Sesli Makale

Herkes kabul etmelidir ki, geziciler içinde dürüst gençler de vardı..

Soytarılar da..

Vatanseverler de vardı, vatan hainleri de..

Karınca ezmekten çekinenler de, acımasızca savcı şehid edenler de..

Dolayısıyla, geziciler arasında namuslular da vardı, sürtükler de..

Gezi olayları sırasında, belki en başında, park kalsın, ağaçlar kalsın, burda bir değişiklik olmasın” diyen iyiniyetli insanların olduğunu herkes kabul ediyor..

Dolayısı ile ağaca önem veren namuslu gençler de vardı..

Aradaki ton farklarını hızlıca geçip, en nihayetinden söyleyeyim. 

Gezi olayları sırasında gençleri polislere karşı tahrik eden, organize eden ve en sonunda da savcı Selim Kiraz’ı makamında şehid eden teröristler de vardı..

Sahi söyler misiniz, Selim Kiraz’ı geziciler şehid etmedi mi?

Şimdi birileri bize, gezici propagandası yapmaya kalkarsa, Savcı Selim Kiraz’ın şehid edilmesi olayını önüne koymamız gerek mez mi?

Kim şehid etti, savcı Selim Kiraz’ı?

Kazaen mi öldürüldü?

Gezi karşıtları mı öldürdü.

Saatlerce yapılan görüşmeler sonunda, savcıyı bilerek, planladıkları şekilde şehid etmedi mi, kendilerini gezici olarak tanımlayan teröristler..

Bu minvalde, eski dönemlerde Milli Görüş içinde siyaset yapmış olan, şimdinin CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, kafa karıştırmak için yaptığı açıklamaya bakalım..

Diyor ki Bekaroğlu:

“O Gezi eylemlerine ben de eşim de çocuklarım da hep birlikte katıldık. O lafı Cumhurbaşkanına aynen iade ediyorum.”

Kimse laf cambazlığı yapmasın..

Biz, “Gezide, iyiniyetli gençler de vardı. Polis aracını yakan teröristler de” derken..

Kimse karşımıza çıkıp, gezicilerin tamamını evliya ilan etmesin..

Kendisi üzerinden, “Ben de katıldım, çocuklarım da katıldı” diyerek, “Gezicilerin tamamı iyilik timsali insanlardır. Gezide hiçbir yanlış iş olmamıştır, hiçbir suç işlenmemiştir.. Gezicilerin bir tanesine bile söz söyleyen, karşınızda beni bulur” havasına girmesin..

Bu kapsamda..  

Dolmabahçe Camii’nin kapısını kırmak üzere zorlayan..

Dolmabahçe Camii’ne ayakkabıları ile giren..

Saatlerce camiyi işgal altında tutan. Ertesi günü camide namaz kılınamamasına sebep olan..

Özellikle de, cami içinde hiçbir saygı hassasiyeti göstermeden, hiç gereği olmadığı halde minbere ayakkabı ile çıkan. Camide boş yer kalmamış gibi, mihraba geçip, ayakkabı ile oturanlar kim ise..

Onlar için..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Çürük” ve devamında söylediği sözlerden kim rahatsız oluyorsa..

Kusura bakmasın..

Olayları çarpıtmasın..

Dürüstçe cevaplasın:

“Kendilerini, gezi savunucuları olarak tanıtan teröristler değil miydi, savcıyı şehid edenler..”

Evet, Mehmet Bekaroğlu çıkıp cevaplasın, Selim Kiraz’ı makamında rehin alan, saatlerce kafasına silah tutarak fotoğraf çekip, tehdit eden..

Ve en sonunda da o savcıyı şehid eden iki terörist gezici değil miydi?

Bekaroğlu, “Ben onları kınıyorum” diyorsa..

Geziciler içinde teröristlerin de olduğunu kabul ediyor demektir..

O zaman, geziciler içinden bazı kişilerin “çürük” olduğunun, “sürtük” olduğunun söylenmesine, Bekaroğlu niye karşı çıkıyor..

Niye, “Ben de çocuklarımla geziye katıldım” diyerek, sanki gezicilerin tamamı pir-ü pak insanlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor?

Mehmet Bekaroğlu’na, AK Parti milletvekilleri hatırlatma yapıyor: 

“Cumhurbaşkanı o sözleri size değil vandallara söyledi!”

Bekaroğlu ısrar ediyor:

“Bir ülkenin Cumhurbaşkanı vandal da olsa halkına sürtük diyemez!”

O zaman devam edelim..

Selim Kiraz’ı şehid eden teröristlere o sıfat söylendiğinde, Bekaroğlu, “Onlara da diyemezsin” cevabı mı verecek?

Ve çarpıtmaya şöyle devam ediyorlar:

“Milyonlarca vatandaşa söylenmiş bir sözü sözü söyleyene iade ediyoruz.” 

Aynı minvalde, şehid bacısına sinkaflı küfür edildiğinde, milletvekilini disipline bile veremeyen Hacı Meral Akşener de sahneye çıkıyor..

“Büyük Türk Milleti, Ak Parti iktidarı nezdinde; Bir gün hain oluyor. Bir gün terörist oluyor. Bir gün nankör oluyor. Bir gün şükürsüz oluyor. Bir gün vicdansız oluyor… Nitekim geçtiğimiz hafta da, hiç utanmadan, sıkılmadan, zerre duraksamadan, bu aziz millete, ‘çürük ve sürtük’ dendi” diyor.

Çarpıtmayı görüyor musunuz?

Sadece savcı şehid eden, saygısızca camiyi pisleyenler için söylenen bir sözü, muhaliflerin tamamına söylenmiş gibi göstermeye kalkan ilkesizleri görüyor musunuz..

Gezicilerin içinden çıkan birileri, geziciler adına hareket ettiklerini söyleyerek, bu ülkenin bir savcısını şehid etmediler mi, Akşener?

Eee. 

Terörist değil de nedir onlar?

Hain değildir de, nedir onlar?

Çarpıtmaya kalkmayın..

Vandallık yapmayan, namusu ile gösterisini yapıp, evine giden üç tane, beş tane gezici var ise..

Ona kimsenin, ne “hain” ne “’çürük” ne de bir başka şey dediği yok..

Ama Akşener’in milletvekili, bu ülkede tek suçu olmayan, tam aksine kardeşi ülke için can vermiş birisine sinkaflı küfür etti de..

Akşener’den bir kınama duymadık.

yazının devamı