SİYASET

Ali Karahasanoğlu : Nereye gidersin be Çandar, Evrensel seni bekler!

Tarih
08 Nisan 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

TESEV için hazırladığı raporda, PKK’lı teröristlere, “Gerilla” diyerek, eli kanlı katillerin suçlarını meşrulaştırmaya çalışan Ceniz Çandar, 40 yıllık aktif gazetecilik hayatını noktalamış.

Bunlar böyledir..

Geniş halk kitlelerine ulaşan medya organlarında, yüksek maaşlar alıp.. Kendi marjinal ideolojik saplantılarını halka dikte ederler.

Hem para kazanırlar. Hem de marjinal kalmış “tez”lerinin propagandasını yaparlar..

Ne zaman ki patron..

“Getiriniz, götürünüzü karşılamıyor.. Sizi hep ben mi besleyeceğim? Eskiden bu medya organları sayesinde, ihale kazanıyorduk. Bedavaya banka satın alıyorduk. Artık o işler bitti. Zarar eden bu medya organlarını da elimizde tutmanın bir anlamı kalmadı” deyince..

Medya organındaki tüm marjinaller, kapının önüne konuluyor..

Oysa.. 

Radikal örneğinden hareket edersek.

Bu medya organında..

Şu kadar gazeteci var..

Türkiye’ye yön vermeye kalkan çok bilmiş, okumuş(!) insanlar var..

Halkın % 52’sinin oy verdiği siyasetçileri beğenmeyip, “sazcılar”dan lider üretmeye çalışan, halka tepeden bakan burnu havada filozoflar var..

Bunlar, bir Radikal internet sitesini yönetemiyorlar mı ki..

Aydın Doğan “düdüğü” çalınca..

Hep beraber, “Buraya kadarmış” deyip..

Evlerine dönüyorlar!

Burdan anlayın işte..

Dünyaya nizamat vermeye kalkan solcuların..

“Devlet şunu yapmamalı, siyasi iktidar bunu yapmamalı” diyerek, herkese akıl vermeye kalkanların..

İki koyunu güdemeyeceklerinin belgesidir, Radikal internet sitesinin kapatılması..

Hürriyet’ten atılanlar..

Ya Sözcü’ye gidiyorlardı.. Emin Çölaşan gibi, Bekir Coşkun gibi..

Bunlar kadar ünlü olmayanlar da..

Ya Evrensel’e.. Ya Yurt’a..

Şimdi Cengiz Çandar’ın gözü kesmemiş olmalı ki..

“Evrensel’de yazacağıma.. Yurt’ta yazacağıma..

3-5 binlik gazetelerde, kendimi harcatacağıma..

Evde oturayım, daha iyi” demiş olmalı..

Oysa hakettikleri yer, orası..

Patron şişirmesi ile, teröristi aklayan yazıların, merkez medya iddiasındaki yayın organlarında ne işi vardı?

Siz marjinalsiniz.

Yazılarınızın yayınlanacağı yer de, marjinal yayın organları olmalı..

Onun için çağrıda bulunuyorum Cengiz Çandar’a..

“Nereye gidesin be çandar.. Evrensel seni bekler!”

Evrensel olmazsa..

Özgür Gündem seni bekler..

“PKK bir terör örgütü değildir.. Halk isyan hareketidir” tanımlamalarınla.. Yalanlarına Özgür Gündem’de devam edebilirsin..

Senin yerin, PKK’nın gazetesi.. 

Orda yazmaya devam et ki..

Seni yanlış tanıyanlar da..

“Liberal” diye bilenler de..

Hakkıyla öğrenmiş olsunlar!

Önceki günkü yazımda, “Cizre Raporu” başlığı ile kamuoyuna sunulan..

Cengiz Çandar’ın kaleminden çıkmışçasına.. Murat Karayılan’ın direktifleri ile hazırlanmışçasına.. Tam bir terör örgütü ağzı ile yazılmış raporlardaki, gerçekleri tersyüz eden bilgileri ve bu raporlara kaynaklık eden dernekleri eleştirmiştim.

Mazlumder’den açıklama geldi.

Önce açıklamayı vereyim.

Kapris yapmadan.

Triplere girmeden..

Kızmadan, sinirlenmeden..

Sonra cevabını verelim..

Mazlumder’in açıklaması şöyle:

“1) Derneğimiz Cizre’ye gitmiş, lakin hazırladığı raporu kendi iç süreçleri henüz tamamlanmadığından kamuoyuyla paylaşmamıştır.

2) Cizre raporu herhangi bir sivil toplum kuruluşuyla ortak hazırlanmamıştır. Bu rapor dışında da yazıda anılan sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir Cizre raporlaması yapılmamıştır.”

Açıklama sonrasında, eleştirime dayanak aldığım, Diyarbakır Barosu’nun öncülüğünde yazılan rapora bir daha bakacaktım ki..

Gerek kalmadı..

Mazlumder’in Cizre raporu dün açıklandı..

Teröristleri aklayan Diyarbakır Barosu’nun öncülüğündeki raporu kabul etmeyen (Raporda yararlanılan tespitler arasında Mazlumder’in de ismi vardı. Ama o tartışmayı artık kapatalım.) Mazlumder’in, dün açıkladığı raporda, benzer algı operasyonuna imza attığı apaçık görülüyor.

Raporun metnine ulaşmak istedim.

Google amca sordu: “Evrensel’den mi? Agos’tan mı? Birgün gazetesinden mi? İmctv’den mi okumak istersin?..”

Bu bilgi, anlayanlara yeterli mesajdır artık..

Yeterli mesajdır ama..

Biz yine de, rapordan birkaç cümle ile, alıntı yapalım: 

“Bodrumlarda kalan kişilerin sağ olarak teslim alınması ve yaralıların hastaneye ulaştırılması için aracı olabilecek, bodrumda mahsur kalanların ikna edilmesini sağlayabilecek ve bunun için arabulucu olabilecek hiçbir aktörün kamu otoritesi tarafından devreye sokulmadığı sık dile getirildi.”

Bu cümle yeter de artar değil mi?

Askerlerin, polislerin şehit edildiği bir mahallede..

Mazlumder’in şu isteğine bakın..

“Sağ teslim alınma..”

“Bodrumda mahsur kalanlar..”

“İkna edilmesi..”

“Arabulucular..”

Heyy..

Mazlumder’ciler..

Sadece son olaylarda.

Diğer ilçelerimizi yazmıyorum..

Cizre’de 26 asker ve polisimiz şehit edildi..

Siz kalkmışsınız..

“İkna”dan..

“Arabulucu”dan..

“Sağ teslim alma”dan bahsediyorsunuz..

Siz neyin kafasındasınız, söyler misiniz?

Biliyorum, “Ne vicdansızsın Ali” diyecekler..

Bakın ben vicdanımı ispatlayayım..

Nusaybin’de aynı senaryo tekrarlanıyor..

Arabulucu ise, arabulucu. İkna ise ikna.. Mahsur kalanları kurtarmak ise kurtarma..

Buyrun, Murat Karayılan ile mi görüşürsünüz, Bahoz ile mi.. Kim ile görüşüyorsanız görüşün..

Eli kanlı teröristler, bıraksınlar silahlarını.

Bölgede sivil insanlar mağduriyet yaşamasın..

Var mısınız?

Adım kadar eminim..

Yoksunuz..

Yok olduğunuz için de..

Çarpıtmalarınızla, iftiralarınızla, yok olmaya mahkumsunuz.

YeniAkit
7 Nisan 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Safak hamA

    08 Nisan 2016 19:15
    0 0
    Helal kardesim yuregimize tercuman oldunuz.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;