Sesli Makale

Ağırlıklı olarak partideki yol arkadaşlarını suçlamak için söylenir: “Tayyip Erdoğan yalnız bırakıldı.. Tek başına FETÖ ve Fetö’nün işbirlikçileri ile mücadele ediyor.”

Ben bu suçlamayı, partideki arkadaşları için yapmayı doğru bulmuyorum.

Çünkü partideki arkadaşlarını da sonuçta Tayyip bey seçiyor..

Böyle bir suçlama, Tayyip beye de haksızlık olur.

Ama..

Tayyip beyin yalnız bırakılması, devlet kadroları açısından doğru..

Muhalefet istediği kadar “Diktatör” desin. İstediği kadar “Tek adam” desin..

Tablo önümüzde..

Ne var o tabloda?

Şu var:

Tayyip Erdoğan’ın, yargıda, bürokraside, akademi dünyasında yalnız bırakılmak istendiğinin onlarca delili.

Somut örnek:

Tayyip Erdoğan’a, “Muhtar bile olamaz” diye manşet atan..

Her fırsatta, Tayyip Erdoğan’ı derin devlete hedef gösteren..

FETÖ ile anlaşıp, hayali yolsuzluk haberleri ile Erdoğan’ı devirmeye çalışan..

Küçücük olayları deve yaparak halka sunan..

Televizyon ekranlarında, çaktırmadan Tayyip Erdoğan’a en ağır hakaretleri yaparak itibarsızlaştırmaya kalkışan..

Doğan medyasının patronu Aydın Doğan hakkındaki kağıt üçkağıdı davasında yaşananlar..

Daha önceki süreci, defalarca yazdım..

Şimdi.

Medyaya yansımayan, son 1 yıllık süreci aktarayım..

Aydın Doğan’ın, yurtdışındaki kağıt fabrikalarından halka açık şirket olan Hürriyet’e direkt kağıt alması gerekirken, yine yurtdışında kendi aile üyelerine kurdurduğu naylon şirketlere kağıdı aldırıp, ordan ithal etmesi olayındaki üçkağıt sebebi ile açılan dava, Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı ile 1.5 yıl önce İstanbul’a yerel mahkemeye geri dönmüştü..

Ondan sonra dosyanın izini kaybetmiştik.

Dün ortaya çıktı..

Meğerse, bu dosya hakkında İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi04.04.2017’de karar vermiş: Yeniden beraat.

Dosya, Yargıtay’a gönderilmiş.. Ama kasten görevsiz daireye.. 7. Ceza Dairesi’ne..Yeni işbölümünde, dosyaya 19. Ceza Dairesi’nin bakacağını, stajyer hakimler bile biliyorlar ama..

Ne hikmetse, dosya 7. Ceza’ya yollanıyor.

Bu dosyanın, 7. Ceza’ya sunulmak üzere Yargıtay Başsavcılığı’na gelme tarihi 1.6.2017.

Başsavcılıktan çıkıp 7. Ceza’ya geliş tarihi ise 21.12.2017.

Yani, Tayyip Erdoğan’a en olmadık hakaretleri yapan medya grubunun patronunun üçkağıt davası, tam 6 ay, savcılıkta bekletilmiş.

Şimdi, “Erdoğan yalnız” dersek..

Yanılmış mı oluruz?

Haksız mı oluruz?

Devam ediyoruz..

Yargıtay Başsavcılığı’nın dosyayı 7. Ceza Dairesi’ne yollamasından 1,5 ay sonra karar verilmiş. Yani 5.2.2018’de..

Altı üstü, diyeceği “Ben görevsizim..”

Bunu demek için bile..

1.5 ay bekletmiş dosyayı..

7. Ceza Dairesi açısından da..

“Tayyip Erdoğan yalnız” desek..

Haksızlık mı etmiş oluruz?

Ki..

Bu daire..

“Görevsizim” dedikten sonra da, 3 gün dosyayı bekletmiş, 8.2.2018’de dosyayı Ceza Genel Kurulu’na yollamış..

Sonra ne olmuş?

Dosyanın Ceza Genel Kurulu’na giriş tarihi ne?

Sıkı durun..

Tam 12 gün sonra..

Yargıtay’a pek gitmedim.. 7. Ceza Dairesi binanın neresindedir, Ceza Genel Kurulu neresindedir bilmem..

Ama şunu bilirim..

Aynı bina içindeki daireler arasında dosya sevki işinde..

Becerikli bir avukat..

Dosyanın diğer daireye gitmesini kafaya koyarsa, yarım saatte bu işi halleder.

Ama..

Dosyanın sahibi devlet olunca..

Dolayısı ile dosya sahipsiz olunca..

Tayyip Erdoğan da, her yere yetişemeyince..

Aynı bina içinde..

Bir dosya, bir daireden diğerine..

12 günde gidiyor..

Neyse ki..

Ceza Genel Kurulu, kararını vermiş, 13.03.2018’de. 

Demiş ki: “Ortada yeni hüküm var.. Dosyaya 19. Ceza Dairesi bakmalı.”

Karar tarihi ne?

13.03.2018

El insaf..

Stajyer hakimin bile bildiği bir konuyu, Ceza Genel Kurulu, 23 günde karara bağlıyor..

Karara bağladığı dosyayı da.. Elinden çıkarmak için, 17 gün daha bekliyor..

Dosyanın Ceza Genel Kurulu’ndan çıkış tarihi de 30.03.2018 olarak kayda giriyor.

İlginçtir, aynı bina içindeki 19. Ceza Dairesi’ne dosyanın gelmesi de, 4 gün sürmüş..

Neyse ki, Ceza Genel Kurulu’na giderken 12 günlük yolculuk, bu sefer 4 güne inmiş..

Veee.

19. Ceza Dairesi’ne dosya geldikten sonra..

Gerçekten hakkı ile olaya el atılmış..

19. Ceza’ya 5 Nisan 2018’de gelen dosya, 16 Nisan 2018’de karara çıkmış..

Dahası var.

Bir günde de, 19. Ceza Dairesi’nden çıkışını almış..

Hem de öyle, 7. Ceza’daki gibi, usulden bir karar değil..

Ceza Genel Kurulu’ndaki gibi, “Görevlisi 19. Ceza” şeklinde iki satırlık bir karar değil..

Olayı esastan çözen, tüm dosyanın incelenmesini gerektiren bir karar..

“Sen bakacaktın.. Yok ben bakacaktım” şeklinde fındık kabuğunu doldurmayan bir karar değil..

İşte burada..

Tayyip Erdoğan’ın yalnız olmadığını görebildiğimiz bir hız ile dosya incelenmiş.. Gereği yapılmış..

Fotoğraf işte bu..

Zamanaşımına uğraması ay meselesi olan bir dosyada, müzmin Tayyip Erdoğan karşıtı patronun dosyası böyle bekletilip duruyor..

Bu noktada isteyen, istediği gibi yorumlasın..

Benim kanaatim şu: “Tayyip Erdoğan, hâlâ devlet bürokrasisinde yalnız.. (19. Ceza Dairesi gibi istisnalar kaideyi bozmaz.)”

Akit
22 Nisan 2018