIHaydi Kürşad’ım, haydi Zorlu’m..

Kaldı ise Kürşad’lık.. Konuş bakalım..

Kaldı ise Zorlu’luk..  Cevap ver bakalım..

Bırakın laf salatasını..

Bırakın mavalları.

Bırakın “Hötlü-zötlü” konuşmaları, tehditleri..

Net soruyorum, Türkiye’de, 1932-1938 arasında ezan “Tanrı uludur, Tanrı uludur” şeklinde okunurken..

Hatay, Fransız (Allah işgalci Fransızların bin belasını versin.. Fransızları övmek için değil, Fransızların işgali altında olduğu halde, Hatay halkına reva görülmeyen bir zulmün, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Müslüman halka reva görüldüğünü hatırlatmak için söylüyorum.) işgali altında iken dahi, ezan asli dilinde okunuyor muydu, okunmuyor muydu?

Açık konuşalım..

Sizin yaralarınıza tuz basan da, derinlerden acıtan da, aslında Halil Konakçı hocanın “ezan” ile ilgili kesinkes doğru olan bu tespiti değil mi?

Buna cevap veremediğiniz için, “Hatay halkı Arap değildir” cevabı ile yola çıkıyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olduğunda kimsenin ihtilaf yaşamadığı bir konu üzerinden, algı operasyonu yapıyorsunuz..

Devam ediyor, Halil Konakçı hoca..

Konakçı hoca, sözlerinin devamında daha büyük absürtlüğü ifşa ediyor..

İfşa ettiği gerçeğin halkın bilgisine sunulması, laikçileri çok daha büyük acılara gark ediyor..

Deliriyorlar.. Çatlıyorlar.. Patlıyorlar..

Nedir sözlerin devamındaki müthiş tespit?

Halil Konakçı’dan, virgülüne dokunmadan aktarıyorum:

“1938’de Hatay Türkiye topraklarına katıldığında ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Yani Fransız’ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar.” 

Haydi bakalım, cesaretiniz var ise, bize bir izah edin: “Fransız işgalinde asli dilinde okunan ezanın, Hatay Türk topraklarına geçtikten sonra, asli dilde okunmasına yasak getirilmesinin anlamı nedir?”

Fransızları, Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’dan kovduk.

Kovarken de, binlerce şehid verdik..

Ama o kovduğumuz Fransız bile, ezanımıza dokunmadı..

Fransızın bile dokunmaya cesaret edemediği ezanımıza, bizim yöneticilerimiz, CHP’nin tepesindekiler, hangi akılla dokundular..

Değiştirdiler..

Yasakladılar..

Asli dilinde okunan ezana ceza verdiler?

Tartışılacak konu bu..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;