GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Kırmızı Kitap’a istediklerini yazsınlar, hiç farketmez!

Tarih
08 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

8 Kasım 2014...
Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında, bir rüzgardır estiriliyor..

Neymiş?

Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, “legal görüntülü illegal yapılar”la ilgili kararlar alınmış.

Bu kararlar, dini cemaatlerin takibi, gözaltında tutulması, sonrasında ceza davalarına muhatap olmaları, nihayetinde de dindar insanların cezaevine atılmaları sonucunu getirebilirmiş.

Sonuç itibariyle de söyledikleri şu: “Dindar insanlar, yeni bir 28 Şubat’a hazır olsun”muş.

Muş muş.. 

Da muş muş!

İsteyen istediğini söylesin..

Bu sözler beni hiç, ırgalamıyor..

Kırmızı Kitap’a istediklerini yazsınlar..

Ben neye bakarım?

Benim çocuğum, başını örterek okula gidebiliyor mu, gidemiyor mu?

Ben çocuğumu İmam Hatip’e göndermek istediğimde, bunu yapabiliyor muyum, yapamıyor muyum?

Ben çocuğumu Kur’an kursuna göndermek istediğimde, buna imkan tanınıyor mu, tanınmıyor mu?

Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, ister “Legal görüntülü illegal yapılar” desinler.

İsterlerse, “Kendi de illegal, görüntüsü de illegal yapılar” desinler..

İsterlerse de, “Kendileri de legal, görüntüleri de legal ama.. Biz onları bitireceğiz” desinler..

Ben algı operasyonları ile oluşturulmak istenen havada söylenilen lafa, allı pullu kitaplarda yazılanlara, MGK bildirilerinde söylenilenlere değil..

Fiili icraata bakarım..

İmam hatip öğrencisinin üniversiteye girişte puanını çalan sistem sona erdirildi mi?

Erdirildi..

Bundan sonrasında..

Buyursunlar, Kırmızı Kitap’a istediklerini yazsınlar..

Beni hiç ilgilendirmiyor..

“Ama bakın, Kırmızı Kitap’a bunlar yazıldıktan sonra.. O söyledikleriniz engellenmeye başlanacak.. Yakında sizin de kapınıza gelecekler.. Dindar insanları birer ikişer toplayacaklar.. Şimdiden sizi uyarıyoruz” diyorlar..

Yok kardeşim..

Beni uyarmayın..

Benim üzerimden kendi menfaat çarkınıza su taşımayın..

Milli Güvenlik Kurulu’nda ne konuşulduğu, ne yapılacağı, Kırmızı Kitap’a ne yazıldığı, beni hiç ilgilendirmiyor..

Ben, kendi günlük hayatıma bakarım..

Dindar insanların günlük hayatına bakarım..

Cumhurbaşkanı’nın günlük hayatına bakarım.

Başbakan’ın günlük hayatına bakarım..

Tüm bunların günlük hayatındaki gidişata bakarım.

Yöneticilerin dünkü durumları ile, bugünkü durumlarına bakarım.

Varsa bir yamukluk.. Varsa bir kaypaklık.. Varsa bir üçkağıt..

Kırmızı Kitap’ta bir değişiklik yapılmasına da gerek yok..

Hemen alarm zillerimi çaldırırım..

Neler oluyor diye, gözlerimi açarım..

“Yine geriye mi dönüş var” diyerek, dellenirim..

Ama..

Cumhurbaşkanı İsrail’e posta koymaya devam ediyorsa..

Laikçi azınlığın tahakkümlerine eyvallah edilmiyorsa..

Cumhurbaşkanı’nın eşi, kızları, gelinleri başörtüden düne göre bugün; taviz vermeye başlamamış ise..

Bana ne MGK kararından...

Bana ne, Kırmızı Kitap’tan!..

Niçin bu kadar rahat konuşuyorum.

Milli Güvenlik Kurulu’na çok güvendiğimden mi?

Milli Güvenlik Kurulu içinden bir tüyo aldığımdan mı?

Hayır..

Milli Güvenlik Kurulu’nda bu işlerin bitmeyeceğini bildiğim için rahatım.

Anayasa ile, kanunla temel hak ve özgürlüklerin sağlanamayacağını..

Ve de kısıtlanamayacağını..

Esas önemli olanın..

Bizim duruşumuz olduğunu..

Yöneticilerimizin duruşları olduğunu bildiğim için rahatım..

Örnek vereyim..

28 Şubat günü MGK ne kararı aldı?

İHL’lerin orta kısımlarının kapatılmasının hükümete tavsiye edilmesi!

Rahmetli Erbakan Hoca ne yaptı?

“He he.. Bir hazırlayalım.. TBMM’ye bir sevkedelim.. Bakalım TBMM ne yapacak” dedi..

4 ay boyunca medyadaki tüm ahlaksızların, darbeci generallerin baskısına rağmen, kanun teklifini TBMM’ye bile sevketmedi..

Kırmızı Kitap’çılar ne yaptı?

Fetullah Gülen’e, “Beceremediniz. Gidin artık” dedirtti.

DYP’li milletvekillerini istifa ettirdi. 

Mesut Yılmaz’a hükümet kurdurttu.. 

Zaman gazetesine “Hayırlı olsun” dedirtti..

Hükümetin ilk icraatı olarak “8 yıl kesintisiz eğitimi” TBMM’den geçirtti..

Demek ki ne imiş?

Cemaatler adam gibi dik duracak. “Beceremediniz gidin artık” demeyecek.. 

Medya olarak biz dik duracağız..

Gerekirse “Bellendiniz paşam” diyeceğiz..

Cumhurbaşkanımız dik duracak.. 

Ki duruyor..

Başbakanımız dik duracak.. Ki duruyor.. 

Milletvekillerimiz dik duracak.. Ki şimdilik dik duruyorlar.. 

Böylesi bir durumda, Kırmızı Kitap’ta isterse, “Müslümanım diyenin başı kesilecek” yazsın.

Hiçbir şeycik olmaz. 

Orda yazdıkları ile kalırlar..
YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;